Öne Çıkanlar

İstanbul’daki depremin ardından Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi’nden açıklama yapıldı. Prof. Dr. Haluk Özener beklenen İstanbul depremi ile ilgili olarak “Ne zaman olacağını maalesef bilmiyoruz ama olacağını ve git gide yaklaştığını biliyoruz. Zaman vermemiz mümkün değil” ifadelerini kullandı. Kandilli'den yapılan açıklama şöyle: "Son 30 yıldaki 4 ve 4.5'luk depremlere bakarsak daha çok...

İstanbul-Marmara bölgesi ortalama her 50 yılda bir orta şiddette depreme maruz kalıyor. Yaklaşık her 300 yılda bir İstanbul çok şiddetli (MSK şiddet ölçeğine göre IX) depremlerle sarsılıyor. Araştırmalar, Mw 7 ve daha büyük bir deprem için önümüzdeki 30 yıl içerisinde meydana gelme ihtimalini %65 olarak vermektedir. Bu büyüklükte bir depremin yıllık gerçekleşme olasılığı yaklaşık %2,5. İstanbul, T...

13.59'da merkez üssü Silivri Açıkları'nda yerin 12,6 km altında gerçekleşen depremin moment büyüklüğü, Kandilli Rasathanesi tarafından 6.0 olarak açıklandı. Söz konusu depremin ardından Silivri Açıkları ve Marmara Denizi merkez üssü olmak üzere irili ufaklı en az 10 artçı deprem gerçekleşti. En büyüğü 4.4 moment büyüklüğüyle Marmara Denizi'nde gerçekleşen deprem oldu. Sultangazi ve Eyüp'te bazı bi...

Marmara Denizi'ndeki fay hattı üzerine yaptığı araştırmalarla bilinen Prof. Dr. Naci Görür, dün meydana gelen ve İstanbul genelinde hissedilen depreme ilişkin değerlendirmede bulundu. Görür’ün sosyal medya üzerinden yaptığı açıklama şu şekilde: “Orta çukurlukla Çekmece gölleri arasında uzanan fay kolu ilk kırılmasını beklediğimiz faydır. 70-75 km uzunluktadır, kırıldığında en az 7,2 büyüklüğünde d...

Güney Avrupa ve Akdeniz bölgesinin hareketli bir jeolojik geçmişi var. Çünkü bunlar doğrudan doğruya Afrika ve Avrasya yer levhasının çarpışma bölgesinde yer alıyorlar. Afrika’nın kuzeye doğru ilerlemesiyle bir zamanların en büyük denizi olan Tetis denizi küçülmüş, Alpler yükselmiş ve iki levhanın kenarları sayısız parçalara bölünmüş, kırılma noktaları oluşmuş. Ancak son jeolojik analizlere göre i...

Andreas Vesalius (1514-1564), modern anatominin ve bunun üzerinden modern tıbbın, yaklaşım ve yöntem bakımından tutarlı ilk adımlarını atan bilim insanı olarak gezegenimizin bilim tarihinde yerini alır. Rönesans dönemine özgü üretim sancıları, kökleri çocukluk dönemine dayanan derin bir merak, çığır açan ve ilklerle dolu bir eser, çekişmeli akademik yıllar, olağanüstü bir hırs ve soğukkanlılıkla ö...