HBT yazarları ve okurları Atatürk’ün mirasçılarıdır

Editör ne diyor?

"Ben manevi miras olarak hiçbir doğma bırakmıyorum, mirasçılarım olmak isteyenler akıl ve bilimi izlesinler"  diyen büyük insanı kaybettiğimiz günün tam 79. yıl dönümündeyiz. Atatürk öğretmenler için de "Söylediklerim bilimle çelişirse, beni değil bilimi izlesinler"  diyebilen dünyadaki tek insandır.

Bu kadar değil, Atatürk, 1931’de İstanbul’da Daru’l-Fünun’u son ziyaretinde oradaki bilim insanlarına şu soruyu sormuş bir liderdir aynı zamanda: "Türkiye’de ilim adamları arasında ecnebi müellifler tarafından site edilen kaç kişi ve kaç eser vardır?"

Yani şunu söylüyor: Yabancı bilim insanları, Türk bilim insanlarının araştırmalarına kaç referans (sitasyon) verdiler?


Bu soruyla, ülkemizde bilimsel araştırmaların hem var olup olmadığını, hem de varsa bunların yabancı bilimcilerce dikkate alınıp alınmadığını sorguluyor, önemsenip önemsenmediğini, evrensel bir nitelik taşıyıp taşımadığını öğrenmek istiyor, taa o zamanlar!

O dönemde böyle bir devlet adamının dünyada varlığını ben düşünemiyorum.

Biz de HBT’de bir başarı ölçütü olarak araştırmalara verilen referansların sayısını ve etki derecelerini yayımlıyoruz!

Ata ve Bilim Cumhuriyeti

Atatürk, bir Bilim Cumhuriyeti yaratmak istemiştir. Bilim, bilimsel düşünce ve bu bağlamda çalışan bir akıl-eleştirel akıl insanlarımızda ve ülkemizde yoksa ne Cumhuriyet doğru düzgün ayakta kalabilir, ne de hedeflenen dünya ile yarışan bir ülke gerçekleştirilebilir. Atatürk bu bilinçle hareket etmiştir. Bunu çok erken tarihte fark etmiş, bilim ve teknoloji üretimine dayanmayan bir ülkenin ne bağımsız, ne öncü, ne refah içinde olamayacağını görmüştür.

Bugün baktığımızda, Atatürk’ün bilime dayanan bir Cumhuriyet’in temelini atmak isteyerek, büyük bir öngörüde bulunduğunu saptayabiliriz. Doğan Kuban hoca da demiyor mu, bilim ve teknoloji üretmeyen ülkelerin ayakta kalamayacağını! Kuban’ın bu yazısını şiddetle dikkatinize getiriyoruz: Yeni bir Cumhuriyet istiyor.

Şüphesiz bu ancak bilim ve teknolojiyi ana hedef alan bir Cumhuriyet olabilir. Atatürk’ün bilim üzerine söylediği o kadar çok söz var ki!

Aziz Sancar Bilim, Teşvik ve Hizmet Ödülleri programında, bilim ödülünü kazanan Engin Umut Akkaya, ödül törenindeki kısa konuşmasında akıl ve bilimle Türkiye’nin yol alabileceğini söyledi. Akkaya ile çalışmaları üzerine bir söyleşiyi sunuyoruz sizlere. Ayrıca Teşvik ödülü alan Pınar Yılgör Huri ile yaptığımız "kemik ve kas hastalıklarında umut doku mühendisliğinde" başlıklı söyleşiyi de okuyun.

Türkiye, bilimin izinde üretmek ve yaratmak isteyen insanlarımızla dolu. Fakat yeterli destek bulabiliyorlar mı, çok tartışmalı. Kendi yeteneklerini gerektiği gibi değerlendirmeyen ülkeler, kendi insanlarının yabancı ülkelerde yarattıklarını büyük paralar vererek satın alırlar…

Matrix ve simülasyon

Kapak konumuz, epey bir süredir tartışılan felsefi ve fiziksel bir konuyu ele alıyor: Evren ve yaşam bir simülasyon mu? Bu konuda Matrix gibi filmler yapıldı, şüphesiz bir spekülatif bir konu üzerindeyiz. Yine de bu alandaki tartışmaları, Reyhan Oksay’ın derlemesiyle özetlemekte yarar gördük.

Bugün 10 Kasım, Kurtuluşumuzun, Kuruluşumuzun, Kurucumuzun ölüm yıldönümünde yeniden anımsatırız. Dün CBT, bugün ise HBT, bilimi ve bilimsel düşünceyi haftalık olarak Türkiye’nin gündeminde tutarak, Atatürk’ün baş mirasçısıdır. Yazarları ile öyledir, hele hele okurlarıyla da.

Zaten bu "mirasçı okurlar" olmasaydı, bu dergi de olmazdı, bunun bilincindeyiz.

Ata’nın mirasını yayalım

Şüphesiz bize bir Türkiye bıraktı... Ülkemizi akıl ve bilim temelinde yeniden ve yeniden inşa etmek üzere!

Bize "akıl ve bilim" dışında bir miras bırakmadığını söyleyerek, gelecek için büyük aydınlanma ışığını çakan o büyük insana saygıyla ve sevgiyle...