Üniversitelerin gerçek fotoğrafı, ilk 500’de üniversitemiz yok mu? İlk 1000’de kaç üniversite var?

Orhan Bursalı
Üniversitelerin gerçek fotoğrafı, ilk 500’de üniversitemiz yok mu? İlk 1000’de kaç üniversite var?

Bu hafta dergide (138. sayı) üniversitelerimizin karşılaştırmalı olarak ayrıntılı bir fotoğrafını yayınlamıştık. İTÜ’den Prof. Cemal Balcı, dünyada 2 binden fazla üniversiteyi ortak kriterler açısından değerlendirip sıralayan Times Higher Education (THE) kurumunun son araştırmasını, üniversitelerimiz açısından ayrıntılı olarak anlatıyor.

İlk 500 üniversite içinde yok muyuz? Hayır varız! Koç ve Sabancı üniversiteleri. Sabancı Üniversitesi, 351-400 aralığında yer alırken, Koç Üniversitesi'ni 401-400 aralığında görüyoruz. Sabancı’yı üste çıkartan özellikler, öğretim, atıf sayısı, sanayi geliri, araştırma.

Kız / erkek öğrenci oranı Koç’ta dikkat çekiyor: 52’ye 48. Sabancı’da kız tercihi 38. Nedeni, iki üniversitede fen ve araştırma ağırlıklarının farklı olmasından mı? İkisinin de evrensel ölçeklerde kurumsal çabası yüksek, ama Sabancı ile Koç arasına 100 kadar başka üniversite giriyor. Bu tabloya göre Koç'un biraz daha çaba göstermesi gerekiyor. Daha iyi olmak rekabeti iyidir, ülkeyi ileriye taşır!


Peki Cumhurbaşkanı neden ilk 500 içinde üniversite yok diyordu? Yanlış yaptı iki üniversitemizi saymayarak. Şüphesiz, vakıf üniversitelerini dikkate almayarak devlet üniversitelerini kastediyor. O zaman devlet üniversitelerinden neden hiçbiri ilk 500 içinde değil sorusunu sorgulaması gerekmez mi? Sorguladığında belki de saptanacak nedenlerden hoşnut olmayacak, çünkü nedenler doğrudan kendisini ilgilendiren sorunların altını çizecektir.

Sıralamada 501-600 aralığında yine bir başka vakıf üniversitemiz, Bilkent yer alıyor. Aynı aralıkta Bilkent’in peşinden ilk devlet üniversitemiz geliyor: Boğaziçi. Aynı aralıktaki üçüncü üniversitemiz ise Hacettepe.

Köstek değil destek 

Mesela Cumhurbaşkanı, Boğaziçi ve Hacettepe’yi, hatta 601-800 aralığında bulunan İTÜ ve ODTÜ’yü, ülke ve yönetimi için ciddi bir mesele yapıp, ilk 500 üniversite arasına, dahası Sabancı ve Koç’un da önüne çekebilecek bir destek programı uygulasa?

Ama o zaman üniversitelere evrensel kriterler uygulaması, liyakat sistemi getirmesi ve siyaseten elini çekmesi gerekir ki, bunu ister mi?

İlk 1000 üniversite içinde başka üniversitemiz yok mu? 5 tane daha var, 801-1000 aralığında sırasıyla Anadolu Üniversitesi, Atılım Üniversitesi (vakıf), Erciyes Üniversitesi, Gebze Teknik Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi var.

Başarılı bölümlerde kimler var?

THE alanlar sıralamasını incelersek, bazı üniversitelerimizin hatta ilk 200 içinde olduklarını görüyoruz: İlk 200’de (2001-250) iki üniversite var: Koç sosyal bilimlerde, ODTÜ ise eğitimde. Eğitimde örneğin Gazi ve Hacettepe 301-400 aralığında. Sonraki aralıklarda ilk 500 içinde Anadolu, Ankara, Dokuz Eylül ve Marmara da yer alıyor. Sosyal bilimlerde 8 üniversitemiz daha ilk 500’de var.

İlk 500’un 401-500 sıra bandında ise işletme ve ekonomide Bilkent, Boğaziçi ve ODTÜ hukuk dışında işletme, eğitim ve sosyal bilimlerde ilk 500’de bizden üniversiteler var. Sosyal bilimlerde de eğitimde olduğu gibi 8 Türk üniversitesi listeye girdi.

Her neyse... Demek istediğim, çeşitli bölümleriyle ilk 200 üniversiteye giren kurumlarımızın olmasıyla övünmenin anlamı yok. İlk 100’de hiç kimsemiz yok.

Yani, üniversitelerimizi aşağılamanın anlamı yok! Destek verilmeli, özgür bırakılmalı, liyakati ön plana almalı!

İktidardan beklenen köstek değil destek olunması. Tabii, Üniversitelerimizden ilk 500 içinde neden hiçbiri yok? lafı boşu boşuna söylenmemişse...

***

(*) Sabancı Üniversitesi epey zamandır sürdürdüğü yeni rektörünü belirleme çalışmalarını sonlandırdı ve İsviçre’de dünyanın en iyi üniversiteleri arasında sayılan Lozan Federal Teknoloji Enstitüsü (EPFL) Kürsü Başkanı ve Mikroelektronik Sistemler Laboratuvarı'nın Direktörü Sn. Yusuf Leblebici Rektörlüğe getirildi. Yusuf Bey, İTÜ Elektroniğin parlak bilimcilerinden ve ülkemizde elektroniğin araştırma ve üretimin yaygınlaşmasında önemli rol oynayan Duran Leblebici’nin oğlu. Yusuf Bey'e başarılı bir yöneticilik dönemi diliyoruz ve parlak araştırmacılığını da sürdürmesini!

Orhan Bursalı

*Bu yazı, 19 Kasım 2018 tarihli Cumhuriyet Gazetesi, Bilim ve Siyaset köşesinde yayınlanmıştır.

Orhan Bursalı