Avustralya da kendi uzay ajansını kuruyor, Türkiye henüz beklemede…

Fizik ve Uzay Öne Çıkanlar
Avustralya da kendi uzay ajansını kuruyor, Türkiye henüz beklemede…

“Asya Pasific/Space” web sitesindeki, Sydney çıkışlı bir habere göre, OECD üyesi ülkelerden kendi uzay ajansı olmayan son 2 ülkeden biri (diğeri İzlanda) olarak gösterilen Avustralya da kendi uzay ajansını kurma kararı aldı. Niye OECD ülkesi Türkiye bu listede yok, belli değil. Olasıdır ki, 24 Şubat 2017’de Hükümetçe TBMM başkanlığına sunulan (fakat henüz yasalaşmayan) Türkiye Uzay Ajansı kurulması tasarısı nedeni ile Ülkemiz, Uzay Ajansına sahip ülkelerden bir olarak düşünülmüş olmalıdır.

Aslında, başlangıçta, Avustralya’nın, ABD ve SSCB’den sonra kendi bu yönde ilk adımı atanlardan olarak biliniyor: Kendi roket fırlatma olanakları ile kendi uydusunu ilk inşa edip uzaya gönderen ilk ülkelerden biri Avustralya olmuştu. Habere göre, bu ülkenin Silah Araştırmaları Kurumu (WREASAT) uydusu, 29 Kasım 1967’de uzaydaki yerini almıştı. Ancak, daha sonra, astronomi alanında (hem optik, hem de radyo astronomi alanlarında, bkz. Şekil 1) önemli atılımlar gerçekleştiren bu ülke, uydu ve diğer uzay teknolojileri alanlarında fazla gelişme göstermedi. Avustralya’nın bir Japon roketi ile gönderilen son mikro uydusu da 2007’de “öldükten sonra”, bu alandaki çalışmalara tümüyle ara verildiği biliniyor.

Şekil 1: Avustralya’da Samanyolu: Yoğun ışıklı izin hemen altında, Küçük ve Büyük Macellan Bulutları görülüyor. Bilindiği gibi, Güney Yarıküre’nin ESO dışındaki en büyük optik teleskoplarına sahip olan Avustralya, astronomik gözlemlere uygun iklimi ve diğer olanakları ile uzay çalışmaları için yüksek bir potansiyele sahiptir. Ayrıca sahip olduğu büyük radyo teleskop dizgeleri ATCA (Australian Telescope Compact Array) ve uluslararası katılımlı SKA (Square-kilometer Array) ile de Avustralya’nın astronomide her zaman hatırı sayılır bir yeri vardır.

Ancak, bunun kısa sürede değişeceği anlaşılıyor. Adeleide-Tasmanya’da 68. Uluslararası Astronotik Kongresi’ne ev sahipliği yapan ülkede, Hükümet, 25 Eylul 2017’deki kongre açılışında, bu kararını da  açıkladı.  Kararın, Avustralya’nın uzay çalışmaları çabalarını yoğunlaştıran ve üniversite temsilcileri sanayi ve hükümet kurumlarından temsilcilerden oluşan grupça,  1 yıl boyunca yürütülen çalışmaların “taçlandırılması” olarak yorumlayan Avustralya-Monash University’de astronom Michael Brown’a göre "Avustralya Uzay Ajansının kurulmuş olması, çok heyecan verici bir haber."


Kongreye katılan Avustralya Macquarie University astrofizikçisi Lee Spitter’e göre de "Avustralya Uzay Ajansı’ının kurulması, Avutralya’da halen var olan (bilimsel ve ticari) uzay sektörü için çok önemli bir adımdır ve çabalara güçlü bir destek olacaktır" diyor. Dr. Lee, "Çünkü, ülkenin uzay sanayi ve uzay araştırmaları, bir bakıma, bir dizi küçük şirketin, üniversite araştırma gruplarının ve savunma sanayi birimlerinin kendi (koordinasyonsuz) çabalarına terk edilmişti" diye devam ediyor.

İncelemelere göre, Avustralya, haberleşme, uzaktan algılama ve astronomi araştırmaları alanlarında, yoğun şekilde, yabancılarca inşa edilmiş ve işletilmekte olan uydulara ve bilimsel ekipmana bağımlıdır. 330 milyar dolar olarak hesaplanan küresel uzay ekonomisi cirosundaki ülke payı da binde 8 (% 0,8)’dir.

