Gezegenimiz

Sadece bir Dünya’mız var. Sürekli zarar verdiğimiz bu dünyamızı, kendimizden kurtarmaya yönelik girişimlerimizde ne kadar ileri gitmeliyiz? İklim değişikliklerinin önüne geçecek ve belki de dünyamızı bir felaketten kurtaracak bir hedef belirlenmişti: 2070 yılına kadar sera gazı emisyonlarını sıfırlamak. Bu hedef, derhal ve şiddetli bir eylem gerektiriyor. Ancak fosil yakıtlara olan vazgeçilemez ba...

İklim değişikliğine bağlı suların yükselmesi, dünyanın dört bir yanında denize kıyısı olan bölgeler için büyük tehdit oluşturuyor. Ancak bazı ada sakinleri için artık çok geç; evleri şimdiden sular altında kalmış durumda… Beş bölge yaşam alanlarını kurtarmak için bir B planını uygulamaya koymaya hazırlanıyor. Kiribati Pasifik Okyanusu’ndaki deniz seviyesindeki alçak adalar, yükselen deniz suları y...

Stanford üniversitesi araştırmacıları, yerküremizin 2030 yılına kadar %80, 2050 yılına kadar ise %100 yenilenebilir enerjilere geçebilmesi için bir yol haritası yayınladılar. Küresel bir vizyonla geliştirilmiş bu ayrıntılı araştırma, 139 ülkede, tüm enerji sektörlerinin elektriğe geçmesini, altyapının yenilenmesini ve enerjinin yalnızca rüzgar, güneş ve sudan elde edilmesini öngörüyor.

Tehlikeli boyutlara ulaşan iklim değişikliğine karşı radikal bir çözüm öneriliyor: Deniz tabanında sıvı karbondioksit gölleri oluşturarak atmosferdeki sera gazlarını temizlemek… Karbondioksit salımını kesmenin yanı sıra, havadaki sera gazlarını ayıklamak da atmosfer sıcaklığını güvenli bir düzeyde tutmaya yarayabilir. Güvenli düzey, sanayi devriminden önceki döneme göre sıcaklık artışının 1.5°C’yi...

Himalaya, Karakurum ve Asya’nın diğer dağlık bölgeleri dünyamızın en büyük buz rezervlerinden bazılarıdır ve neredeyse bir milyar insanın da yaşamsal önem taşıyan su kaynaklarıdır. Nitekim eriyik su İndus, Ganj ve Brahmaputra nehirlerini besler ve Asya’nın büyük bir kısmının içme ve sulama suyunu karşılar. Dahası, su gücüyle enerji kazanımı da büyük ölçüde dağlardan gelen suya bağlı. İşte bu hayat...

Bilim insanları, daha önceleri her üç yılda bir meydana gelen sıcak dalgalarının artık küresel ısınmaya bağlı olarak her 200 günde bir ortaya çıktığını söylüyor. Bu da aşırı iklim olaylarıyla daha sık karşılaşacağımız anlamına geliyor. Fırtınaları, hortumları, kasırgaları, dolu yağışları ile alışık olmadığımız bir yaz mevsimini geride bıraktık. Ancak iklim uzmanlarına göre küresel iklim değişikliğ...

Berkeley’deki Kaliforniya Üniversitesi’ndeki CoolClimate Network isimli kuruluş internet üzerinden karbon ayak izini ölçen bir hesap makinesi geliştirdi. Makine, ABD’de yaşayan hane halklarının ulaşım, barınma, yemek, mal ve servis alanında ürettikleri sera gazı salımlarını ölçüyor. Başka ülkelerde de aynı amaca yönelik benzer cihazlar üretilmiş durumda. Bireysel ve yerel farklılıklara karşın gene...

Paris İklim Konferansı’nda alınan karara göre uzun dönemde, küresel sıcaklık artışının sanayileşme öncesi döneme göre 2 derecenin altında kalması için tüm ülkeler işbirliği içinde çaba harcamalıdır. Ancak bugünkü trende baktığımızda bunun mümkün olmayacağı, sıcaklığın bu yüzyılın sonunda 3-4 °C kadar artış göstereceği tahmin ediliyor. Daha sıcak bir dünya için bugünden hazırlık yapmaya başlarsak, ...

İklimin eskiden beri değişmekte ve karbon dioksit düzeyinin sürekli olarak dalgalanmakta olduğunu iddia eden küresel ısınma inkârcıları, iklim değişikliğinin son yıllarda hız kazanarak dünyamızı felakete sürüklediği savına karşı çıkıyorlar. Ancak bilim insanları bunların karşısına buz çekirdeklerinden elde ettikleri verilerle çıkıyor. Verilere göre sanayi devriminden bu yana atmosferdeki CO2 düzey...