Cem Say

İmkânsızlık hiyerarşisi

Herkese Bilim Teknoloji dergisinin 8. sayısında yayımlanan “Problemler Bilimi” başlıklı yazımda Hesaplama Kuramı’na bir giriş yapmıştım. Okurlardan gelen yüzlerce telefon ve mesaj üzerine (tamam, bu kısmı biraz abartmış olabilirim) konuya bu yazıda da devam ediyorum: Hesaplama kuramcıları, bilgi işlem problemlerini birbirleriyle karşılaştırarak aralarındaki doğal zorluk sıralamasını keşfetmeyi ama...

Boş vitrin

Ankara’ya ilk gelişiniz ve gezmek için bir günden az vaktiniz mi var? Şu üç yeri görmelisiniz: Anıtkabir Kuğulu Park Tabiat Tarihi Müzesi Başka ülkelerde daha zenginlerinin olduğunu biliyorum, ama Türkiye’nin tek doğa tarihi müzesi beni hep coşkuyla doldurmuştur. Hele de Ankaralı iseniz ve henüz ziyaret etmediyseniz bu ayıbınız ortaya çıkmadan hemen gitmelisiniz. Özellikle mağarayı tavsiye ederim....

İlk ışığı gördüm

Hikayemiz neredeyse 14 milyar yıl önce başlıyor. O zaman evren küçücüktü, bir kavun kadar. Şimdi var olan her şeyin “ham madde”si o sırada da mevcuttu. O kadar şeyin o küçük hacme sıkıştığını düşünün. E, haliyle çok sıkışık ve sıcaktı, şöyle 2 trilyon derece kadar. Evren o gün bugündür genişliyor. Yani herhangi bir bölgesiyle diğer bölgeleri arasındaki uzaklıklar habire artıyor. Milyarlarca yılda ...

Hangi evrendesiniz?

Diyelim ki gözünüzü kapatıp hilesiz bir bozuk parayı havaya attınız, o da masanın üstüne düştü. Sonucun yazı mı tura mı olduğu hakkında ne biliyorsunuz? “Hiçbir şey bilmiyorum” demeyin. Verebileceğiniz en iyi cevap bu değil. Kesinkes “yazı” veya “tura” diyemiyorsunuz ama yine de bir şeyler biliyorsunuz. Şöyle düşünün: Para hileli olsaydı, örneğin bir sahtekâr tarafından her 100 atıştan 80’inde tur...

Uzay Yolu

Çocuktum. Ankara’daydık. TRT televizyon yayınlarına yeni başlamıştı. Tabii ki siyah beyaz. Dünyada renkli televizyon teknolojisi çoktan icat edilmişti ama neyse. Demek ki milletçe önce siyah beyaz cihazları, sonra renklileri satın almamız öngörülmüş. Mr. Spak’ı o zaman tanıdım. “Uzay Yolu” dizisindeki bilim subayı. Vulkan gezegeninden. Hani şu sivri kulakları olan! Hayatımı değiştirdi. Orijinal ad...

“Buna üçgen denir”

1937 sonbaharıydı. Sivas Lisesi’nin tüm öğrencileri sabah yoklaması için okulun bahçesinde toplanmıştı. Lise müdürü Ömer Beygo’nun yaptığı duyuruyla büyük heyecana kapıldılar: Atatürk Sivas’a geliyordu! Teneffüslerin tek konusu buydu artık: “Liseye de gelir mi?” “E tabii, Kongre’nin yapıldığı yer, muhakkak gelir.” “Kongre salonuyla müzeyi gezerse biz onu göremeyiz ki!” “İstasyon meydanına karşılam...

Özgür müyüz?

“Özgür irade” ne demektir? İnsanlar özgür müdür? Özgürlük “canımızın istediğini yapabilmek” değildir elbet, çünkü örneğin 1000 tonluk bir ağırlığı kaldırmak isteyip de kaldıramamamın özgür olmadığım anlamına gelmemesi gerekir. Demek ki “dış dünya”daki eylemlerimizin fizik yasalarınca kesin bir şekilde kısıtlanabileceğini kabul ediyoruz. Özgür irade kafamızın içiyle ilgili bir özellik olmalı. Türk ...

Geçmiş pi gününüz kutlu olsun

Birkaç hafta önce Sarıyer Ali Akkanat Anadolu Lisesi’nde harika bir matematik etkinliğine çağrılıydım. Öğrencilerin birbirinden ilginç sunumları, “matematik sanatı” çalışmaları, “pi günü” münasebetiyle becerikli bir öğretmenimizle öğrencisinin emeğiyle ortaya konulan pi sembolü şeklinde nefis bir pasta. Kendimi bildim bileli pi gününde kutlama yaparım (çünkü benim doğum günüm!) ama böylesini bu ya...

Minsky, makinelerin yükselişi ve biz

ABD'li bilim adamı Marvin Minsky 24 Ocak’ta öldü. Bir yazıya sığdırılamayacak insanlardan (önemli bir kuramsal bilgisayar bilimi kitabının yazarı, yepyeni bir mikroskop cinsinin mucidi, yetenekli bir piyanist, ve daha neler neler) olan Minsky’nin düşünen makineler üretmeye çalışan Yapay Zeka ve şu insan denen makinelerin nasıl düşündüğünü anlamaya çalışan Bilişsel Bilim alanlarına yaptığı katkılar...