Bir ulusal uzay ajansı kurulması için yapılan çeşitli hazırlıklara ve çağrılara uzun süre sessiz kalan şimdiki Avustralya Hükümeti (durum ne kadar da Türkiye’deki duruma benziyor!), geçen Temmuz ayında çağrı ve çabalardan etkilenerek durumunu değiştirdi. Federal Hükümet’in Sanayi, İnnovasyon ve Bilim Bakanı Arthur Sinodinos’un, bu alanda bir uzmanlar çalışma grubu oluşturması ve ülkenin uzay bilim ve teknolojileri ve uzay sanayii konusundaki kapasiteleri ele alındı. Çalışma Grubu, ülke çapında toplantılar yaptı ve 200’e yakın yazılı öneri değerlendirildi. (Ülkemizde, son zamanlarda hiç uygulanmayan bir yöntem!)

Adı geçen Adeleide toplantısında yapılan çağrıları da dikkate alan Sanayi Bakanı Vekili Mihaelia Cash, çalışma grubunun bir uzay ajansı kurulması yasası hazırlayacağını ve bunun daha geniş perspektifli bir “uzay stratejisi” dokümanının bir parçası olacağını duyurdu. Melburn’daki Swinburne Univ. Of Technology’den astronom Alan Dufy’e göre "bu çağrı ve çabalar, ilk WREASAT uydusunun 50. Yılı olması nedeni ile ayrıca zamanlı sayılmalıdır."

Türkiye’de durum

Ülkemizdeki Uzay Ajansı kurulması çabaları için de benzeri bir tarihçeden bahsedebiliriz. Bildiğim kadarı ile bu yoldaki ilk resmi-kurumsal çabalar, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) bünyesinde önce bir Uzay Bilimleri (sonra, Uzay Teknolojileri) Bölümü kurulması ve bu bölümün sekreterya görevi altında da TUBITAK Uzay Bilimleri ve Teknolojileri Komitesi (UBİTEK) oluşturulması (1992) çabalarına kadar gider. UBITEK, ülkemizde bu alanda çalışmaları olan Üniversiteler (ODTÜ, İTÜ, Çukurova, Ankara, İstanbul, Ege…), Bakanlıklar (Tarım Bak., Çevre Bak., Sanayi Bak., …) ve diğer devlet kurumları (DIE, DMİGM, Orman GM, Köy Hizmetleri GM…) gibi 25 kadar kurumdan gelen temsilcilerin oluşturduğu bir genel kurulda seçilen  Yönetim Kurulu ve Bilimsel Sekreterya gibi birimlerden oluşmuştur. UBİTEK (*), çalışma alanlarının geliştirilmesi için uluslararası uzmanların da katıldığı raporlar hazırlatmış ve bu raporlar ışığında çalışmalarını 1998’e kadar sürdürdü. Bu arada, (DPT’ye sunulmak üzere) TUBİTAK Başkanlığına bir “Türkiye’nin Uzay Bilim ve Teknolojileri Politikası” dokümanı hazırlanıp iletildi (Şekil 2).

Şekil 2: UBITEK’çe hazırlanıp Aralık 1993’te TUBITAK Başkanlığına sunulan “Türkiye’nin Uzay Bilim ve Teknolojileri Politikası” dokümanı kapağı.

Daha sonra, Ankara’da Türk Hava Kuvvetleri öncülüğünde “Türkiye’de Uzay Faaliyetlerinin Koordinasyonu” başlıklı bir kongre toplanmış ve sunulan tebliğler ve  hazırlanan raporlar kalın bir cilt olarak basılmıştı. Daha sonra, Hava Kuvvetleri bünyesinde kurulan Uzay Şubesi, çeşitli devlet kurumları ile toplantılar yaparak bir yasa tasarısı hazırladılar. 2004’te DPT ve Başbakanlığa sunulan bu tasarı da kanunlaşamadan kaldı.

Daha yakın bir dönemde, 2013’te Ulaştırma Bakanlığı bünyesinde Havacılık ve Uzay Genel Müdürlüğü (HUGM)  kuruldu. Bu müdürlük temsilcileri, Malatya Ulusal Astronomi Toplantısına katıldılar. Sonrasında, Türkiye’nin Avrupa Güney Gözlemevi (ESO) kurumu ile işbirliği ve üyelik görüşmeleri yapıldığı bildirildi. Ancak, bu çalışmalar da Uzay Ajansı kurulması yönünde kesin bir sonuca ulaşamadı; bu müdürlük, bakanlığın iç kurumu ve kadro kaynağı olarak kaldı.

