Deniz seviyesi sanılandan iki kat daha fazla yükselecek

Gezegenimiz Öne Çıkanlar
Deniz seviyesi sanılandan iki kat daha fazla yükselecek

Bilim insanları uzun bir süre önce iklim değişimi yüzünden küresel deniz seviyesinin yükseleceğini öncelemişlerdi. Ve haksız da çıkmadılar. Deniz seviyesi günümüzde 3000 yıldan bu yana hiç olmadığı kadar hızlı yükseliyor.

ABD kıyılarındaki bazı bölgeler ve adalar şimdiden su altında kalmaya başladılar bile. Gelgitler değişti ve Batı Antarktikteki buzların erime süreci de artık geri dönüşemez olarak kabul ediliyor. Ve bir kötü haber daha: Pennsylvania Eyalet Üniversitesi’nden David Pollard ve ekibi, deniz seviyesinin Hükümetlerarası İklim Değişimi Paneli‘nin (IPPC) son iklim raporunda açıkladığından iki kat daha fazla yükselebileceğini hesapladı.

Isınma aynı şekilde devam ettiği taktirde sadece Antarktik 2100 yılına dek bir metrelik ve 2500’e kadarsa en az 13 metrelik bir yükselmeye neden olacak. Deniz seviyesine yakın bölgelerde bulunan kentler için bu bir felaket demek. Ayrıca tüm emisyonlar durdurulsa dahi seviye kolay kolay düşmeyecektir.


Çünkü okyanuslar sıcaklıkları birkaç bin yıl süreyle depoluyorlar diyor araştırmacılar. Deniz seviyesinin hızlı yükselmesinden Antarktikteki buz sorumlu tutuluyor. Çünkü gelecekte sıcaklığa, tahmin edilenden çok daha duyarlı bir şekilde reaksiyon gösterebileceği sanılıyor.

Bunun sebebi de şimdiye kadarki iklim modelleriyle dikkate alınmayan iki süreç. Buzların erimesiyle ilgili fiziksel modellere dahil edildiklerinde, geçmişteki sıcak dönemlerdeki seviyeler de daha iyi hesaplanabiliyor. Jeolojik veriler yaklaşık olarak üç milyon yıl önceki Pliosen devrinde deniz seviyesinin 20 metre kadar yükseldiğini açıklıyor. Ama halihazırdaki iklim modelleriyle bunu görmek imkansızdı.

Şimdiye dek dikkate alınmayan buzul mekanizmalarıyla, uzmanlar jeolojik verilerle örtüşen sonuçlara ulaştılar ki bu da gelecekle ilgili tahminlerinin de doğru olabileceğinin bir kanıtı olabilir. İhmal edilen ilk mekanizma buzul dilleri üzerindeki ısınmış hava ve yağmurdu. Şelf buzunun düz yüzeyinde toplanan erime suyu, buzun havadaki sıcaklığa karşı bugüne dek tahmin edilenden daha duyarlı tepki vermesine neden oluyor.

Üstten erime 2002 yılında Larsen B şelf buzunun da kırılmasını tetiklemişti diyor araştırmacılar. Önümüzdeki yüz yıl içinde üstten erimeye bağlı kayıpların, deniz suyunun ısınması nedeniyle alttan erimeye bağlı kayıpları aşacağı düşünülmekte. İkinci süreç ise altlarında hala buzun bulunduğu, şelf buzu tabanlarının çekilmesiyle işlemeye başlıyor. Antarktikteki kıyı alanlarındaki alt tabaka içe doğru aktığı için üzerindeki buzul da içe doğru kalınlaşmakta ki sorun tam da burada yatıyor:

Tabandaki buzun 800 m ve daha kalın olduğu yerlerde 90 metreyi aşkın buz kenarları oluşabilir ve büyük baskılar yüzünden çökebilir. Ve bu çökme de erimeyi önemli ölçüde hızlandırır. Bu tür yüksek buz kenarları daha şimdiden Antarktika yarımadasındaki Crane buzulunda ve Grönland’daki Helheim ve Jacobshaven buzullarında görülmekte diyor uzmanlar.

Kaynak: www.nature.com/nature/journal/v531/n7596/full/nature17145.html