Ancak Nobel’i kazanınca Wikipedia’da yer alabildi

Özlem Yüzak
Ancak Nobel’i kazanınca Wikipedia’da yer alabildi

CERN’de görevli bir bilim insanının “fizik erkekler tarafından inşa edildi” demesinin üzerinden pek de fazla bir zaman geçmemişti ki 2018 Nobel Fizik Ödülü’nü bir bilim kadınının kazandığı açıklandı.

Ve kısa süre içinde ortaya çıktı ki, Nobel’in 116 yıllık tarihinde fizik ödülünü kazanan üçüncü bilim kadını olan Donna Strickland’in dünyanın en ünlü ücretsiz internet ansiklopedisi olan (ve hala Türkiye’de erişimin yasak olduğu) Wikipedia’da bir sayfası bile yoktu. İşin ilginci, Mayıs ayında Strickland’in çalışmalarını anlatan bir yazı birileri tarafından hazırlanarak Wikipedia editörlerine yayına alınması için gönderilmiş ama yeterince ünlü olmadığı ve makalesinin çok önemli olmadığı gerekçesiyle reddedilmişti.

Daha da ilginç olan ise, Strickland, öğretim üyesi olduğu Kanada Waterloo Üniversitesi tarafından profesörlüğe de layık görmemiş.


Tüm bunlar bilim dünyasında kadın olmanın zorluklarını bir kez daha gözler önüne sermesi açısından önemli. Geçtiğimiz 8 Mart’ta “Keşifleri kadınlar yaptı, ödülleri erkekler kaptı” başlığı ile yayınladığımız yazıda tarihte çığır açan fakat keşifleri ellerinden alınan ve erkeklerin gölgesinde kalan bilim kadınlarını sıralamıştık: Vera Rubin, Cecilia Payne, Chien Shiung Wu, Nettie Stevens, Ida Tacke, Henrietta Leavitt, Jocelyn Bell Burnell, Rosalind Franklin, Lise Meitner...

“Pek çok bilim kadınının tarihte çığır açan keşfi, hak ettiği ilgiyi görmedi. Gözlem yapmak, hipotez önermek, deneyler yapmak ya da sadece çalışmak için bile yeterince fırsat elde edemediler. Tüm bunlara rağmen başarılı olsalar bile, çalışmaları erkek meslektaşlarına mal edildi ve tarih kitaplarına giremedi.”  Değerleri, bilime katkıları çok sonra anlaşıldı. İçlerinden bazıları Nobel Ödülü için fark edildiler ama bu kez de başka bir sorun ortaya çıktı. Çünkü artık yaşamıyorlardı. Bu yazıda içlerinden birinin, Vera Rubin’in öyküsünü aldık.

Vera Rubin'in bilimsel kariyeri acımasız eleştiriler ve düşmanlıklarla dolu. Rubin, üniversiteye kabul edildiğinde lise fizik öğretmeni "Bu büyük bir başarı, tabii bilimden uzak durduğun sürece" demişti. Rubin’in, daha sonra Princeton Üniversitesi’ndeki astronomi programına yaptığı başvuru ‘kadınlara izin verilmediği’ gerekçesiyle reddedildi (bu yasak 1975’e dek sürdü).

Ama bunlar Rubin’i yıldırmadı. Georgetown Üniversitesi’nde doktorasını yaparken, meslektaşı Kent Ford ile birlikte galaksilerin dışındaki yıldızların, merkezindeki yıldızlarla eşleşen bir yörünge hızına sahip olduğunu gözlemleyen ilk kişiler oldular. Rubin dönüş eğrileri üzerine çalışmaya devam ederek, galaksilerin açısal hareketinin tahmin edilenden farklı olduğunu ortaya çıkardı. Ancak erkek meslektaşları bulgularının Newton yasalarına ters düştüğünü ve yanlış bir hesaplama yapıldığını düşünüyorlardı. Doktora ve yüksek lisans tezi hem eleştirildi hem de göz ardı edildi. Ancak yıllar sonra değeri anlaşıldı.

Karanlık maddeyi keşfederek astronomi alanında yeni bir alan yaratan Rubin, yıllarca Nobel Fizik Ödülü’nü kazanacağı düşünülen bir adaydı. Fakat Nobel alamadan 88 yaşında öldü. Rubin’in ölümü bilim çevresini yasa boğdu. Sayısız bilim insanına ilham kaynağı olmuştu ve onun çalışmaları olmasaydı, birçok bilim insanı şu an hala var olmayan şeyleri araştırıyor olabilirdi.

Özlem Yüzak


Özlem Yüzak

Bilgi işçisi olarak tanımlıyor kendini... 15 yılı aşkın süredir Cumhuriyet Gazetesi’nde ‘Bilgi Toplumuna Doğru’ adlı köşesinde çağdaş dünyanın anahtarı olan bilgi, bilim ve eğitimin önemi üzerine yazıp duruyor. İnsanın doğa ve insan üzerinde kurduğu iktidardan dehşetli rahatsız; bu yüzden sürdürülebilir kalkınma, toplumsal cinsiyet, iklim değişikliği yine ilgi duyduğu alanlar arasında. “Kıskaçtaki İnsan ve İsyan” adlı bir kitabı bulunuyor.