Kimler kilo vermeli?

Öne Çıkanlar Sağlık
Kimler kilo vermeli?

“Normal kilo” adı verilen BKİ aralığının 18,5 ile 24,9 arasında kaldığı belirtiliyor. Bu değerlendirmeye göre, kişinin BKİ değeri yükseldikçe çekinceler de artıyor. 25 ile 29,9 aralığında yer alan kişiler şişman, 30 ve üzeri kişiler de aşırı kilolu sınıfına giriyor. Ama istisnalar var…

Obezlik, tüm dünyada giderek büyüyen bir sorun. ABD’de, son 15 yılda erişkinler arasında obezlik oranında %24’lük bir artış meydana geldi. ABD Hastalıkları Denetleme ve Önleme Merkezi’nin Kasım 2015’te yayımlanan bir raporuna göre, 1999-2000 yıllarında %30,5 olan bu oran 2013-2014 yıllarında %37,7 oldu. Bu ülkede bugüne dek tanık olunan en yüksek oran olduğu belirtilen bu değer 78 milyonu aşkın kişiye denk düşüyor.

Türkiye’de de obezlik oranı, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2014 yılı araştırmasına göre, bir artış göstererek %19,9 oldu. 2008 yılından beri iki yılda bir gerçekleştirilen Türkiye Sağlık Araştırması’ndan elde edilen son veriler 15 yaş ve üzeri bireylerin %33,7’sinin aşırı kilolu olduklarını gösteriyor.


Aşırı kiloları izleyen hastalıklar

Aşırı kilolar sağlıkla ilgili birtakım sorunlarda artış yaşanması olasılığını da beraberinde getiriyor. Bu sorunlar arasında kalp hastalıkları, yüksek tansiyon, felç, Tip 2 şeker, yüksek kolesterol düzeyleri, kanser, osteoartrit, uyku apnesi ve safra taşları gibi çeşitli sorunlar yer alıyor.

Obezlik ile bu sorunlar arasında kesin bir bağlantı olduğu yönünde henüz kesin bir bilimsel kanıt bulunmamakla birlikte, en büyük suçlu bedende aşırı miktarda yağ dokusunun birikmesiymiş gibi görünüyor.

Uzmanlar boyun bölgesinde aşırı miktarda yağ birikiminin uyku apnesiyle bir bağlantısı olduğunu belirtirlerken, yağ hücrelerinin salgıladığı bileşimlerin tip 2 şeker hastalığına yakalanma olasılığını arttırabileceğine dikkat çekiyorlar.

Dahası, bireyin bedenindeki yağ miktarı arttıkça dokuya oksijen ve besinlerin sağlanması için gerekli kan miktarı da artıyor ve bu da kan basıncının yükselmesine neden oluyor. (Öte yandan, kilo vermek bedendeki bu yükü hafifleterek kan basıncının, kolesterol ve kan şekeri düzeylerinin düşmesi gibi, sağlık açısından olumlu etkiler yaratabiliyor.)

Beden kitle indeksi

İşte bu yüzden, bir kişinin kilo vermek zorunda olup olmadığını belirlemede yararlanılan en yaygın ölçütlerden birini beden kitle indeksi (BKİ) oluşturuyor. Belçikalı istatistik uzmanı Adolphe Quetelet tarafından 1832 yılında geliştirilen bu ölçüt, bedenin ağırlığının (kg) boy uzunluğunun (m) karesine bölünmesiyle elde ediliyor. Örneğin, boyu 1,70 ve kilosu 78 olan bir kişinin BKİ değeri 27 olarak hesaplanıyor.

BKİ ölçütünde amaç Ulusal Sağlık Enstitüsü’ne göre “normal” sayılan değere ulaşmak. Buna göre, sağlık açısından çekince düzeyinin en düşük olduğu ve “normal kilo” adı verilen BKİ aralığının 18,5 ile 24,9 arasında kaldığı belirtiliyor. Bu değerlendirmeye göre, kişinin BKİ değeri yükseldikçe çekinceler de artıyor. 25 ile 29,9 aralığında yer alan kişiler şişman, 30 ve üzeri kişiler de aşırı kilolu sınıfına giriyorlar.

