Her hafta 24 sayfalık bir dergiyi bilim, bilgi ve gelecekle dolu dolu okurlarınıza sunmak isteseniz neler koyardınız? Bilimin sonsuz ufuklarında dolaşarak bilimsel, teknolojik, toplumsal konuları en anlaşılır dille ve günceli de izleyerek her hafta yediden yetmiş yediye geniş bir kesimin ilgi ve beğenisine sunmak için bir iddianızın olması gerekir. Bu iddiayı kısaca bilim ve bilgiyi erişilebilir k...
Ülkemizin sıkça karartılan, kirletilen gündeminin tuzağına düşmeden geleceğin inşası ekseninde düşünce üretmeye devam etmek zorundayız. Önceki yazılarımızda (HBT 323-325) politikalar bağlamında değindiğimiz “yetişme” sorununa bu kez firmalar düzeyinde ve strateji boyutu ile bakmaya çalışalım. Teknoloji yoğunluğuna göre imalat sanayi ürünleri dış ticareti verileri, imalat sanayimizin yapısını göste...
Üniversitelerin bilgi üretmek ve eğitim temel işlevlerinin doğrudan veya dolaylı olarak ülkelerin toplumsal kalkınmasına etki etmesi beklenir. 1980’ler sonrasında artan küreselleşme baskısı ile büyüme ve rekabet gücü kazandırmanın öne çıkması ve bilginin üretimin temel girdileri içindeki yerinin giderek artması üniversitelerden beklentileri de değiştirdi. Artık bilginin doğrudan ve daha hızlı üret...
Yenilikçilik (inovasyon), küreselleşme ile bir kez daha öne çıkartıldığında (tökezleyen kapitalizmin bir çıkış yolu olarak görülerek), kapitalizmin kutsalı pazar bağlamında tanımlanıp girişimcilikten ayrılmaz bir kavram olarak değerlendirildi. Oysa ki, küreselleşme saldırısı nedeniyle kurumların, yeniliğin sosyal/toplumsal boyutunu da piyasaya emanet etmesinin olumsuz sonuçları, son olarak korona ...
Köşedaşım Ali Akurgal’ın Bilim Teknoloji Politikaları başlıklı yazısına (HBT 206), bu konuda geçmişte yapılanlardan söz ederek katkıda bulunmaya çalışmıştım (HBT 207). Akurgal konuya devam ederek, sanayimizin ilgi göstermediği kendi mühendislik çalışmalarından iki örnek verdiği HBT 210. sayısındaki yazısını “Bakalım sevgili Müfit bey, bu vurdumduymazlıklar için ne diyecek?“ diyerek bitirmekteydi. ...
Orduların yalnızca cenaze kaldırmaya yaradığı günlerden geçiyoruz. İtalya’daki görüntüler İsmail Kadare’nin Ölü Ordunun Generali romanındaki sahneleri çağrıştırıyor. İnsanlık çevre, iklim değişikliği vb. bir noktadan darbe beklerken ‘görünmez’ bir varlık yaşamlarımızı altüst ediverdi. Dünyaya düzen veren güçlerin çaresizliği dökülüverdi ortalığa. Şimdi ne güçlü orduları, ne dehşet silahları ne de ...
Köşedaşım Ali Akurgal’ın bir önceki sayıda yer alan “Bilim ve Teknoloji Politikaları” başlıklı yazısına, 1990’larda başlayan söz konusu politikaların oluşturulması çabalarına önce izleyici sonra uygulamasında bulunma şansını yakalamış bir mühendis olarak katkıda bulunmak istedim. Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikaları (UBTP), içerdiği önceliklere göre ulusal ve kamu kaynaklarından yapılacak tahsis...
Teknolojiye dayalı ve sürekli kendisini yenileyebilme becerisine sahip bir üretim altyapısının olduğu ortamlarda sistematik bir yenilik eko-sisteminin oluşturulmasından söz etmek anlamlı olabilir. Sistematik yenilik eko-sistemi, farklı sorunlara yenilikçi çözümler üreten bir dizi yerel aktörle bunların dinamik süreçlerinden oluşur. Sistemin niteliğini ve verimliliğini, üst düzey üniversiteler ve a...
Yenilik sistemleri (YS) ulusal, bölgesel, yerel, kentsel düzlemlerde var olan üretim kapasitelerine yenilikçilik yetkinliği kazandırılarak refah düzeyinin arttırılması amacıyla oluşturulan dinamik sistemlerdir. YS’nin modellenmesi, kurulması ve işletilerek etkinleştirilmesi için öncelikle ilişkilendirileceği kayda değer kapasiteye sahip bir üretim altyapısının olması gerekir. 1990’lı yıllarda ülke...