Kültür ne tuhaf, pikseller filan…

Tevfik Uyar
Kültür ne tuhaf, pikseller filan…

Ünlü kültür kuramcısı Raymond Williams’a göre “kültür” kelimesi İngilizce’deki en karmaşık 2-3 kelimeden birisi ve 164 farklı tanıma sahip (1). Belki de Williams bu cümleyi sarf ettikten sonra yenileriyle birlikte 200'e dayanmıştır. Aslına bakarsanız ben de bir kültür tanımı yapsam çok eğlenebilirim (yazı sonuna doğru yapacağım da).

Kültür kelimesinin kökeni tarıma dayanır. Bildiğiniz kültür mantarındaki kültür yani... Latince dilinde tarla sürmek anlamına gelen “cultura” kelimesinden Fransızca'ya “culture” olarak geçmiş, bu dilde “eğitim yoluyla insanın tarla gibi sürülmesi” gibi bir anlama kavuşmuş. 18. yüzyıl sonunda Almanca’da “insanın zihinsel kapasitesinin yarattığı değer” anlamında kullanılmış (2) ve nihayet 1805 yılında toplumun entelektüel birikimine bir karşılık olarak kullanılmaya başlanmış (3). Akademik tanımlardan kayda değer bulduğum ikisinden de bahsedeyim: E. B. Tylor’a göre kültür toplum üyelerinin kazandığı bilgi, sanat, ahlak, gelenek ve benzeri alışkanlıkları kapsayan karmaşık bir bütündür (4). B. Parekh'e göreyse “Tarih içerisinde yaratılan bir anlam ve önem sistemi, ya da başka bir deyişle, bir grup insanın bireysel ve toplu yaşamlarını anlamada, düzenlemede ve yapılandırmada kullandıkları bir inançlar ve adetler sistemi, insan yaşamını anlamanın ve düzenlemenin bir yolu” (5).

Bu tanımlardan gözümüzün seçtiği, aklımızın hemen çekip çıkardığı birkaç kavram olmuştur: Zihinsel kapasitenin yarattığı değer, bilgi, sanat, ahlak, gelenek, anlam, önem, inanç ve adet. Kültür hepsidir. İnsanı insan yapandır. Belki diğer canlılardan ayıran şey başlı başına kültürdür; çünkü kendi sembollerini böylesine yaratıp sonra onlara anlam ve değer yükleyerek başkalarına ve hatta sıradaki nesillere bu kadar aktarabilen başka bir canlı yoktur. Dil dahi başlı başına bir kültür öğesidir aslında. Bir uzaylı tür Dünya'yı ziyarete gelse, görecekleri ve algılayacakları şey biyolojik varlığımızdan önce kültürümüz olacaktır. Araçlar, binalar, festivaller, karnavallar, TV ve radyo yayınlarının içindekiler...


Yani 'kültür' içi geniş, çok ama çok geniş bir kavram... Bir toplumun, bir çağın kültürünü görüp algılamak istemek, büyük şey istemek değil midir?

Ancak... Yine de... Belki  de... "İnsanlık Kültürü" denen şeyi tamamıyla değil de, şöyle kolayca anlamanın, anlatmanın, bir çırpıda görmenin ya da göstermenin bir yolu vardır?

Mesela bir zaman makinesine binip geçmişe gidip, bulduğunuz bir insan topluluğuna sınırsız boya ve silgi verdiğinizi ve büyükçe bir mağara duvarına istediklerini yazıp çizmelerini, isterlerse başkasının yazdıklarının üstüne yazabileceklerini söylesek? Eğer bunu dövüşmeden yapmayı başarırlarsa -yani aralarında zaman zaman anlaşmazlık çıksa da asgari bir müşterekte buluşabileceklerini varsayarsak- çıkacak büyük resim bize bulunduğumuz tarihteki insanların doğayı, dünyayı ve birbirlerini algılayış biçimleri ve bunları nasıl sembolize ettikleri hakkında muazzam bir fikir vermez miydi? Bana verirdi gibi geliyor. Birini karşımıza oturtup "anlat bakalım geçmişteki dostum, sizin kültürde neler var?" demekten ya da bir köşeye oturup farklı toplumların tek tek ne yaptıklarını izleyerek öğrenmekten çok daha pratik, verimli ve gerçekçi olabilirdi.

Velhasıl... Bunun yapılmışı var! Hem de günümüzde.

Sosyal medya platformlarından biri olan Reddit, 1 Nisan'da kullanıcılarına 1024 x 1024'lük bir alan açtı. Kullanıcılar bu alanda istedikleri bir yere her 5 dakikada bir nokta koyabilecekti. Bu noktanın rengini 16 renk arasından seçeceklerdi. Kısa sürede on binlerce Reddit kullanıcısı faaliyete iştirak etti ve 72 saat içerisinde ortaya kollektif bir desen çıktı.

(Resmin tamamını görmek isteyenler için hemen yana koydum. Dileyenler oradan büyüğüne bakıp indirsinler.)

Mağara örneğini ele alırsak, bu resim çağımızın "İnsanlık Kültürü"nü yansıtmaktadır (Gerçi tam olarak böyle değil. Bu kadar kapsayıcı bir ifade kullanırsam haksızlık etmiş, hatta 'etnosantrik' yaklaşmış olurum. Doğrusu 'bilgisayar ve internet kullanabilen, bilgi çağı insanı kültürü' olmalı. Papua Yeni Gine ya da Güney Amerika yerlilerinin kültürü dahil değil maalesef.)

Gerek nihai resim, gerekse yapılış sürecinde yaşananlar, bana göre oldukça büyüleyici. En azından bazı kültürlerin temsili açısından... İnternet kullanabilen, çoğunluğu batılı, bilgi çağı toplumu üyelerinin böylesine serbest atışla kendi sembollerini ortaya koyma süreci bence çok şey anlatıyor.

