İç siyasetin vıdı vıdısına kilitlenmekten sıkılıyorum, bugün ilgilenmeseniz de farklı bir konuya bakacağım. Ama bakılması gereken başka bir konu daha var, umurumuzda değil oysa o kadar önemli: İran’daki molla yönetiminin kadın erkek tüm toplumu soktukları cenderedeki özgürlük isyanı.. Saray başının hiçbir devrimci gelişmeye izin vermeyeceğiz biçimindeki laflarıyla İran arasında ilgili ilgisiz iliş...
Dünyaca ünlü jeoloji profesörü Celal Şengör hakkında Diyanet’in şikâyeti ile açılan dava, Avrupa Bilimler Akademileri Birliği ile Saray’ın güdümündeki Türkiye Bilim Akademisi (TÜBA) arasında, Türkiye bilimi açısından utanç verici bir yazışmaya konu oldu. Olayı anımsayalım önce: Şengör, Fatih Altaylı’nın bilim programında dile getirdiği bilimsel görüş nedeniyle, Diyanet İşleri Başkanlığı’nca şikâye...
İnsanlığın en merak ettiği konuların başında kendi soyunun kökeni geliyor: Nereden geliyoruz, nasıl biz olduk, bizden önceki benzerlerimiz var mıydı, varsa onlar kimlerdi, bizlerle onlar arasında akrabalık ilişkileri neydi, peki onlar neden yok oldular, yoksa aramızda yaşayanları var mı, birbirimize ne kadar benziyoruz, onları biz mi yok ettik... Sonu gelmez sorular. Bilim insanları bu soruları bü...
Bugün günlük siyaset beklemeyin bu köşede. Bunun yerine tarihi bir kişilikten bahsedeceğim. Bilmediğiniz yönüyle.. *** Adalete özen göstermeme.. Güzelce siyaset ve idare etmede gevşeklik.. İşleri ehline vermeme… Alınan kararlarda müşavere etmeme… İlim adamları ve iş bilir kimselerin görüşüyle iş yapmama… Rüşvetin yaygınlığı… İşlerin mükemmelen öğrenilmemesi ve baştan savmacılık… Sanmayın ki bu ikt...
Bir müjde vereceğim, ilk kez Cumhuriyet’te bu sütunda okuyacaksınız. Nobel ödüllü bilim insanımız Aziz Sancar yeni bir büyük keşfe daha imza attı. Sancar ve ekibi, laboratuvarlarda deneylerde çok kullanılan EdU olarak bilinen molekülün, özellikle beyin kanserlerinin tedavisinde kullanılabileceğini keşfettiler. Bulguları, acil olarak Amerikan Bilimler Akademisi’nin –PNAS– dergisinde yayımlandı. San...
Şu sıralarda gerçi itibarlarını çok kaybettiler, sesleri kısıldı, aşıların büyük koruyuculuğu ortaya çıkınca, TV ekranlarına da her ne kadar gerçekdışı olsa da “ilginç bakış” olarak çıkarılmaz oldular. Zaten safsataya, bilimdışılığa prim verilmesi kadar yanlış bir yayıncılık olamaz, çünkü a) Tartışılır ciddi tarafı yok, b) Halk sağlığı ve insan düşmanlığı ile topluma büyük zararı var. Evet, “aşı k...
(Çanakkale'deki büyük savaşın ve zaferin anısına, yıldönümü nedeniyle, çok sevdiğim özel bir yazımı paylaşıyorum. Yazı "Bilim, Toplum ve insana Bakış” kitabında de yer almıştı..) -- Gelibolu yarımadasındaki savaş alanları ve mezarlıklar, ölüm, hayat ve savaş üzerine insanı yeniden düşündürüyor. Bütün savaşlar, insanların ve toplumların hayatlarında yolaçtıkları derin yaralar göz önüne alındığında,...
Bugün 14 Mart Tıp Bayramı.. Bugünün anlamı çok daha önemli çünkü birileri doktorlarımıza rest çekti: “Giderseniz gidin!” Artık orta sınıfı asla geçindiremeyecek, asgari ücretin iki katı kadarcık para bile yüzlerine vuruluyor ama arkalarından söyleniyorlar, “Sizleri devlet okuttu” diye! Devlet kimi okutmadı ki? Ayrıca onları, yönettiğiniz devlet değil millet okuttu. Alın teriyle ödediği vergilerle...
Geçen cuma Ayşenur Arslan’ın, Halk TV’de hafta içi 11.00-13.00 arası yayımlanan Medya Mahallesi’nde konuktum. Pek çok olayın yanı sıra, konu pandemiye geldi ve tabii ki aşıları konuştuk. Aşı deyince şüphesiz en önemli konu Turkovac “yerli-milli” aşıdır. Dedim ki ben olmam, gidip olun da demem çünkü elimizde aşının etkililiği - etkinliği üzerine hiçbir bilgi yok. Tek bir resmi açıklama gerçekten yo...