1700’ün başında Edirneli Aşıcı Kadınların çiçek hastalığına karşı uyguladıkları aşı konusunu dün yazmıştım. İstanbul’a atanan İngiliz Büyükelçisi’nin eşi Lady Montagu, İngiltere’yi de kırıp geçiren çiçek aşısının Osmanlı’da başarıyla yapıldığını duyurmuştu. Aziz Sancar ile son buluşmamızda aşı konusunun gündeme geldiğini ve o sırada okuduğu aşı ile ilgili kitapta, çiçek aşısının İngiltere’ye Türkl...
Arada sırada bana hâlâ aşıların ve salgının uydurukluğu hakkında, düşünme açısı veya merak etme, okuma ve bilgilenme alışkanlığı çok dar kişilerden “Bir yıl sonra göreceksin, hepiniz ölüp gideceksiniz” anlamında (artık kuyruk çıkaracaksınızı bıraktılar) mesajlar geliyor. Tutuculuk ve bağnazlığın “muhafazakâr düşünce” ile yoğun ilgi ve birlikteliğini kabul etmekle beraber, bunun salt o kesime ait o...
Cumhuriyetin 98’inci kuruluş yılı hepimize kutlu olsun. Cumhuriyeti ilan etme aşaması bile başlı başına aşılması gereken engellerle doluydu. Atatürk’ün arkadaşları arasında ve Meclis’te hâlâ hilafet, saltanat, Osmanlıcılık biçiminde yaşayan son görüşlerin de tasfiye edilmesi ve millet egemenliğinin resmen kurulmasıdır Cumhuriyet. Bugün başka bir noktaya dikkat çekeceğim ve iyi ki Abdülhamit, Osman...
Daha önce Cumhuriyet Pazar ekinde Özlem Yüzak ile birlikte Aziz Sancar’la geçirdiğimiz bir günün öyküsünü okumuştunuz. Sancar, o yazıda bir kız öğrenci üzerine anlatılan olayla ilgili bir açıklama yaptı. Tekno Fest’te Sancar’ı görmek ve kucaklamak isteyen bir kız çocuğunu Sancar’a eşlik eden görevliler engelliyor. Sancar diyor ki: “Kızımız, Aziz Hoca kızların eğitimini teşvik için geldi, hep bunu ...
Tıp Nobeli’nin, gerçekten insan sağlığını korumada ve pek çok hastalıkların tedavisinde büyük umutlar doğuran mRNA aşısına veya bu yöntemi geliştirenlere verilmemesi, dünyada pek çok bilim insanında hayal kırıklığı yarattı. Nobel, yıllar önce çok önemli buluşa imza atanlara gitti... Açıkça, ben de erken bir beklenti içinde değildim; verilseydi, Nobelleri yakından izleyen bilim gazetecisi yönüme sü...
İyimser ama gerçekçi. Dünyanın ve ülkenin berbat halini haftalık yazılarında resmederken, aynı zamanda mutlaka bir iyimserlik için çıkış yolu da bırakıyor. Böyle giderse, dünya iklim değişiminin esiri olacak diyor ve sürdürülemezliğe vurgu yapıyor. Zenginliğin çok çok azınlığın elinde birikimini şiddetle eleştiriyor ve daha adil bir dünya için mücadeleye çağrı yapıyor... En önem verdiği konular ar...
Doğan Kuban Hoca’yı yitirdik. Büyük bir Cumhuriyet aydını. Çok iyi bir mimarlık ve İslam tarihçisi, çok iyi bir düşün adamı, Türkiye Cumhuriyeti’nin yetiştirdiği büyük bir Rönesans insanı... Tam anlamıyla: İtalya’da Rönesans mimarlığını en iyi bilenlerden.. Neredeyse Cumhuriyet yaşında, 1926 doğumlu. Yüreği hep ülkesi için çarptı. Bir Atatürk ve devrimleri sevdalısı.. Genellikle her düşün insanı g...
Bir iş kapıya dayandığında kollar sıvanmaz. Hele bilim ve araştırma konularında. Bilim ve araştırma, bir ülkenin bağımsızlığı, katma değeri, yüksek nitelikli üretimi ve her şeyden önemli nitelikli beyin gücünü, onlara yetenekleri çerçevesinde rahat çalışabilecekleri ortamlar yaratarak ülkede tutabilmek için olmazsa olmazıdır. Özlem Yüzak yazdı, Alman Lisesi’nden mezun 130 kişinin en az 100’ü Alman...
Fahrettin Koca Bey 9 Eylül’deki açıklamalarında büyük mü büyük bir müjdeyi duyurdu vatandaşlarına: “Yerli aşımız Turcovac, acil kullanım onayına müracaat edebilecek aşamaya geldi. Aşımız bugün ikinci bir tesiste daha seri üretilebilecek bir altyapıya ulaştı. Onay alması halinde ekim ayı içinde seri üretime geçeceğiz..” Duydun mu ey Türkiye! İçin rahat olsun, yerli ve milli aşımız ha geldi ha gelec...