Resimde oyun logoları, şahıslar, Mona Lisa tablosu, bazı anlamlı metinler, tarihler, pixel-art sanatının müthiş ürünleri, desenler, LGBTi'yi temsil eden köşeden köşeye uzanan gökkuşağı gibi kimlik sembolleri, futbol takımı armaları, anime karakterleri... Daha neler neler var. Üstelik bunlar tek bir kişinin kaleminden, fırçasından -ya da fare tıkından- değil, kolektif bir çalışma ürünü olarak ortaya çıkıyor. Şuradaki videoda, tüm süreç hızlandırılmış bir biçimde görülüyor. Bazı kayda değer oluşum ve mücadeleleri yakın pencereden izlemek içinse şu video. Detaylara ve kolektif çalışma biçimine hayran kalmak isterseniz ikinci videoyu özellikle öneririm.

En çok göze çarpan, hemen gözlerimizin seçiverdiği şeyler elbette bayraklar. Bayrakların oluşma süreci ayrıca anlatmaya değer Gördüğünüz üzere resimde bayraklar var... Göze çarpan bayrakların gayrisafi milli hasılası yüksek ülkelerin bayrakları olması pek tesadüf değil bana kalırsa. Bazı bayraklar arasında etkileşim de mevcut. Mesela Türkiye ve Yunanistan bayrakları arasında iki ülkenin dostluğunu simgeleyen bir kalp var (ancak yapılış sürecinde Türk bayrağı yapılırken Yunan bayrağının Türk bayrağını silecek şekilde yapıldığı, daha sonra hemen yanına yeniden Türk bayrağı yapılıp, aradaki dostluk simgesi kalbin ortaya çıktığını belirtmem gerek... Sanırım ilk başta mücadele eden az sayıda birileri vardı. Katılımcılar arttıkça dostluk kazandı. Sadece tahmin...) Bayrak savaşı bize has değil. Fransız ve Alman bayrakları da kapıştılar. Ancak araya bir Avrupa Birliği bayrağı girdi ve mutabakat sağlandı. Bir diğer bayrak savaşı da, ilginçtir, Danimarka ve İsveç arasında yaşandı. Lakin onlar da nihayetinde anlaştılar; her ne kadar İsveç 'daha çok anlaşmış' görünüyor olsa da.

Peki Reddit'in bu uygulaması nasıl ve neden sona erdi dersiniz?

Başlıca şüphelerden birisi şu: Birileri hemen, kendi diledikleri resmi emek harcamadan yapabilmek için script, yani hazır kod kullanmaya başlaması işin tadını kaçırmış. Örneğin Arjantin bayrağını yapan şahıs, bu bayrak üzerindeki her türlü değişikliği geri alan bir script yazmış (6). Bir süre sonra başkaları da böyle işlere girişmiş olmalı. Yani kolektif bir emekten doğabilecek güzellikler, bir kaç uyanığın hamlesiyle engellenmiş olabilir. Fakat böyle olması bile müthiş bir şey bence zira sona erme biçimi bile "insanı" ve çağımızın kültürünü birebir yansıtmıyor mu? ORTAK MALLARIN TRAJEDİSİ. Hoş geldin insan!.

Her neyse... Şimdi vaat ettiğim üzere, kendi kültür tanımımı yapayım: Kültür, yeterince kalabalık bir insana üzerine yazıp çizebilecekleri ve birbirlerinin yazıp çizdiklerini silebilecekleri alan ve imkan verdiğinizde bir süre sonra ortaya çıkandır. Dil... Sanat... İnanç... Her türlü temsil...

Son diyeceğimi de diyeyim: Bence tekrar Voyager plağı gönderilecek olursa içine bu resmi ve yapılış videosunu koysunlar.

Herkese iyi haftalar

Tevfik Uyar / @tevfik_uyar

Kaynaklar: 

1) Emre Gökalp, “Kültür ve Toplum”, Sosyolojiye Giriş. Ed. Nadir Suğur, (Eskişehir: T.C. Anadolu Üniversitesi Yayınları, 2012)
2) Feyzullah Eroğlu, Davranış Bilimleri. (İstanbul: Beta Yayınevi, 2011)
3) Etymonline.com çevrimiçi etimoloji sözlüğü, “culture” maddesi.
5) Bozkurt Güvenç, Kültür ve Demokrasi. (Ankara: Gündoğan Yayınları, 1996)
5) Ali Ergur, “Kültür”, Sosyal Bilimlerde Temel Kavramlar. Ed. Emre Gökalp, (Eskişehir: T.C. Anadolu Üniversitesi Yayınları, 2012)
6) http://knowyourmeme.com/memes/events/rplace

Tevfik Uyar

İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak Mühendisliği bölümünden mezun olmuştur. Yüksek Lisans ve Doktora derecelerini İstanbul Kültür Üniversitesi İşletme Yönetimi Anabilimdalı'ndan almıştır. Çalışmaları risk algısı, belirsizlik altında karar verme ve emniyet yönetimi üzerinedir. Açık Bilim'in kurucusu, Yalansavar editörü ve Herkese Bilim Teknoloji Dergisi yayın kurulu üyesi olan Uyar, "Astrolojinin Bilimle İmtihanı", "Safsatalar: Aklın Kırk Haramisi" gibi popüler bilim kitaplarının, “Tek Kişilik Firar”, “Kızıl Sürgün” gibi bilimkurgu eserlerin yazarı, "İrrasyonel", “Yalancılar ve Sahtekarlar Ansiklopedisi”, "Başkalarının Aklı" gibi kitapların çevirmenidir.