Kalabalıklar içinde yalnızlık…

Editör ne diyor?

Günümüz toplumunda giderek yaygın görülen bir olgu yalnızlık; insanların kalabalığın içinde kendilerini çok yalnız hissetmeleri... Bu konu tek başına yaşam sürmenin çok ötesinde ve herkesi hatta özellikle de gençleri yakından ilgilendiriyor. Çünkü insan ne kadar gençse o kadar sık yalnızlık hissine kapılıyor...

“Kendini yalnız hissetme duygusunun”  hele kronik hale geldiğinde insana psikolojik olarak zarar verdiği bilinir ancak son yıllarda yapılan araştırmalara göre işin bir de ciddi fizyolojik boyutları var. Kronik hastalıkların hemen hemen tümünün yalnızlık çeken insanlarda görülüyor olması bir yana, yalnızlığın en yoğun etkisinin bağışıklık sistemini kontrol eden genlerde görüldüğü tespit edildi. Konu hayli ilginç. Küresel bir sorun bu; Türkiye’de de son 5 yılda antidepresan ilaç kullanımının %70 artması daha da önemli kılıyor konuyu. Bu yüzden biz de, evrimsel boyutu da dahil olmak üzere farklı yönleri ile ele aldık, uzmanların bu konudaki önerilerini sizlerle paylaştık.

24 kasım Öğretmenler Günü. Ve eğitimin sancıları öğretmenleri de yakından etkiliyor. 11-12 Kasım’da düzenlenen Eğitimde Gelecek Konferansı’nın ana konularından biri de öğretmenlerin yetkinliği üzerineydi. Türkiye ne yazık ki öğretmenlerini teşvik eden, motive eden bir ülke değil, böyle olmadığı gibi, öğretmenlerin bir kısmı da kendilerini geliştirmek zorunda hissetmiyorlar; öğretmenleri ölçen ve değerlendiren ölçümlemeler yapılmıyor. Nasıl bir eğitim? yazısında neler yapılması gerektiğini okuyacaksınız...


İstanbul Kültür Üniversitesi’nden Prof. Dr. Özge Hacıfazlıoğlu da “İnovasyon sürecinde öğretmenler ve okul yöneticileri” başlıklı yazısında okul müdürlerinin eğitim teknolojisi alanında bilmeleri gereken standartları örneklerle açıklıyor.

Hazır konu eğitime gelmişken akademik alana da sıçrayalım dedik. Prof. Dr Türker Kılıç’ın, beyin cerrahisinde Türkiye’nin dünya bilimine katkısının neden azaldığına ilişkin kaleme aldığı analiz, eğitim politikalarından, liyakat, ortak karar verebilme becerisi gibi toplumsal sorunlara da dayanıyor. İlgiyle okuyacağınıza eminiz.

Öte yandan Belçika’da yaşayan Türk asıllı cerrah Alaaddin Yılmaz’ın geliştirdiği bir teknik ile kalp cerrahisinde çığır açmasının öyküsünü bulacaksınız sayfalarımızda. Yılmaz’ın bu keşfinin açık ameliyatı kaldıramayacak durumda olan hastalar için önemli bir umut ışığı olduğunu da ekleyelim.

Doğan Kuban hoca yine önemli bir toplumsal analiz ile karşınızda. “Toplum, aslında değişim ve çağdaşlaşma için gereken güce sahip” diyor ve daha önceki yazılarında bahsettiği “Kaya Sınıfı” diye isimlendirdiği sınıfın önüne bir yol haritası koyuyor.

Ahmet Yavuz, Karapınar bölgesinde obruk sayısının girerek artmasına ilişkin haberlerden yola çıkarak 1960’lı yıllarda başlayan ve kendisinin de görev yaptığı dönemde de devam eden ağaçlandırma çalışmalarını anlatıyor. Yazı uzun olduğu için ikiye böldük, devamı haftaya...

Dijital Kültür’de bu hafta Tanol Türkoğlu, Sophia adlı robota Suudi Arabistan hükümetinin vatandaşlık hakkı vermesini irdelediği Tesettürlü Robot  yazısı ile Suudi Arabistan’daki yenilikçi rüzgâra değiniyor. Mustafa Çetiner, Akademi ve Bilim yazılarının 17.sinde bazı ilaçların özellikle kanser ilaçlarının zaman içinde yanlış kullanıldığını yazıyor. Müfit Akyos bir önceki yazısındaki endüstriyi destekleyen kurumsal yapılara örnekleri sürdürüyor. Tayvan, Fransa ve Kanada’daki uygulamalardan çıkarılacak hayli dersler var.

Bilim ve Beslenme dergimizin en ilgi gören sayfalarından, mevsimine göre farklı besinleri tanıtıyoruz. Bu kez sıra karnabaharda. İçinde bol miktarda C, K vitamini, folik asit ve lif bulunduran bu sebzeye ilişkin bilgiler bizi şaşırttı. Sizi de şaşırtacağına eminiz. Hazır beslenme demişken Diyetisyen Aslıhan Yağcıoğlu’nun okul çocuklarında beslenme nasıl olmalı yazısını da okumanızı öneriyoruz.

Deprem içinde bulunduğumuz coğrafyanın önemli bir gerçeği. Özellikle İstanbul’da deprem kentsel dönüşümü tetikledi. İnşaat furyası doludizgin gidiyor. Ama gerçekten yapılanlar doğru mu? Yangın güvenliği uzmanı İTÜ Makine Fakültesi’nde öğretim üyesi Abdurrahman Kılıç uyarıyor “İstanbul depremle yıkılmasa bile yangınlarla kül olabilir”.

HBT'yi birlikte büyüteceğiz. Gelecek Cuma'ya dek sevgiyle kalın.

Tüm öğretmenlerimizin bu anlamlı günü kutlu olsun.