Defolarımızdan arınabilir miyiz? Hey bilim! Bunamayı durdur…

Editör ne diyor?

İnsanoğlu ölüme programlanmış biyolojik bir yapıya sahip. Mükemmel tasarlanmış bir canlı değil. Ayrıca hiçbir canlı mükemmel değil. Doğum ve ölüm, yaşamı anlamlı kılan başlangıç ve son. Fakat insanoğlu, kurduğu sistematik bilme ve araştırma merakı sayesinde bahsettiğimiz kusur ve defolardan bizi arındırmak için yüzyıllardır uğraşıyor. Sihirden, iksirden, her şeyden sağlık umudu yaratan bir canlıyız!

Mesela hastalıkları tedavi, aslında doğada var olan bir olgu değil, bilimin kurumsal yapısı sayesinde geliştirdiği bir doğaya meydan okuma! 20, 30, 40 yaş olan yaşam beklentisi sınırı adım adım bugün ortalama 80’lere dayandı. Onulmaz hastalıklar iyileştirilebiliyor. Tıp bilimi çevre bilimleri ile birlikte büyük bir eşik atladı ve tedavide daha büyük bir kesin dönüşümün ivmesine girdi.

Çok şaşırtıcı sonuçlar bekleyin.


Fakat uzun yaşamla birlikte şöyle bir durum da ortaya çıktı: Beyin zaman zaman uzun yaşama ayak uyduramıyor! Bir kısmımızın beyni pırıl pırıl iken, beden fiziksel olarak beyne ayak uyduramıyor. Bir kısmımızın fiziği iyi, ama beyni bedenine ayak uyduramıyor. İnsanı insan yapan belleği, beyni. Bunlar gidince, geride kalan fiziksel varlığın anlamını da sorguluyorsunuz. Bunama ve Alzheimer yaşlılığın iki baş belası. Bunlar, bilimin de araştırmalarıyla en çok para harcadığı konular arasında. Bütün bilgileri bir araya getirerek, size epey umutlu ve mükemmel bir bunama dosyası sunuyoruz.

En sağlıklı pişirme yöntemi

Bilim ve Beslenme sayfamıza verdiğimiz önemi göstermek için Editör’de dikkatinizi çekiyoruz: En sağlıklı pişirme yöntemi hangisi? Lütfen okuyun. Sağlıklı beslenme, bizim varlığımızı en iyi şekilde sürdürmenin de en önemli etken olduğunu biliyoruz. Bir de sağlıklı doğal çevre ve sağlıklı insan ilişkileri!

Adeta ikinci kapak konumuz, World Economic Forum’un hazırladığı Dünya İnsan Kaynakları ile OECD’nin Eğitime Kısa Bakış raporları. Birer geniş özetini sunuyoruz. Dünyada insan kaynaklarını en iyi değerlendiren 25 ülkenin yanında, Türkiye 75.sırada ve insan yeteneklerinin en çok yüzde 62’sini değerlendiren bir toplumsal sistem var dünyada! Yıkılması, değiştirilmesi gereken bir sistem olarak karşımızda duruyor.

Tanol Türkoğlu da insan kaynaklarını ele aldı, yorumu şöyle: “Anlaşılan Dünya Ekonomik Forumu robot(umsu)ların global iş gücünde alacağı yeri belirlemeye çalışıyor. Global İnsan Sermayesi Raporu’na göre Türkiye her zamanki yerinde: “Beşten şaşma, altıyı aşma!” Ve bir önerisi de "TEOG’a yapay zekâ girsin!"

Kuban Hoca, bu arada hızla sağlığına kavuşuyor. Yaşlılıkta kalça kırığı böyle bir şey! Siz bu yazıyı okurken sanırım hastaneden çıkmış olacak. Bu haftaki yazısı halkın bilinçlendirilmesi üzerine. Bu bir aydınlanma mücadelesi!

Diyor ki: “Hepimize bilgi, sorumluluk, irade, cesaret, emek ve işbirliği gerekli... Bu Himalayalar’a tırmanmak gibi cesaret gösterisi değil, akıl gösterisidir. Sorumluluğumuz, insanlık inancı ve sevgisine dayalı bilimsel ve entelektüel bir savaştır. Türkiye’de bu bilince ulaşan milyonlar var. Ne yazık ki politik düşünce ve söylem, bunun çok gerisindedir...”

HBT çok yönlü çalışıyor!

Ali Akurgal’ın “yapay zekâ ve İstanbul trafiği” üzerine ilginç yazısının (İyi de, biz yerli ve milli yapay zekâ üretmeye pek yakın değiliz. Çünkü, doğal zekânın nasıl çalıştığını bilmiyoruz...), yanı sıra özel ve sürekli köşelerimizde “iklim değişikliği”ni ve “bilim ve etik”i kaçırmayın. Sonuncuda, “herkes normal olmalı mı?” sorusu ve yanıtı var. Yaşadığımız yıl Darwin’in ünlü makalesini ilk kez yayınladığı tarih. Bunun çok ilginç öyküsünü de okuyacaksınız dergide. Son sayfamızda, köpekler ve hastalıkların teşhisini konu alan başka bir ilginç yazı var.

Ve daha onlarca başlık, resim, tartışma, bulmaca, ilginç soru ve yanıtlar ve tartışma sayfamız... Şüphesiz ki haftanın seçme teknolojik ürünleri ile en son araştırma haberleri sayfalarımız. Şüphesiz ki üniversitelerimizden taze nefes getiren sayfalarımızı da önemli bir katkı olarak saymalıyız. Akademisyenlerimiz işbaşında!

HBT çalışıyor! Her hafta size, çok güncel, güzel bir dergi ulaştırmak için gerçekten ter döken, çalışan, sizleri seven bir ekip var derginin arkasında...

Size de düşen okuyup eleştirmek ve derginin yaygınlaşmasını sağlamak. Biliyoruz ki bilimin her alanda büyümesi, geleceğimiz için en büyük umuttur…

Gelecek Cuma'ya kadar sağlıklı ve güzelliklerle kalın...