Çocuk ve savaş

Mustafa Çetiner
Çocuk ve savaş

Prof. Dr. Ilmay Bilge, Türk bilim dünyasının yakından tanıdığı bir isim. Gaziantep’te (Ağustos 2016, Gaziantep'te patlama) yaşananlardan sonra aşağıda paylaştığım metni yazmış.

"Bir çocuk, 40 çocuğu öldürdü diyorlar...
Canlı bombaymış, kendini patlatmış. Patlamaya hazır çocuk yürekleri var demek ki artık. Katillerinin elinde küçücük çocuk yürekleri yani...
Ey dünyanın tüm hesapları!
Bugün benim ülkemde toplu mezarlara çocuklar gömüldü. Patlatanı, patlayanı. Çocuk mezarları yan yana şimdi. Oysa oyun vaktiydi şimdi onların.
Okulları açılacaktı yakında. Biz aşı kampanyaları yapacaktık daha. Çocuklar hastalanmasın diyecektik meydanlarda. Kitaplar toplamıştık onlar için. Okuyacaklardı daha. Okuyup adam olacaklardı analarına.
Çocuktan hiç katil olur mu? Ya ceset olur mu hiç çocuklardan?
Ben çocuk doktoruyum...
Çocuklarla, çocuklar için geçti yıllarım. Sağlıklı çocuklar diyerek geçti. Erdem diyerek, barış, sevgi, insanlık diyerek. Bugün hepsi kirli. Oyunlar kirli. Düğünler kirli. Ölüm bile kirlendi şimdi.
Çocuklar kirlendi.
Söz kirlendi. Yarın bitti.
Ben ömrüm boyunca çocuklar yaşasın diye yaşadım. Şimdi dört yanımda ölü çocuklar nefes alıyor. Tam karşımda bir çocuk yüreğine bağlanmış bombayla paramparça olup gökyüzüne dağılıyor. Yeryüzü kirleniyor. Gökyüzü kirleniyor. Ben ölü çocukların nefesinde artık nefes dahi alamıyorum.
Umut mu? Hiç bu kadar az olmadı...”

Ilmay ne kadar haklı.


Bu dünyada on yılda iki milyon çocuk şiddet olaylarında, savaşlarda öldürüldü, 4-5 milyon çocuk sakat kaldı, 12 milyon çocuk evini terk etti, bir milyondan fazla çocuk yetim kaldı veya ailelerinden ayrıldı, 10 milyondan fazla çocukta psikolojik hastalıklar gelişti.

Iraklı çocuklar üzerinde yapılan çalışmalar; korku, anksiyete ve depresyonun gündelik yaşamlarını etkileyecek kadar ciddi boyutlarda ve gece kâbuslarının olağan olduğunu gösteriyor. Bu zavallı çocukların %40’ı dünyayı yaşanmaya değer bulmuyor. Her üç Iraklı çocuktan ikisi yetişkin yaşlara ulaşamayacağına inanıyor, her on Iraklı çocuktan sekizi ailelerini, yakınlarını ve evlerini kaybetmekten korkuyor.

Dahası var... Savaşlar artık savaş meydanlarında yapılmıyor. Sivil kayıplar giderek artıyor, oran %10’lardan %90’lara yükseliyor,  2. Dünya Savaşı'ndan sonra yaşanan 200’e yakın savaşta 30 milyona yakın insan ölmüş.

Sivil kayıpların çoğu temel sağlık hizmetlerinin yürütülemeyecek hale gelmesi, sanitasyon sistemlerinin kullanılmaz durumda olması, yerinden olma, toplu yaşam nedeniyle sıklığı artan hastalıklara bağlı olarak ortaya çıkıyor.

Yapılan çalışmalar, sağlık nedeniyle “maluliyet” sıralamasında, solunum sistemi hastalıklarından sonra ikinci sırayı şiddete bağlı (savaş, otomobil kazası, düşme, cinayet, intihar) nedenlerin aldığını ortaya koyuyor. Kanser, bu sıralamada 6. sırada.

UNICEF’in raporuna göre Somali’de, 1992 yılının 1 Ocak günü 5 yaşın altında olan tüm çocukların yarısı, hatta belki de daha çoğu aynı yılın 31 Aralık tarihine kadar ölmüştü.

Hindistan, Rusya’ya sipariş ettiği 20 adet MIG-29 savaş uçağına vereceği para ile okula gidememiş 15 milyon kız çocuğunun eğitimini sağlayabilirdi. İran, Rusya’dan aldığı iki denizaltı parası yerine tüm ülkeye uzun süre yetecek ilaç giderini karşılayabilirdi. Nijerya, İngiltere’den aldığı 80 tank maliyetine 2 milyon çocuğu aşılayabilir, 17 milyon aileye aile planlaması eğitimi verebilirdi.

Şiddetin egemen olduğu ortamlarda büyüyen çocuklar, şiddeti artık doğal bir yaşam biçimi gibi algılıyor. 15 yaşında olan ve Liberya’daki iç savaşa “çavuş” rütbesi ile katılan Lawrence Moore’un, iç savaş bittiğinde ne yapacağını soran gazeteciye verdiği yanıt her şeyi anlatıyor.

"Annem Amerika'da, oraya gidip deniz piyadesi olacağım."

Mustafa Çetiner / [email protected]

Mustafa Çetiner

Prof. Dr. Mustafa Çetiner 1964 yılında Kayseri'de doğdu. Halen Acıbadem Sağlık Grubu Maslak Hastanesi'nde İç Hastalıkları, Hematoloji Bölümü'nde görev yapmaktadır. Hekimliği ve öğretim üyeliği yanında Popüler bilim, etik, tıp ve tıp tarihi konularında kaleme aldığı güncel yazılarıyla tanınır.