Öne Çıkanlar

Afrika fillerinin sayısı hızla azalmaya devam ediyor. Afrika kıtasında günümüzde 400.000 fil yaşıyor, oysa yarım yüz yıl önce bu sayı 1,5 milyonu buluyordu. Afrika filinin daha küçük türü olan orman fili geçen yıl akut olarak tehdit altında bulunan türler listesine girdi. Orman fili son otuz yıl içinde yüzde 86 oranında azaldı. Bu dramatik gelişmenin baş sorumlusu, son yıllarda artış gösteren kaça...

Sudaki farmasötik maddelerin ekosistemler ve insanlar için zararlı olduğu, daha önceki araştırmalarla zaten kanıtlanmıştı. Ancak sularda ne kadar aktif etki maddesinin bulunduğu pek bilinmiyor. Var olan araştırmalar, farklı analiz yöntemleri yüzünden hemen hemen hiç karşılaştırılmıyor. Farmasötik maddelerle kirlenmenin küresel tablosunu çıkarmak isteyen (York Üniversitesi tarafından yönetilen araş...

 Japonya’da 11 Mart 2011’de üçlü karayıkım (felaket) yaşandı: Büyük deprem (9,1 büyüklüğünde ilk kez), Tsunami Fukuşima Nükleer Santralı kazası. Fukuşima kazasıyla ve bu aradaki gelişmelerle ilgili bizim önceki yıllarda yazdığımız bir dizi yazımız bulunuyor. Geçen yıl, kazanın 10.yılı nedeniyle yazdığımız yazıdaki açıklamalar genellikle bugün için de geçerlidir /1/. Daha çok bunlardan alıntılarla ...

Güneş sistemimiz kozmik vatanımız olmasına rağmen, oluşumu hala tam bilinmiyor. Astronomlar gerçi güneşötesi gezegen sistemleri ve öncü gezegen disklerinin gözlemleriyle, gezegenlerin nasıl ve nerede oluştuklarıyla ilgili az çok bilgi edindiler. Ama bu modellerin gerçeklerle ne kadar örtüştüğü, süreçlerin tam olarak nasıl işlediği ve örneğin gezegenlere ait temel yapıtaşlarının nereden geldikleri ...

Kahvaltı, en azından kilo vermeye çalışanlar için, gerçekte “günün en önemli öğünü” olmayabilir. Daha önceki araştırmaların gözden geçirildiği yeni bir çalışma, kahvaltı etmenin kilo vermeye yardımcı olduğu ve kahvaltıyı atlamanın kilo aldırdığı yönündeki görüşü destekleyen somut herhangi bir kanıt bulunmadığını ortaya koyuyor. Avustralya Monash Üniversitesi araştırmacıları tarafından yapılan ve B...

Avrupa her zaman genetik ve kültürel bir eritme potası olmuştur. Homo sapiens’in en eski temsilcileri bile yaklaşık olarak 45.000 yıl önce Afrika’dan gelmiştir. Avrupa’nın taş devri avcıları ve toplayıcıları bu soya uzanır. Bunları 7500 yıl kadar önce Avrupa’ya tarımı getiren Anadolulu göçmenleri takip etmiştir. 5000 yıl önce Tunç devrinde ise Doğudan bozkır göçerleri geldi. Bu grup Avrupalıların ...

İş, ilişkiler, para, zaman gibi alışılagelmiş dertlerin dışında, uygar yaşam da insanlarda psikolojik travmaya yol açıyor olabilir. Doğadan kopuk yaşamak kişinin ruhsal sağlığına zarar verebiliyor. Ancak sürdürülebilirlik konusunda uzman olan Avustralyalı profesör Glenn Albrecht bu rahatsızlığa isim koydu: Psychoterratic. Psikoteratik terimi ile, ruhsal sağlık ile çevre arasındaki ilişkiyi betimle...

İnce tozun sağlığa zarar verdiği ve dünya genelinde akciğer ve kalp dolaşım hastalıklarına bağlı milyonlarca ölümden sorumlu olduğu uzun süredir biliniyordu. Ayrıca bu çok ince partiküllerin beyne zarar verdiğinden, bilişsel bozukluğa hatta demansa bile yol açabileceğinden kuşkulanılıyordu. Fakat bununla ilgili kanıtlar daha çok yoğun hava kirliliğinin bulunduğu Çin veya Meksika gibi ülkelere aitt...