Alkollü sürücüyü arabanın kendisi engelleyecek

Öne Çıkanlar Sağlık Toplum
Alkollü sürücüyü arabanın kendisi engelleyecek

Bilim insanları alkollü ya da uyuşturucu etkisinde olanların trafiğe çıkmaları durumunda kendiliğinden duran arabaların çok yakında yaşamımızın bir parçası olabileceğini belirtiyor.

Alkollü araç kullanmak tehlikeli ve yasak. Bu uyarı son derece net ve açık olmakla birlikte, insanlar yine de alkollü ya da uyuşturucu etkisindeyken direksiyon başına geçip hem kendilerini hem de başkalarını tehlikeye atmaktan bir türlü vazgeçemiyorlar. Yıllardır uygulanan eğitim programlarına ve yasal yaptırımlara karşın, alkollü araç kullanımına bağlı trafik kazalarının yine de kabul edilemez biçimde yüksek olduğu görülüyor. Bu nedenle soruna çok daha etkili çözümlerin getirilmesi gerekiyor. Bilim insanları içinde bulunduğumuz teknolojik patlama döneminin böyle bir çözümü de beraberinde getirebileceğine dikkat çekiyorlar.

Emniyet kemerleri ve hava yastıkları trafikte yitirilen yaşamların sayısında çarpıcı bir düşüş sağladı. Ne var ki, bunlar trafik kazalarını önlemede pek de etkili olamıyorlar. Dünyada her 25 saniyede bir kişi trafik kazasında yaşamını yitiriyor ve bu kazaları yapan her 5 kişiden birinin alkollü olduğu görülüyor.


Günümüzde kimi arabalarda, söz gelimi dikkatin dağılması gibi, sürücü hatalarından kaynaklanabilecek kazaların en aza indirilmesine katkıda bulunan akıllı denetim sistemleri bulunuyor. Bu sistemlerde sürücülerin uyanıklık ve dikkatlerini denetleyen kameralardan yararlanılıyor. Sistem programlandığı davranışlara aykırı bir durumla karşılaştığında ya sürücüye uyarıda bulunuyor, ya da olası bir kazayı önlemek amacıyla aracın denetimini tümden ele geçiriyor. Günümüzde Avrupa’da tüm yeni araçlar için zorunlu kılınan, ABD’de 2024 yılına dek ve ardından da Avustralya ile Yeni Zelanda’da uygulanması beklenen bu tür sistemler trafik kazalarını yaklaşık %20 oranında önleyebiliyorlar.

Ancak şimdilerde sürücülerin denetlenmesine yönelik yeni bir akıllı teknoloji geliştiriliyor. Söz konusu teknolojide sürücünün içinde bulunduğu durumun gerçek zamanlı olarak belirlenmesi amacıyla araba içindeki kameraların, kalp atışını ya da derinin iletkenliğini denetleyen başka biyometrik alıcılarla birleştirilmesi hedefleniyor. Bir başka deyişle, bu sistem sayesinde araçların sürücülerinin alkollü ya da herhangi bir uyuşturucunun etkisinde olup olmadıklarını saptamaları bekleniyor.

Bu tür teknolojiler şimdiden sarhoşluğun göstergesi sayılan birtakım özellikleri belirleyebiliyorlar. Örneğin, kişinin dikkat ve kıvraklığını büyük ölçüde etkileyen alkolün bu olumsuz etkileri söz konusu teknolojilerle belirlenebiliyor ve tüketilen alkol miktarı arttıkça bu etkiler de çok daha belirginleşiyor.

Bilim insanlarının asıl hedefi, bu bilgiler ışığında kişinin araba sürmesini kendiliğinden durduracak bir teknolojiye ulaşılması. İlk aşamada farklı uyuşturucuların belirgin özelliklerini saptayıp bunların göz devinimleri ve sürücü davranışları üzerindeki etkilerinin tanımlanmasını, ardından da bu verileri etkili bir biçimde geliştirdikleri teknolojiye uygulamayı amaçlayan araştırmacılar şimdilerde amfetaminler, benzodiazepinler, ya da alkolün sürücülerde yaratabilecekleri kendilerine özgü etkileri belirlemeye çalışıyorlar.

Her bir maddeyle ilgili özelliklerin ayrı ayrı belirlenmesi sürücülerin belli bir rahatsızlığın sağaltımı için kendisine hekim tarafından önerilen yasal bir ilaç mı aldığını, yoksa metamfetamin gibi yasadışı maddeler mi kullandığı konusuna da ışık tutabilecek.

Kaynak: https://www.newscientist.com/article/mg24732981-500-we-could-soon-make-cars-stop-people-driving-while-drunk-or-on-drugs/