Küresel ısınmaya turistik önlem

Edip Emil Öymen
Küresel ısınmaya turistik önlem

Turizmi dağlara göllere dayalı bir ülke İsviçre. Dağlar kışın kar/kayak, yazın yürüyüş/dağ bisikletine ayarlı. Ülke, sağladığı yüksek kaliteli ince ayar turizm hizmetiyle, varlıklı turistleri 150 yıldır cezbeder. Ama, saat gibi işleyen bu sistemi küresel iklim değişikliği (her ekonomiyi olduğu gibi) etkilemeye başladı. Kar ayarsız yağıyor: Bazı yerlere çok, bazı yerlere yok. Buzullarda erime var. Örneğin turistik Morteratsch Buzulu, yılda 35 metre kısalıyor. Buzulu kurtarmak için yapay karla örtmeye çalışıyorlar. Yazları fazla sıcak olmaya başladı. Yağmurlar burada da anormalleşti. Doğanın dengesi bozulmaya başlayınca, toprak kaymaları arttı. Turizmini dağlarına borçlu bu ülkenin yenilikçi girişimcileri baktılar ki yükseklerde durum kötüleşiyor, dağ/kar turizmini yaza ayarlamak için çalışmaya başladılar.

İsviçre stili iklim değişikliği

İklim değişikliği/küresel ısınma denilince akla hemen, zaten fazlasıyla sıcak, kurak bölgeler geliyor. Bizim coğrafyanın, Akdeniz Havzası’nın da bu sorundan etkilenmeye başladığına dertlenenler sadece bilimciler, çevreciler. Ama İsviçre gibi “daha kuzeyde” bir ülke, onca buzullu dağları, tepeleri karlı Alp’leriyle sanki etkilenmezmiş gibi geliyor. Oysa değil: İsviçreli bilimcilere göre bu yüzyıl içinde ülkedeki buzulların çoğu erimiş olacak. Eriyen buz nereye gidecek? Dereler, ırmaklarla vadilere akacak. Ya da bir yere gidemeden, göller halinde birikecek. İşte bu “hesapta olmayan” göllerin, kaya ve toprak yapısına zarar vereceğini, dağ yamaçlarını tutan yapının bozulacağını uyarıyorlar. Hep buzlu duran topraklar da son yıllarda aşırı sıcaklarda ısındığı için kaya kopmaları artmaya başladı. Seller halinde yağan yağmurlar da cabası...


Kayakçı, kıştan memnun değil

Turizm cennetinin pırıltısını karartan bu durumlar yüzünden, 2008-09 kışında 29 milyonu aşkın turist, kayak için dağlara çıkarken bu sayı 2016-17’ye kadar azala azala 21 milyona inmiş. 25 yıldır ilk kez bu kadar “düşük” bir düzeye... Yaz aylarında ise dağlara çıkanların sayısı yavaş da olsa da artmaya başlamış: 2016’ya göre 2017’de artış ortalama %15. İklim değişikliğini anlamayan, yok sayan, “uzakta, belirsiz bir zamanda” olacağını sananlara karşı, ülkesini somut veriye dayalı ekonomiyle yöneten hükümetler durumun ciddiyetini biliyor: İsviçre’de sadece turizmdeki bu durumun, genel ekonomiye nasıl yansıyacağı hesaplandı. 2050’ye kadar ülkenin milli geliri (GSYH) 1.1 ile 1.4 milyar dolar arasında azalacak. Bu hesap dün değil, 1998’de yapıldı üstelik. Bilimciler, Alpler'de kış turizmi yerine yaz turizmine geçilmesini 2000’lerden beri öneriyor.

Kış yerine yaz turizmi

İsviçre’de “resmen kayıtlı” 66 bin kilometre doğa yürüyüşü, bisiklet ve dağ bisikleti yolu var. Bunun bir kısmı “projeli yol”, bir kısmı patika. Ama hepsi kayıtlı-kuyutlu, tabelalı. Kar/kayak geleceği umutsuz bazı kantonlar, yaz turizmini artırmak için yeni yollar öneren girişimcilere destek: Örneğin, güney doğu bölgesinde Bernina Geçidi yöresinde 45 kilometrelik yeni bir dağ bisikleti yolu 2019 yaz sezonuna hazır olacak. Haberi verilen bir başka yol ise daha kuzeyde kısa bir vadi: 7 kilometrelik Hörnli vadisindeki yürüyüş yolu yayalara kapatıldı, bisiklete açıldı. Güney batıda, her zaman karlı Zermatt bile yaz turizmi için 6 kilometrelik yeni bir dağ bisikleti yolunu Eylül’de açtı. Aynı yörede iki yol daha yapılıyor. Ülkede başka yerlerde de girişimler var. Temel hedef aynı: Kar/kayakla tanımlanan kış turizmini, karsız/kayaksız yaz turizmine dönüştürecek yenilikçilik.

Kaçınılmaz geleceğe doğru...

İsviçre’deki girişimler, sadece tek bir ülkede, kaçınılmaz felakete doğru giderken alınan ilkyardım önlemlerine örnek. Ama bu kadarını bile düşünmeyenler, adım atmayanlar büyük çoğunlukta. Ve geçen hafta, Dünya Meteoroloji Örgütü, küresel ısınmayı artıran zararlı gazların atmosferde rekor düzeye çıktığını açıkladı. ABD Ulusal İklim Değerlendirmesi Raporu’nda ise, “böyle giderse” neler olacağı 1,656 sayfada anlatıldı: ABD ekonomisi 2100 itibariyle %10 küçülür.

Edip Emil Öymen

*Bu yazı 30.11.2018 tarihli Dünya gazetesinde yayınlandı.

Edip Emil Öymen