Dün Ömür Akyüz’ü yolcu ettik. Boğaziçi Üniversitesi’nde fizik profesörüydü. Son dersini verdikten hemen sonra aniden rahatsızlanmış ve hastanede kurtulamamış. Ömür Akyüz için kan aranıyor mesajını aldıktan bir gün sonra kaybettik, haberi geldi. Durun bir hesap yapmalıyım. Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji 1986 Şubat’ında yayımlandı ilk kez. Sonra 2016 Nisan’ında ise HBT... Bu yayıncılığın içinde hep Ö...
Her 6 ölümden birinin nedeni, onlarca biçimi olan kanser. 2020’de kanserden 10 milyon insan ölmüş, Dünya Sağlık Örgütü’ne göre. Şüphesiz bilim insanları tedavi için alın teri döküyor, pek çok kanser türünde sağ kalma oranları artıyor, yeni ilaç kombinasyonları iyi sonuçlar veriyor, yeni moleküler teknikler geliştiriliyor, kanser ve çeşitli hastalıklara karşı bedenimizin en büyük zırhı-savaşçısı ba...
Devrim niteliğindeki büyük buluşa en büyük ödül Yazılmayı hak eden bir ödül. Devrim niteliğindeki mRNA aşısının gerçekleştirilmesine yol açan temel bilimsel buluşu gerçekleştiren iki bilimciye, Katalin Karikó ve Drew Weissman’a Nobel Tıp/Fizyoloji ödülü verildi. Dikkat ederseniz Nobel, bu teknolojiyi/yöntemi kullanarak ilk aşıyı üreten Türk kökenli iki bilim insanı Uğur Şahin ve Özlem Türeci’ye ve...
Haziran’ın ilk haftasında Aziz Sancar, Semerkant’ta Türk Devletleri Teşkilatı Türk Üniversiteler Birliği Rektörler Özel Toplantısı’nda, 7 Haziran’da bir konuşma yapmıştı. Konuşmayı tam metin yayımlamayı HBT’ye bırakırken özellikle bilimde neler yapılması gerektiği konusunda 8 maddelik görüşlerini, aslına sadık kalarak burada özetleyeceğim. Bu saptamaların ülkemizin yönetimi ve siyaset dünyamız içi...
Dün Rotary kulüplerinin “bilim ve barış” konulu toplantısında Şevket Ruacan ve Mustafa Çetiner hocalarla birlikte konuşmacıydık. Konuşmam, bilimin başardıklarını anlatırken, dünya barışına katkıyı başaramadığı üzerine idi. Bilim insanları, dünyanın ismi konmamış en evrensel kurumsal yapısıdır. Küresel işbirlikleri olağanüstüdür. Bir ülkede yapılan araştırma, dünyada ilgili bilim insanları tarafınd...
İstanbul’u kurtarma mucizesi, akıl ve ülke sevgisi ile gerçekleşir. Maraş merkezli yaşadığımız ve iki atom bombası testine denk gelen bir enerji dışa vurumu ile gerçekleşen büyük yıkım, şüphesiz ki akla hemen İstanbul’u getirdi. İstanbul’da ortalama 7.5 büyüklüğü olarak öngörülen deprem ne kadar yakınlaştı? Her zaman depremin ardından koşan bir ülke durumundan çıkabiliriz, acıların peşinden koşmay...
Geldik yine her deprem felaketinin ardından gündeme gelen, ama bir türlü bir santim adım atılamayan konuya. Başlık için ağza sakız olmuş, çok dinledik diyebilir ve ilginizi çekmeyebilir. Ama yazmak zorundayım. En dehşet verici olan, apartmanların tam bir çöp-moloz yığınına dönüşmüş olmasıdır; karşınızda çöp yığını olunca can kurtarmanın ne kadar zor olduğunu ve belki de yüzde 90 kurtarılacak canla...
TV’yi erken saatte ilk açtığımda karşıma çıkan bir çöp dağı oldu. Acının büyüğü ülkeyi kaplarken, o gökdelen gibi yığılmış çöplüğün altından herhangi bir kimsenin kurtuluyor olması asla mümkün değil. Bu çöp yığını nedir? Yıllarını depreme dayanıklı güvenilir binalar yapımına, İstanbul deprem senaryoları hazırlanmasına, yapı stoğunun durumunu saptamaya hazırlamış Prof. Dr. Mustafa Erdik’e sordum yi...