Yaratıcılığı teşvik: İtaatsizliğe ödül

Edip Emil Öymen
Yaratıcılığı teşvik: İtaatsizliğe ödül

Boston’lu MIT, örneği olmayan bir yarışma için 250 bin dolar ödül koydu: Bilimcileri, öğrencileri, kurallara “sorumlu ve güvenli bir şekilde” aykırı davranarak, statükoya meydan okumaya, bir anlamda itaatsizliğe davet eden en “başarılı” projeye ödül. Web’in mucidi Sir Tim Berners-Lee’nin de hocalık yaptığı MIT Media Lab, bu yenilikçi yarışmanın kuralını açıkladı: Toplum yararına olacak sıradışı bir kural tanımazlık. (Disobedience= itaatsizlik, direniş, başkaldırma, bildiğini okuma)

Dünyayı nasıl değiştirsek?

Yarışmanın web sitesinde MIT Media Lab Yöneticisi Joi İto’nun şu sözleri, MIT’in “neden ve nasıl” MIT olduğunu da gösteriyor: “Sadece size söylenenleri yaparak dünyayı değiştiremezsiniz.”  Bu deyiş, aslında Nobelli bir bilimciye ait: MIT fizik hocası Jerome Friedman, protonda quark’ların varlığını keşfederek 1990 Fizik Nobelini almıştı. Ama nasıl? Kendisine, “Bundan iş çıkmaz, sen bu projeye devam etme boşuna” denilmesine rağmen CERN-türü bir araştırma kurumundaki çalışmalarına devam etmişti: Bir anlamda, “büyüklerinin” yapma dediğini yapmış, onlara boyun eğmemişti.


İlk itaatsizlik ödülü

21 Temmuzda açıklanan İtaatsizlik Ödülü’nü, ABD’de içine kurşun karışmış şehir içme suyu araştırmasıyla iki bilimci paylaştılar. Michigan eyaletinde Flint şehrinde içme suyuna kurşun karıştığı iddialarını yerel yönetim ve ilgili kurumlar yalanlamış, bu konudaki soruşturmalar hasır altı edilmiş, ama sonuçta konu ulusal boyut kazanmıştı. Bu iki bilimci, kendi meslektaşlarına, bürokrasiye, yerel siyasetçilere “rağmen” araştırmaya devam ederek şehir şebekesinden su içenlerin resmen zehirlendiklerini saptadı. (Konu hakkında ayrıntılar için: www.media.mit.edu/defiance)

MIT, “itaatsizliği” anarşi olarak değil, genel kabul görmüş normlara uymama olarak tanımlıyor. Toplum yararına sıradışı kural tanımazlığa küresel ölçekte, Rusya’daki Pussy Riot, Çinli sanatçı Ai Weiwei, Amerikalı medeni haklar savunucusu Martin Luther King, vb gösteriyor. Ahlakî sınırlar içinde kalan itaatsizlik kavramı MIT için yeni değil, eski. MIT yönetimi, öğrencilerin kendilerini serbestçe ifade etmelerini, “otoriteye” makul bir şekilde karşı gelmelerini sessizce teşvik eder.

Muzırlığı teşvik kültürü

MIT’in ilk binaları 1910’larda inşa edilmişti. Dönemin mimari gelenekleri uyarınca kubbesiyle birlikte 45 metreye yükselen anıtsal bir bina da yapılmıştı. 2006 yılında, bir gece içinde öğrenciler bu kubbenin üzerine bir yangın söndürme aracının fiberglas maketini çıkartıp bıraktılar. 11 Eylül 2001’in beşinci yıldönümüne rastlayan bu “muzırlık” MIT dışından da görülebilen bir medya olayı oldu... Kubbeye bir başka gece de, Wright Kardeşlerin uçak modeli yerleştirildi. İlk uçuşun 100’üncü yıldönümü dolayısıyla...

1990’da yeni rektörün makam odasının önünü, duvarın devamı gibi, bir ilan panosuyla kapattılar. Panodaki ilanları “okumak” için biriken (!) öğrenciler yüzünden rektör bir süre odaya giremedi... 2012’de Güney Kore’den dünyaya yayılan Gangnam Style videosunun parodisini MIT öğrencileri (bazı tanınmış profesörlerle birlikte) “yeniden” yorumladı. Aralarında, MIT’nin dünyaca ünlü hocası Noam Chomsky’sinin de bulunduğu hocalar da öğrencilerin parodisine katıldılar. YouTube’da 5.3 milyon kez izlendi... Üniversitenin kuruluşunun 150’inci yılının kutlandığı 2016’da, kubbede yapılan diğer 32 muzırlık, halka açık bir sergide gösterildi.

Yaratıcılıktan, inovasyona yol

MIT’e özgü muzırlıkları öğrenciler “gece vakti” gizlice hazırlıyor. Sabah bir de bakmışsın, kampüste bir bilimcinin vakur anıtında beyefendinin başına, kadın haklarını savunanların pembe kukuletalı beresi geçirilmiş... Bu gecekondu işleri ayrıntısıyla anlatan web siteleri ve kitaplar bol (örneğin “Nightwork”).

Konu, öğrencilerin “ölçülü” muzırlıklarına tahammül/toleranstan öte, onların, “ölçülü” muzırlıklarını teşvik ederek yaratıcılıklarını geliştirmek. Dünyanın dört bir yanından yaratıcı öğrencileri böyle bir ortama çekerek, kendilerini rahatça ifade edecekleri bir ekosistem yaratmak. Yaratıcılıktan, inovasyon çıkartmak.

Edip Emil Öymen

*Bu yazı 28.07.2017 tarihli Dünya gazetesinde yayınlandı

Edip Emil Öymen