Siyasi anket out, büyük veri in

Edip Emil Öymen
Siyasi anket out, büyük veri in

İngiltere’nin AB üyeliğine evet – hayır referandumu kampanyasında, seçmenleri “yönlendirmek” amacıyla Cambridge Analytica adlı bir Amerikan şirketi, büyük veri kullanarak psikolojik bir operasyon yaptı mı? Aynı şirket, ABD Başkanlık Seçimi sırasında Trump’ın seçilmesini sağlamak amacıyla benzer bir operasyon yaptı mı?

İngiltere Hükümeti, bu iddiaları Brexit özelinde resmen soruşturmaya başladı. Hükümet tarafından kurulan, vatandaşların veri güvenliğinin korunmasını denetleyen Information Commissioner’s Office’ın konu hakkında soruşturma açtığını Guardian ve Observer gazeteleri açıkladılar. Aylardır bu yöndeki tahminler, şehir efsaneleri şimdi artık medyanın ve hukukun araştırma konusu oldu. Belki savcıların konusu da olabilecek?

Kişi başına 5,000 veri


Observer gazetesinin ön sayfasından başladığı ve içerde iki tam sayfaya yayılan büyük haber analizinde aktardığına göre Cambridge Analytica (CA), web sitesinde şunları yazmış: “220 milyon Amerikalı için 100 değişken üzerinden 5 bin veri noktası topluyoruz. Bu bilgiyi, hedef kitlenin davranış eğilimleri açısından inceliyoruz. Davranışlarını tahmin etmeye çalışıyoruz.”

Bu yenilikçi, masum (?) yöntemin, öteden beri kullanılmaya devam edilen fokus grup uygulamasından tek farkı, sayıların çok çok fazla olması. Kişisel verilerin mahremiyeti konusu burada işe karışıyor. CA, acaba bir suç işledi mi? İşlediyse, bu nasıl kanıtlanacak? Ya da kanıtlanamayacak? Hukuk, teknolojinin arkasından nefes nefese koşmaya, onu yakalamaya çalışıyor, ama nafile dünya.

Büyük veri madeni

CA’nın bağlantıları ilginç. Belki en önemlisi, Trump’ın en cömert sponsoru milyarder Robert Mercer’in, şirkette büyük hissedar olması. CA kurucusu Nigel Oakes da 1980’lerin pek ünlü reklam şirketi Saatchi&Saatchi tezgahından yetişmiş. Oakes, 1990’larda Strategic Communication Laboratoires (sonradan CA doğuyor) adlı bir şirket kurarak, yabancı hükümetlerin algı operasyonları için psikoloji öğretilerini “satmaya” başlamış. Endonezya, Pakistan, Yemen, İran, Karayib odaklı projelerde çalışmış. 2015’te Rusya’nın Ukrayna ile ilgili algı operasyonlarını zayıflatmak amacıyla NATO ile 750 bin dolarlık bir sözleşme imzalamış. 2014’te CA, ABD Vergi İdaresi’ne yaptığı beyanda, America Inc. adlı kurumdan 1 milyon dolar bağış aldığını açıklamış.

Obama nasıl yapmıştı?

Kurumun başkanı, Trump’ın Cumhuriyetçi Partisi’nin aşırı muhafazakar Çay Partisi platformu aktivistlerinden. Ve mutlu son: Trump kampanyası, CA bütçesine 6 milyon doları aşan “bağış” yapmış ki, CA bu parayla seçmenleri Trump’a oy vermeye ikna etsin. Gerçekten de milyonlarca seçmen, “seçilemez” denilen Trump’a oy verdi. Seçimde Rusya’nın etkisi var mı derken, şimdi de büyük veriyi Trump lehine kullanarak seçmeni etkileme girişimi gündeme geldi.

Geldi ama, bu iddialar (kanıtlansa bile) yeni bir şey değil? Verinin adı henüz “büyük veri” değilken, evvel zaman içinde, seçmen eğilimlerini incelemek, kararsız seçmeni yönlendirmek için bilişim yine kullanılıyordu. Bunun en yenilikçi biçimini 2007’de, Obama’nın “tanınmamış” bir senatörken, sosyal medya ve bilişim sayesinde adım adım öne çıkmasında gördük. Rakibi zaten ununu elemiş, eleğini asmış biriydi (John McCain). Seçmende, Bush Dönemi’nin zehirli havasından uzaklaşma isteği de vardı. Obama kampanyasının -adı konulmamış- büyük veriyi başarıyla kullanması, siyasi iletişim kitaplarına vak’a analizi olarak girmiş durumda.

Hindistan’da BJP

Ama Obama’dan da önce, bilişimin adı bile henüz yokken, 1990’larda Hindistan’ın Hindu milliyetçisi, sağcı, ırkçı, otoriter unsurlar barındıran (170 milyon Müslümanı yok sayan) BJP Partisi, iktidara aynı yöntemle ilerledi.

BJP, ülke çapındaki örgütlenmesini bilgisayarla veri tabanı yaratarak sağladı. Daha 1980’lerde partinin her gün toplanan 30 bin alt-merkezi, kapı kapı dolaşarak seçmenle teke tek ilişki kuran, topladığı veriyi analiz eden 3 milyon elemanı vardı. İlk seçim başarısını 1989’da parlamentoya 85 milletvekili sokarak gösterdi. 1998-2004 iktidar oldu. 2014’ten beri tek başına iktidarda.


Edip Emil Öymen