BKİ hesaplanması son derece basit bir ölçüt olmakla birlikte, şişmanlığın belirlenmesi bağlamında kusursuz bir gösterge değil. Söz gelimi, kas kütle oranı yüksek bir kişi BKİ değeri yüksek olsa bile, aşırı kilolu ya da obez olarak değerlendirilmeyebilir.

2013 Kilo Kılavuzu

ABD Kalp Derneği’nin 2013 Kilo Kılavuzu’na ve başkaca profesyonel örgütlerin değerlendirmelerine göre, beden kitle indeksiniz sizi obez sınıfına sokuyorsa kilo verme zamanı gelmiş demektir. Bir kişinin kilolu olması ve şeker, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol düzeyi gibi kalp hastalıkları açısından çekince yaratabilecek koşullara sahip olması, ya da bel çevresinin kadınlarda 88 ve erkeklerde 102 santimetreyi aşması durumunda kilo vermeye başlaması öneriliyor.

Kilo denetimiyle ilgili bu önerilerin kaynağını ABD Kalp Derneği, American College of Cardiology ve ABD Obezlik Derneği uzmanları tarafından 2013 yılında düzenlenen ve ABD Ulusal Kalp, Akciğer ve Kan Enstitüsü tarafından gözden geçirilen bir panel oluşturuyor. Öneriler son bilimsel araştırmalardan elde edilen ve titizlikle gözden geçirilen verilere dayanıyor.

Kılavuza göre kiloları normal olanlar, ya da şişman olup da kalp hastalığı açısından başkaca çekince unsurlarına sahip olmayanlar kilo vermek yerine, almaktan kaçınmalı. Bunun nedeni, kilo vermenin söz konusu kişilerin sağlığında ek birtakım yararlar sağlayabileceği yönünde henüz kesin bir kanıt bulunmaması. Ne var ki, uzmanlar fazladan alınan kiloların birtakım sorunlara yol açabileceğine de dikkat çekiyor.

Dr. Pieter Cohen, yaşlandıkça kilo almanın son derece yaygın bir eğilim olduğunu, aynı kiloda kalmanın kilo vermekten çok daha kolay olduğunu, bu yüzden de söz konusu kişiler için en iyi yolun kilolarını korumak, sağlıklı beslenmek ve bedenlerini daha çok çalıştırmak - ancak kilo vermeye odaklanmamak - olduğunu belirtiyor.

Kişi kaç kilo vermeyi hedeflemeli?

Obez kişilerin kilolarının topu topu yüzde 3-5 kadarını vermeleri, sağlık durumlarında bir gelişme sağlamaya yeterli olabiliyor. Araştırmalar kiloların yüzde beşini vermenin sistolik kan basıncında (ölçüm aygıtında üstte yer alan vehalk arasında büyük tansiyon olarak bilinen değer, kalp kasıldığında kalpten damarlara iletilen kanın damar duvarında oluşturduğu basınç) 3-mmHg’lik, diyastolik kan basıncında da (küçük tansiyon olarak bilinen alttaki değer, kalp atımları arasında atardamarlardaki basınç) 2-mmHg’lik bir düşüş sağladığını ortaya koyuyor.

Daha da fazla kilo verilmesi sağlık açısından çok daha olumlu etkiler yarattığından, uzmanlar insanların ilk alt ayda kilolarının yüzde 5-10 kadarını vermeyi hedeflemekle işe başlamalarını öneriyorlar.

Uzmanların büyük bir çoğunluğu bu hedefe ulaşmak için haftada 230-900 gram verilmesini öneriyorlar. (Günlük kalori alımında 500 kalorilik bir kesintiye gidilmesi haftada yaklaşık 450 gramlık bir kilo yitimine neden oluyor.)

Kadınlar için bu durum günde yaklaşık 1200-1500 kalori tüketimi anlamına gelirken, erkeklerde günlük yaklaşık 1500-1800 kalori alımına denk düşüyor.

Gelgelelim, tüketilmesi gereken kalori miktarı kişinin hâlihazırdaki kilosuna ve etkinlik durumuna göre değişebiliyor.

Rita Urgan

Kaynak: Live Science