Kuban’a İstanbul yazısı için teşekkür

Bozkurt Güvenç
Kuban’a İstanbul yazısı için teşekkür

Sevgili Doğan,

HBT’deki İstanbul yazın tek kelimeyle tarihi bir olay. Eline diline, birikimine sağlık…Uzun bir öykünün bir sayfalık dehşet veren özeti. Zaten kitabını önceden yazdığın için bu kadar yoğun, çarpıcı olmuş. Canı gönülden kutlarım, kardeşim. İyi ki varsın ve yazıyorsun! Çekinmeden, dolanmadan. Mimarlık tarihi değil, şehir sosyolojisi ya da sosyal-kültürel antropolojisi. Bilim ve Türkiye adına teşekkürler.

Bir solukta okurken aklımdan geçenlerden birkaçı. DPT Sosyal Planlama Dairesi kurulduğunda, başına getirilen ve daha sonra bir BM görevlisi olarak öldürülen yeni yetme meslektaşımız şöyle akıl yürütüyordu: “Madem ki gelişmiş ülkelerde kent nüfusu, kır nüfusundan daha fazla, Türkiye’de kente göçü sınırlamak yerine serbest bırakmalı hatta özendirmeliyiz (ki çağdaşlığı yakalayalım).”


Ülkemize ilk kez gelen Japon sanatçı, Kağıthane’den Çamlıca’ya, Adalardan Modaya, Nişantaşı’ndan Kapalı Çarşıya, elinde kamerayla İstanbul’u bir hafta boyunca gezip gördükten sonra, Topkapı Sarayı’ndaki Konyalı’da bir veda yemeğinde, Galata Kulesinden Boğaz Köprüsüne ve Kadıköy’e uzun uzun baktı ve İstanbul’u kısaca tanımladı: Muhteşem bir Kaos (kargaşa)!

Ülkesine döndükten sonra bana tek bir “Çiçek Pazarı” izlenimini gönderdi.

Hep sorup duruyoruz bugünkü iktidar ne yapmak istiyor. Tarihi İstanbul’a Anadolu yakasında ikinci, Rumeli yakasında üçüncü bir İstanbul eklemeye kararlı politikanın amacı, gelişmeyi engellemek değil, ülkeyi yıkmaktır. Çünkü, ancak o yıkıntıyı yönetebileceğini biliyor. O biliyor da ya biz? O amacı destekleyen yurttaşlarımızı yıllardır uyarıp uyandıramadık. Yaşadığım derin acının ezikliğini paylaşmak istedim.

Bozkurt Güvenç

*Aramızdan ayrılan Bozkurt Güvenç'in anısına saygıyla.


Bozkurt Güvenç