Doğan Tekeli-Sami Sisa mimarlığı konferansı

Duyuru ve Etkinlikler

Doğru mimarinin ürünü yaşar

SALT Araştırma’da süren Doğan Tekeli-Sami Sisa Arşivi çalışmaları bağlamında 23 Kasım’da düzenlenen ikinci programda kurumsallaşmayı da başararak bugüne ulaşan büronun üretimlerine odaklanıldı.

1954’ten bu yana aktif olan büronun özellikle mimarlık kültürü, mimarlık eğitimi ve gündelik hayat mevzularıyla ilişkilenen nitelikli araştırmaları çerçevesinde hazırlanan konferansta mimarlık kültürüne katkıları üzerinde duruldu.


Mimarlık ve Tasarım Arşivi bünyesindeki kapsamlı belge grubu yorumlamaya açıldığı “1950’lerden 2000’lere Tekeli-Sisa Mimarlığı” konferansında, konuşmacı mimarların sunumları Doğan Tekeli ile önceki İTÜ Rektörlerinden Prof. Dr.Gülsüm Sağlamer, proje danışmanı Pelin Derviş’in de aralarında bulunduğu çok sayıda mimar ve mimarlığı sorgulayan izleyici tarafından izlendi.

Mimarca belgeseli

SALT Araştırma ve Programlar Direktörü Meriç Öner’’in yönettiği konferans “Mimarca” belgeselinin (1994, TRT) gösterimiyle başladı. Belgesel de her iki mimarın ağızından Tekeli ve Sami Sisa’nın hangi ölçekte ve işlevde olursa olsun yapılarında ülke deneyimine uygun yabancı teknolojiyi geliştirerek kullandıklarını, topoğrafya ve mevkiye uygun itici olmayan, insanı doğaya yaklaştıran, mutlu eden bir tasarımı amaçladıklarını öğrendik. Ard arda gelen sunumlar da bunu onayladı.

İlk sunumu yapan Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. T. Elvan Altan Tekeli-Sisa Mimarlık Ortaklığı uzun sürecini aldıkları en saygın ödüllerden Sinan Ödülü gerekçe temelinde, satırlarının içini doldurarak betimledi. Altan, doğru yapı yapabilmek için doğru çözümü bulma tavırlarındaki “Tutarlılık”, “Sorumluluk”, “Uzlaşma” ya dikkat çekerek “Süreç” in önemine vurgu yaptı.

Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nden Prof. Dr. Deniz Güner, Türkiye’nin Tropikal Modernizmle Karşılaşması olarak değerlendirdiği büronun az bilinen örnek projelerinden T.C. Yeni Delhi Büyükelçilik Yerleşkesi’ni anlattı. Dışişleri Bakanlığı’nın büronun bu birikiminden yeterince yararlanamadığı ifade etti.

Rasyonel modern mimari

Araştırmacı, yazar Ahmet Dönmez postmodernizmin göklere çıkarıldığı yapılarla karşılaştırararak rasyonel modern kimlikli “Rant cinayetine kurban edilebilir” dediği Ankara, Stad Oteli ve İstanbul, Güven Sigorta Genel Müdürlüğü yapılarının incelikli strüktür ve işlevsellikleriyle hacim oyunları üzerine bir sunum yaptı.

İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi öğretim üyesi Gülsün Tanyeli, Rumeli Hisarı, Manifaturacılar Çarşısı, Pamukbank Genel Müdürlüğü ve Valikonağı Caddesi sonundaki Yapı Kredi Bankası Apartmanı diye bilinen dört proje hakkındaki sunumunda, yarışma kazanarak bile yapılmış olsa mimari projeye saygısızlığın boyutlarını, yenileme adı altında yapılan katliyamı anlattı.

Büro tasarım terbiyesini koruyor

Kurumsallaşan büronun şimdiki ortağı iki yüksek mimar Dilgün Saklar ve Mehmet Emin Çakırkaya, kurallar ve düzenin hakim olduğu, nezakete ve zarafete önem verilen, çıtası daima yüksek tutulan büroda çalışmak ve onu devam ettirmekten duydukları onur ile miras aldıkları bilgileri, değerleri ifade ettiler. Gençlik yıllarından beri içinde olgunlaştıkları büronun değerli birikimini güncel projeleriyle bağdaşması için verdikleri tasarım uğraşılarına örneklerle açıkladılar.

Büronun 2000’li yıllarda proje müellifi olduğu Sabiha Gökçen Havaalanı’nın, Yeni Terminal Binası için 2019’da ulaşım yolları da dahil detaylandırarak hazırladıkları projesini ilk kez tanıttılar. Sonucu ve jüri gerekçesi resmen açıklanmadan projenin Tabanlıoğlu’na verildiğini belirttiler. Projenin başına gelen Türkiye’de yarışma terbiyesinin nereden nereye geldiğini göstermesi bakımından önemliydi.

Konferans, DOCOMOMO Türkiye’nin de söylemi olan “Her yapının ömrü kendi özellikleriyle belirlenir. Dolayısıyla doğru inşa edilmiş yapı yaşar. Rant cinneti cinayetine kurban etmeden korumanın teknikleri mevcuttur.