2016’da ise, nasıl hazırlandığı anlaşılamayan (belki de HUGM’nin kamuya yansımayan çalışmaları sonunda?) bir uzay yasası taslağı ortaya çıktı. Bazı toplantılardan sonra revize edilerek TBMM’ye ulaştı.. Taslak, ABD’deki NASA ve Pentagon uzay çalışmaları ayrımına benzer şekilde,  askeri çalışmaları dışarda bırakan sivil bir kurumu hedefliyordu. Ancak, 24 Şubat 2017’de Başbakan Binali Yıldırım imzası ile Meclis’e sevk edildiği bilinen “Türkiye Uzay Ajansı Kurulması ve Uzaya Yönelik Faaliyetlerin Düzenlenmesi” hakkındaki taslağın, taslak hakkındaki muhalefet eleştirilerinin de göz önüne alınması ile (**) bir an önce yasalaştığını ve TUA’nın çalışmalarına başladığı haberini duymayı bekliyoruz. Bu kuruluşun çalışmalarının, ülkemizin orta gelir tuzağından kurtulma çabalarına da önemli katkılar verebileceği unutulmamalıdır.

Türkiye Uzay Ajansı’nın kısa süre içinde kurulacağı haberinin basına yansıması sonrasında, bazı TV tartışmalarında, heyecanlı yorumlar yapılmış, hatta olası bir “Bayrak Uzay Projesi” olarak, “2023’de Mars’a uydu gönderme”nin oldukça ulaşılabilir bir hedef olabileceği, yazarınız tarafından ileri sürülmüştü. Bu öneride, Hindistan’ın 2015’te, hem de ilk seferinde, Mars yörüngesine başarılı bir şekilde ve 200 M$  gibi düşük bir maliyetle, bir gözlem uydusu yerleştirebilmesi ve dünya uzay kamuoyundan ses getiren olumlu yorumlar almış olması, hem de Birleşik Arap Emirlikleri Uzay Kurumu’nun 2020’de Mars’a bir uydu gönderme projesi üzerinde çalışmalar yaptığının öğrenilmesi etkili olmuştu.

Sonuç

Şu anda, adı geçen Türkiye Uzay Kurumu taslağının yasalaşması hakkındaki belirsizlikler sürdüğünden, Avustralya Uzay Ajansı kurulması girişimi haberlerinin, yasalaşma yönündeki çabalara katkıda bulunmasını umut ediyoruz.

Prof. Dr. Mehmet Emin Özel / [email protected]

(*) Kısaca özetlemek gerekirse, UBITEK; şu 3 ana konuda Devlet Planlama Teşkilatı ile koordinasyon halinde ülkemizde uzay alanında birikim sağlamaya veya var olan birikimi koordine etmeye çalışmıştı: Astronomi (Optik ve Radyo Astronomiler), Uzaktan Algılama ve Uzay Elektroniği. Bu alanlarda, yerli ve yabancı uzmanlar ve Birleşmiş Milletler, ESA, NASA ve diğer bazı uluslararası kuruluşlarla işbirliği halinde yapılan eğitim çalışmaları, özellikle uzaktan algılama konusunda, Bakanlıklarımızda ve bazı Valiliklerimizde kurduğu uydu görüntüleri değerlendirme birimleri kurma ve uzman yetiştirme gibi alanlarda yoğunlaşmıştı. Astronomi Grubu’ndan ayrılan bir grup, daha sonra, kendinden önceki birikimin de katkısı ile TUBITAK Ulusal Gözlemevi (TUG)’un kuruluşunu (1997) gerçekleştirmiştir. MAM’da kurulan milimetrik Radyo Teleskop ise daha sonra bu konuda uzmanlaşma kararı veren Erciyes Üniversitesi'ne (1998) devredildi. Uzay Elektroniği konusunda Ukrayna Uzay Ajansı ve Utah State Univ. Space Dynamics grubu yapılan işbirliği ve uydu/yer istasyonu yapma-kurma programları, daha sonra tarafımızdan tam anlaşılamayan nedenlerle iptal edilerek, ilk Türk gözlem uydusunun, İngiltere’de Surrey Üniversitesi ile işbirliği halinde, TUBITAK Ankara Bilişim Enstitüsünce yaptırılması tercih edilmişti.

(**) Komisyon’a muhalefet partilerince sunulan başlıca eleştiriler arasında (1) kurumun yeterli idari ve diğer özerklikten yoksun olması, (2) liyakate verilecek önemin sağlanmasına yönelik mekanizmaların eksikliği ve (3) eğitim ayağının ihmal edilmiş görünmesi sayılmaktadır.