Sağlıkta yüksek teknoloji

Öne Çıkanlar Sağlık Teknoyaşam
Sağlıkta yüksek teknoloji

Yapay zeka ile kanser tespiti

Araştırmacılar, tümör hücreleri içindeki binlerce genin aktivitesini tahmin edebilen yapay zekâ (YZ) destekli bir hesaplama programı geliştirdiler. Kanser tespiti için pahalı gen testlerinin yerini alabilir.

Patologlar, kanserin türünü ve ciddiyetini belirleyebilmek için genellikle tümör biyopsisinden alınan örnekleri mikroskop altında inceliyor.


Tümörün büyümesini yönlendiren genomik değişikliklerin belirlenmesi ise tümörden izole edilen RNA’nın genetik dizilimini gerektiriyor ve bu süreç haftalar sürebiliyor. Ayrıca binlerce dolara mal oluyor. Ancak bu düzen değişecek gibi görünüyor.

Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden araştırmacılar, yalnızca biyopsinin mikroskopi altındaki görüntülerine dayanarak tümör hücreleri içindeki binlerce genin aktivitesini tahmin edebilen yapay zekâ (YZ) destekli bir hesaplama programı geliştirdi.

16 farklı kanser türüne ait 7.584 kanser biyopsi örneğinden elde edilen veriler kullanılarak geliştirilen araç, ilk aşamada meme kanserindeki genetik varyasyonları tahmin etmek için rutin olarak toplanan biyopsi görüntülerinin kullanılabileceğini gösteriyor.

Nature Communications’ta yayımlanan makalenin yazarı olan biyomedikal veri bilimi profesörü Olivier Gevaert, “Bu tür bir teknoloji, hastaların tümörlerindeki gen imzalarını hızlı bir şekilde tanımlamak, klinik karar verme sürecini hızlandırmak ve sağlık sisteminde binlerce dolar tasarruf sağlamak için kullanılabilir,” diyor.

Modelin bazı tümör türleri için klinikte faydalı olabilecek düzeye ulaştığını belirten Gevaert, bu teknolojinin meme kanseri için ne kadar yararlı olabileceğini gösterdiklerini, artık bunun tüm kanser türleri için kullanılabileceğini söylüyor ve ekliyor: “Bu daha önce sahip olmadığımız tamamen yeni bir veri kaynağı.”

Kaynak: https://scitechdaily.com/stanfords-new-ai-tool-could-replace-costly-cancer-gene-tests/

Yenilikçi yutulabilir kapsüller yolda

İlaçları doğrudan bağırsağa ileten kapsüller kalamar ve ahtopotların itici mekanizmalarından esinlenerek geliştirildi

Massachusetts Institute of Technology (M.I.T) ve Novo Nordisk araştırmacıları, kalamar ve ahtopotların itici mekanizmalarından esinlenerek yenilikçi bir yutulabilir kapsül geliştirerek dikkatleri üzerlerine çekiyor.

İlaçları doğrudan mide duvarına veya sindirim sistemindeki diğer organlara salacak şekilde tasarlanan bu kapsül, genellikle enjeksiyon gerektiren ilaçlara karşı iğnesiz bir alternatif ortaya sunuyor.

Yıllardır bu tür ilaçları kapsülleyerek güvenli bir şekilde hedefe ulaştıracak ürünler geliştirmeye odaklanan M.I.T araştırmacıları, kalamar ve ahtapotların kendilerini ileri itmek için kullandığı süreci gözlemleyerek sindirim sisteminin farklı bölümlerini hedef alan iki tip kapsül geliştirmiş durumda.

Farklı işlevlere hizmet eden ve biri 80, diğeri 200 mikrolitreye kadar ilaç tutabilen bu kapsüller, iğne kullanımını ortadan kaldırıp olası doku hasarını en aza indirerek alanda yeni bir yaklaşım sunuyor.

Araştırmacılar bu yutulabilir kapsüllerin, insülin veya diğer enjeksiyon tedavilerine ihtiyaç duyan hastalar için pratik bir çözüm olduğunu düşünüyor. Bu yaklaşım aynı zamanda keskin nesnelerin nasıl bertaraf edileceğine yönelik büyük bir atık sorununu da ortadan kaldırma potansiyeli taşıyor.

Kaynak: https://interestingengineering.com/health/mit-develop-capsule-removes-injections

Ameliyat videolarıyla eğitilen robot

Johns Hopkins ve Stanford Üniversiteleri’nden oluşan bir ekip, cerrahi prosedürleri doktorlarla aynı beceriyle gerçekleştirebilen bir robot geliştirdi. Bu sayede ilk defa bir robot, insan doktorlarla karşılaştırılabilecek bir beceri seviyesine ulaşmış oldu.

Robotu ameliyat videoları kullanarak eğiten araştırmacılar, söz konusu robotun geniş bir cerrahi video arşivinden öğrenmesine olanak tanıyan ve her hareketi programlama ihtiyacını ortadan kaldıran “taklit öğrenme” tekniğinden yararlanmış durumda.

Bu teknik, robotların gözlemleyerek öğrenebileceği bir robotik cerrahi sürecine doğru gittiğimize ve bir gün karmaşık ameliyatların insan yardımı olmadan gerçekleştirebileceğine işaret ediyor.

Bu yaklaşım, insan kaynaklı tıbbi hataları azaltan ve operasyonlardaki hassasiyeti artıran otonom robotik ameliyatlara doğru önemli bir atılıma karşılık geliyor.

“Bu modele sahip olmak gerçekten büyüleyici,” diyen araştırmanın kıdemli yazarı olan Axel Krieger ise bunun tıbbi robot biliminde yeni bir sınıra doğru atılmış önemli bir adım olduğuna inandıklarını belirtiyor.

Kaynak: https://interestingengineering.com/health/mit-develop-capsule-removes-injections

Dünyanın en hızlı süper bilgisayarı: Nükleer bombaları simüle edecek

El Capitan süper bilgisayarının muazzam hesaplama gücü, ABD'nin nükleer caydırıcılığını desteklemek için kullanılacak

Kaliforniya'daki Lawrence Livermore Ulusal Laboratuvarı (LLNL), herhangi bir süper bilgisayardan daha fazla olan 1.742 exaFLOPS kapasitesine sahip El Capitan'ı üretti.

Makine, Enerji Bakanlığı'nın bir kolu olan Ulusal Nükleer Güvenlik İdaresi ile iş birliği içinde inşa edildi. Ajans, nükleer sırların Enerji Bakanlığı'ndan Çin'e sızdırıldığının keşfedilmesinin ardından 2000 yılında kuruldu. Sıkı güvenlik altında nükleer silah bilimi geliştirmeye odaklanıyor

El Capitan, fiziksel nükleer testler yapmaya gerek kalmadan ABD nükleer caydırıcılığının etkinliğini garantilemek için gereken muazzam hesaplama gücünü sağlıyor. LLNL, şu ana kadarki en güçlü sistemi olan Sierra'da aylar sürecek olan nükleer patlamaların karmaşık, yüksek çözünürlüklü 3B simülasyonlarının El Capitan'da sadece birkaç saat veya gün içinde yapılacağını iddia ediyor.

Kaynak: https://www.newscientist.com/article/2456779-worlds-new-fastest-supercomputer-is-built-to-simulate-nuclear-bombs/

Batuhan Sarıcan / batusarican@gmail.com