Alzheimer hastalarına yeni bir umut

Öne Çıkanlar Sağlık
Alzheimer hastalarına yeni bir umut

Sağlık devrimleri ve gittikçe uzayan insan ömrü yeni hastalıklara kapı aralıyor. Bu hastalıkların başında ise hiç şüphesiz unutkanlık ve bilişsel işlev bozukluklarıyla seyreden Alzheimer geliyor. Ancak bilim insanları bu konuda yeni bir gelişmeye imza attı. Araştırma safhasında olan yeni bir ilaç beyindeki protein yumakları olan amiloid beta plaklarını etkili biçimde temizleyebiliyor.

İlaç, bağışıklık sistemini aktifleştirilerek plakların tanınıp yok edilmesi ile etki ediyor.

v


 

Görsel: Sevigny et al, Nature 2016. Araştırma aşamasındaki yeni bir ilaç Alzheimer’ın tipik protein kümeleri olan beyindeki amiloid beta plaklarını şaşırtıcı biçimde temizleyebiliyor. Görselde sol tarafta görülen hastalığın erken safhalarındaki hastaların beyin taramalarında amiloid yumakları kırmızı renkte görülüyor, sağda ise tedaviden 1 yıl sonraki beyin taramalarında bu plaklar neredeyse tamamen gitmiş durumda. Yukarıdan aşağıya takip edersek, dozun artmasıyla tedavinin etkisinin de arttığını görebiliriz. 

 

 

Uzmanlar ilacın etki mekanizmasında incelikli noktaların olduğunu ve ancak ileri araştırmalarla bu noktaların aydınlatılabileceğini söylüyorlar. Ayrıca çalışma, ilacın Alzheimer hastalığına etki edip etmeyeceğini söylemek için fazla küçük ve 31 Ağustos’ta Nature dergisinde yayınlanan sonuçlara göre genetik yatkınlığı bulunan kimi insanların beyinlerinde sıvı birikimine yol açabiliyor.

Demansın nedeni

Amerikan Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’ne göre Alzheimer ABD’de 5 milyondan fazla insanı etkileyen, bunamaya en sık neden olan hastalık. Hastalığın tipik özelliği ise beyin taramalarında karmaşık lif yumakları biçiminde görünen amiloid beta isimli anormal proteinin aşırı şekilde artması. Çoğu bilim insanına göre amiloid beta lifleri beyin hücreleri için zehirlidir ve hafıza kaybı, ruh hali değişimleri ve işlev kaybı gibi hastalığın ilerlemesiyle oluşan etkilerden sorumludurlar.

Maalesef Alzheimer’ın şifa ile tedavisi mümkün değildir ve şu an kullanımda olan tedaviler sadece hastalığın ilerlemesini önleyici geçici faydalar sağlar.

Hedef: Amiloid beta

En iyi tedaviyi bulmak için bilim insanları Alzheimer veya demansı (bunama) olmayan sağlıklı yaşlılara yöneldiler. Bilişsel zayıflaması olmayan veya ihmal edilebilir düzeyde olan yaşlılardaki kimyasalları analiz ettiler ve bağışıklık sistemine ait bir molekül buldular. Ardından o molekülü taklit eden “aducanumab” isimli ilacı ürettiler. Bu ilaç hayvan deneylerinde amiloid betayı hedef alıyor ve beyindeki diğer yapıları plakları temizlemesi için teşvik ediyordu.

Araştırmacılar Alzheimer’ın erken dönemindeki 165 hastaya aylık infüzyon yoluyla aducanumab veya plasebo (iyileştirici veya zarar verici etkisi olmayan madde) verip beyin taramalarını yaptılar. Aducanumab alan hastaların beyinlerinde amiloid beta hızla azalıyordu. MR çalışmalarına göre alınan aducanumabın dozu arttıkça temizlenen amiloid beta plakları da artıyordu. 1 yıl sonra ise görüntülerde neredeyse hiç kırmızı alan kalmamıştı. Bunun anlamı amiloidin tamamen kaybolmasıydı.

Ancak Alzheimer hastalığıyla ilişkili bir genetik değişim olan APOE gen farklılığını taşıyan hastalar, ilacı aldıklarında tehlikeli bir yan etki olan amiloid-ilişkili görüntüleme sorunu (Amyloid-related imaging abnormalities, ARIA) geçirmeye daha yatkınlar. Bu yan etki beyin taramalarında sıvıyla dolu küçük cepler görülmesine neden oluyor.

Çalışmadaki katılımcılardan ARIA geçirenlerin çoğu ufak baş ağrıları dışında herhangi bir belirti vermemiştir. Diğer Alzheimer ilaç çalışmalarından elde edilen veriler göstermiştir ki ARIA inme ve beyin kanaması riskini artırmakla beraber, erken tedavi ve dozun düşürülmesiyle bertaraf edilebilen bir durumdur.

Bilişsel faydalar net değil

Alzheimer hastalığında amiloid plakları temizlemek önemli olsa da diğer bir konu ilacın bozulan bilişsel işlevlere etki etmesidir. Çalışma bilişsel işlevler üzerine kurulu olmasa da araştırmacılar ilacın istatistik fark yaratmayacak ölçüde bilişsel fayda sağladığını iddia ediyorlar. Tabii ki bu etkinin görülebilmesi için daha geniş ölçekte araştırmalara ihtiyaç duyuyorlar.

Banner Alzheimer Enstitüsü’nden psikiyatr Dr. Eric Reiman ise “Asıl soru amiloid plaklarını temizlemek bilişsel azalmayı önleyebilir mi?” diye soruyor. Dr. Reiman’ın dikkat çekmek istediği nokta, kimi uzmanlar amiloid betanın hastalığın sebebi değil, yıkıcı beyin sürecinin ikincil ürünü olduğu yönünde. Eğer ileride yapılacak geniş çaplı araştırmalarla ilacın bilişsel işlevlerde gelişmeye sebep olması ispatlanırsa amiloid betanın da hastalıktaki rolü daha net olarak anlaşılabilecek. Bu yüzden Dr. Reiman aducanumab hakkında kesin karara varmak için ileri araştırmaların sonuçlarını beklemenin iyi olacağını söylüyor.

Dahası, çalışmayı yapan uzmanlar amiloid plaklarının, hastalık belirtilerinin görülmeye başladığı tarihten 15 yıl önce oluştuğunu ve bilişsel bozulmanın zaten başladığını söylüyorlar.

Sonuç olarak bu ve bunun gibi ilaçlar, plak kümelenmesi görülüp bilişsel bozulma belirtilerinin olmadığı dönemde kullanıldığında en etkili biçimde faydalanabiliriz.

Bu yüzden uzmanlar erken tedavinin anahtar sözcük olacağını düşünüyor.

Derleyen: Furkan Avcı
Kaynak: http://www.livescience.com/55951-aducanumab-removes-alzheimers-plaques.html?utm_source=lsh-newsletter&utm_medium=email&utm_campaign=20160901-lsh