Silah varsa, vurur öldürürsünüz…

Editör ne diyor?

Şüphesiz bunu herkes için söyleyemeyiz, her silah taşıyanın cinayetlere karıştığına ilişkin bir bilgi yok.. Ama silah taşımak başlı başına cinayet işleme ve öldürme potansiyelini taşıyor.

Silahlanmada en “liberal” ülke ABD. Seri cinayetlerin ve kitlesel katliamların en sık görüldüğü ülke de Amerika. Silah edinilmesine ve kullanılmasına kısıtlama getirilmesine en fazla karşı çıkan ülke de... Yani orası bir özgürlükler ülkesi! Akıl sorunları olanlar dışında, size silah satılmaması için yetkililerin gerekçe göstermesi gerekiyor.

Silahlanma bir “ekonomik faaliyet”. Geniş üretim alanları var. Durmadan yeni silah geliştirmenin “inovatif” özellikleri, yani yenilikçi tarafı var! Öldürmenin “inovasyonu”! Gelişmiş ülkeler arasında cinayet ya da kasıtsız adam öldürme oranı en yüksek ülke ABD. Cinayeti silahla işleme oranı yüzde 64. Silahla ölenlerin sayısı 2016’da 11 bini aşmış. Yarısı intihar eylemi. Ucuzluğa bakın: Son kitlesel katliamdaki tabancaların fiyatı 200 dolar. Tüfeklerin 1500. Tabancalar yasaklansın mı sorusuna yüzde 75 hayır diyor.


100 kişiye düşen silah sayısı açısından ABD’nin eline kimse su dökemiyor. Açık ara birinci; ama Türkiye hızla ilk 10 ülke arasında girmek için büyük bir yarış içinde. Umut Vakfı: Her iki evden birinde silah var; %85'i ruhsatsız. Son 10 yılda ruhsatlı-ruhsatsız silah sayısı 10 kat arttı. Caydırıcı hiçbir düzenleme yok. 21 yaşını dolduran herkes silah alabilir. Silahlanmada “Küçük Amerika”. İktidar baş teşvikçisi. Ve cinayetlerde de…

Kapak konumuz, dünyada kitlesel şiddeti ve bireysel silahlanmayı gündeme getiriyor. Özlem Yüzak araştırdı. Çok ilginç bulgular var, mesela cinayet ve kitlesel katliamlarla bireysel silahlanma arasında doğru orantı var. Kitlesel katliam sıklığı 200 günden 64 güne düşmüş... Ve Avustralya’nın bu konudaki önemli başarısı... Olayın ekonomik boyutu büyük: Şiddet için her bir dünya yurttaşı günde 5.4 dolar ödüyor. Dünya gayri safi hasılasındaki payı 12,6 trilyon dolar... Askeri harcamalar... Güvenlik harcamaları... Bunların içinde cinayetler ve kişiler arası şiddet için harcanan para ise 2,57 trilyon dolar!

Herkesin, mahşerin atlıları gibi şiddete koştuğu ve çığırından çıkmış, adaletsizliğin, eşitsizliğin, her türlü rezilliğin ayyuka çıktığı bir dünya açıkça sürdürülemez. Bugünkü dünya siyaseti, geçmişin ilkel siyasi, kültürel, askeri birikimlerinin esiri. Tüm bunları büyük bir değişimin habercisi de sayabiliriz. Ne yazık ki pek de barışçıl bir değişim ufukta gözükmüyor.

Bu sayımızda Fizik, Kimya ve Ekonomi Nobel ödüllerinin öyküsünü okuyacaksınız. Ayrıca bilim insanlarının başarı kriterlerinden h- sayısı ve endeksi ile ilgili, mesela beyin ve sinir cerrahisinde bir sıralama örneğinden yola çıkarak, yeni bir değerlendirme önerisini okuyacaksınız.

Daha bir dizi haber ve yazı, her hafta HBT’de. Dünya biliminin kalbinin çarptığı sıcak konuları sizlere aktarıyoruz. Çünkü geleceğin dünyası bilim ve teknoloji üzerinde kuruluyor.

Gelecek Cuma yeni ve ilginç yazı, haber ve makalelerle birlikte olacağız. Sevgiyle kalın.

HBT 3. dönem dizini

Bu sayımızda son 6 aylık endeksimizi bulacaksınız. İlk iki dizin 1-26 ve 27-53. sayılarımızın içeriğini oluşturuyordu. Üçüncü dizin ise sonraki 6 ayı içeriyor. Biliyorsunuz, HBT’leri 6'şar aylık iki cilt halinde sunmuştuk. Şimdi de üçüncü cilt hazırlıklarını başlatıyoruz. Okurlarımıza duyururuz.

***

Davetlimizsiniz: 15 Ekim Pazar - Edirne

HBT, bu Pazar günü kitap fuarını da vesile ederek Edirne merkezde, okurları, popüler bilim meraklıları ile bir toplantı düzenliyor. Saat 10.00-12.00 arası Dinlenti Cafe’de (1. Murat Paşa Mahallesi, 31. Sokak No. 34) sohbet toplantısına Özlem Yüzak, Cem Say, Ahmet Yavuz ve Orhan Bursalı katılacak. Konumuz bilim.

***


Doğan Kuban hocamız düşüp kalça kemiğini kırınca, Dokuz Eylül Üniversitesi’nde çok iyi ve uzun süren bir tedavi sonucu şimdi iyi. Bu resmi sizlerle paylaşmanın mutluluğu içindeyiz. Hocayla birlikteyiz, durumunu siz de görüyorsunuz! Kuban şimdi Kaya Termal otelde fizik tedavi görüyor. Fiziksel aktivitesi giderek gelişiyor. 2,5 aylık zaman içinde yayınladığımız tüm makaleleri de yeniydi. Geçen haftaki makalesi muazzam bir özetti. Bu sayımızda, maskeli demokrasinin peçesini düşürüyor ve Çin ile Türkiye karşılaştırması yapıyor! Uzun ve sağlıklı yaşam diliyoruz.