Yapay zeka gerçekten sonumuzu getirecek mi? (2)

Can Gürses
Yapay zeka gerçekten sonumuzu getirecek mi? (2)

Konuyla ilgili önceki yazımın (http://www.herkesebilimteknoloji.com/yazarhp/yapay-zeka-gercekten-sonumuzu-getirecek-mi) devamı niteliğinde olan bu yazıyı aslında daha önce söz vermiştim, kusuruma bakmayın sayın okuyucu.

Önceki yazı; "eninde sonunda mevcut her akıllı medeniyet yeteri kadar ilerlediğinde, evrende tamamen organik yapıdan oluşan bir türün kalmaması gerektiği" sonucu ile bitiyordu.

Yazıyı yazdıktan sonra karşılaştığım başka bilimsel gelişmeler de gittiğimiz yolun bu olduğunu gerçekler seviyede.


Örneğin elektronik devre yapımında kullanılabilecek akışkan metallerin günlük hayatımıza girmeye başlaması:

Size de Terminator filmindeki T1000 robotunu hatırlatmıyor mu?!

Ya da nano-robotların artık kemoterapiyi doğrudan kanserli hücrelere gidip uyguladığı günleri görmemiz:

Yakında bu teknolojinin bir çok hastalığın (ve hatta doğuştan olanların dahil) tedavisinde kullanılabileceğini müjdelemiyor mu sizce?

Biyoloji ile teknolojiyi; organik ile silikonu bir araya getiren ve sonuçta iç içe geçirecek olan bu gelişmeler git gide ilk yazıda bahsettiğim farklı bir türün ilk ip uçları.

Şimdi bunun sonuçları ne olabilir, düşünelim...

Evreni açıklayan kuramlar içinde elimizdeki en iyi model String Theory adı verilen Sicim Kuramıdır. Sicim kuramı kısaca; doğadaki 4 temel kuvvet ve bunları açıklayan 3 kuramı;

Kütle çekimi - Newton Kanunları

Elektromanyetik Etkileşim - Maxwell Yasaları ve Elektromanyetik Teori

Zayıf ve Kuvvetli Nükleer Kuvvet - Kuantum Kuramı

tek bir kuramda birleştirmeyi hedefleyen ve matematiksel olarak bunu gerçekleştiren bir kuramdır. Einstein Relativitesini de doğal olarak içerir. Matematiksel olarak dememin sebebi; tüm bu kuramların birleşmesi için evrenin boyutunun 4 değil 10 olması gerektiği; bu ekstra boyutların da şu anki teknolojimizle ulaşmamızın zor olduğu, çok yüksek enerji seviyelerine çıkıldığında fark edileceği sonucu ortaya çıkar.

Günümüzün önemli kuramsal fizikçilerinden ve Obama'nın da bilim danışmanlarından Prof. Dr. James Gates, Sicim Kuramı'nı oluşturan denklemlerde önemli bir özellik keşfetmiştir: Bu denklemlerin yapısı matematiksel olarak "hata düzeltici kod" yapısındadır.

Basit olarak açıklamak gerekirse Radyo-TV yayınlarını düşünebiliriz:

Her TV yayın sinyalinin çıktığı bir verici ve sinyalin ulaştığı bir de alıcı vardır. Vericiden yayınlanan sinyal, alıcıya ulaşana kadar kat ettiği mesafede bozulabilir; bunu ekrandaki karlı , cızırtılı görüntü olarak algılarız. İşte "hata düzeltici kod" olarak tanımlanan bu kod, sinyal alıcıya ulaştığında ilk halinden farklıysa, alıcının, gürültü etkilerini ayırıp sinyalin orijinal halini algılamasını sağlar. Bu sayede TV’deki görüntü pürüzlü değil, pırıl pırıl çıkar!..

İşte James Gates'in Sicim Kuramı denklemlerinde bulduğu yapı da aynen bu "hata düzeltici kod" yapısıdır.

Detaylar için bkz.: https://cangurses.wordpress.com/2013/04/11/matrix-filmi-gercek-olabilir-mi/

Tabii bu konu büyük yankı uyandırmış ve Matrix filminin de teması olan, "Evrende bir yayın var ve biz bu yayının alıcıları mıyız?" sorularını doğurmuştur.

İşte ilk yazıda bahsettiğim teknoloji ile evrilmiş yeni insan ırkının, evreni algılayışının çok farklı olacağını düşünüyorum.

Örneğin biz insanların, yazılımcıların deyişiyle, "default ayarı" evreni belirli bir şekilde algılamak üzerine kurulmuş ise, bunun bahsettiğim yeni nesil türler için çok farklı olacağı açık bence.

Hatta Dünya'da şu an SpaceX, Tesla, Hyperloop ve daha nice yenilikçi bir çok girişime imza atan Elon Musk'ın bu konuda da bir girişime yatırımı mevcuttur. Aşağıdaki videoda da açıkça evrenin aslında bir simülasyon olabileceği olasılığının gerçek olmasını dilemektedir:

İşte yapay zeka kavramının en sonunda bizi getireceği noktanın "evreni tamamen farklı algılayabilmek" olacağını, sonucunda oluşacak yeni türlerin evreni algılayışının bizimki gibi "default ayarı" belli olan türlerden çok farklı olacağını düşünüyorum.

Ve evet tabii ki yok olacağız, daha doğrusu evrileceğiz!..Aynı ilk insanların şu an aramızda olmadığı gibi o zamanlarda da biz, bahsettiğimiz bu yeni türlerin arasında olmayacağız.

Artık buna yok olmak denirse...

Unutmayın;

Gözlemlediklerimiz, doğanın kendisi değil; doğanın bizim sorgulama metotlarımıza göre kendini ifşa ettiği kadarıdır.

Can Gürses / @canitti / www.sinavuzmani.net / https://cangurses.wordpress.com/


Can Gürses

ODTÜ Fizik&Matematik bölümlerinden mezun. Yüksek lisansını UPenn, Princeton ve UC Davis üniversitelerinde fizik alanında yaptı. Ar-Ge ve E-Öğrenme Uzmanı / Danışmanlığı yapıyor. "Sınav Uzmanı" adlı girişimin kurucusu ve sahibi. Satranç, bilim ve matematik ile ilgileniyor.