Bir başkanın portresi: Bilim benim gerçek tutkumdur, politika ise görevim…

Öne Çıkanlar Toplum
Bir başkanın portresi: Bilim benim gerçek tutkumdur, politika ise görevim…

Bilim benim gerçek tutkumdur, politika ise görevim. T. Jefferson.

Bu sözler, büyük devlet adamı olması yanısıra üst düzey bir amatör doğa bilimci ve mühendis de olan Thomas Jefferson’a (1743-1826) aittir. Amerikan devrimci kuşağından gelerek, ülkesinin bağımsızlık ve çağdaşlaşma mücadelesine büyük katkı veren bu kişinin, halka hizmet ve sınırsız merak duygusu arasında salınan yaşam öyküsü, 21. yüzyıl insanına ışık tutacak niteliktedir.

Bağımsızlık Benim Karakterimdir”: Büyük Britanya’nın Kuzey Amerika’daki sömürge kolonilerinden biri olan Virginia’ın ücra bir çiftliğinde, varlıklı bir ailenin çocuğu olarak doğan Thomas Jefferson yaşama iyi bir şekilde hazırlanır. Felsefe, matematik, doğa bilimleri ve hukuk eğitimi yanında beş yabancı dili yetkin şekilde öğrenir. Ülkesinin, devrin en büyük emperyalist gücü olan Büyük Britanya’dan bağımsızlığını alması için önemli çabalarda bulunur. Tanınmış “Bağımsızlık Bildirgesi” nin taslağını 1776’da kaleme aldığında henüz 33 yaşındadır. Bu bildirgeye dayanarak, 13 Amerikan kolonisi Britanya’ya karşı bağımsızlık savaşı açacaktır.


Varlığımızın Temeli Kültürdür”

Jefferson, siyasi faaliyetlerinin yanında, yapmaktan büyük haz aldığı entellektüel çalışmalardan geri kalmaz ve 1743’te ülkesinin bir başka devlet adamı Benjamin Franklin tarafından kurulmuş olan Amerikan Felsefe Topluluğu’na 1780’de üye seçilir. İleride 18 yıl boyunca bu saygın düşünce kuruluşunun başkanlığını da yapacaktır.

A.B.D. Başkanı olmadan önce henüz Virginia Eyalet yönetiminde iken önemli işler yapar: Örneğin kıta Avrupasından kalma köhne yasaları temizler. Bunlardan en önemlisi, babanın tüm mirasını en büyük erkek çocuğa bırakan yasadır. Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasını sağlar. Bu konudaki bakışı 21. yüzyılda politika yapan bir sürü insandan daha ileridir; ona göre laiklik, devleti siyasallaşmış dinin olumsuz etkilerinden korumanın yanında, din özgürlüğü için de elzem olan bir uygulamadır.

Bağnazlık, cahil ve sağlıksız beyinlerin hastalığıdır.”

Parasız yaygın eğitim sisteminin kurulmasına önayak olur. Jefferson eğitimli bir halkın değerini iyi bilmektedir. Bu konudaki görüşünü şu anlamlı tümce ile dile getirir: “Toplumun eğitilmesi, birkaç kişinin iyi bir şekilde yetiştirilip büyük çoğunluğun cahil bırakılmasından daha doğru bir yoldur.” On sekizinci yüzyılın son çeyreğinde bu konularda düşünmek, uygulamalarda bulunmak aydın kişilerin dahi hayallerinin ötesindedir.

Thomas Jefferson dört yıllık başkan yardımcılığı görevinden sonra Birleşik Devletler’in üçüncü başkanı olarak seçilir ve 1801-1809 yılları arasında bu görevi iki dönem yerine getirir. Başkanlığı sırasında birçok önemli iş yapar, bunlardan en ilginci, günümüzde A.B.D.’nin orta bölgesine denk gelen, Türkiye’den daha büyük bir toprak parçasını 15 milyon dolar karşılığında Fransızlardan (I. Napolyon’dan) satın almasıdır, bu sayede ülkesinin yüzölçümünü bir anda iki katına çıkarır.

Mirasım Bilim ve Akıldır” Üçüncü kez başkan olmasının önünde bir engel yokken Jefferson emekli olmaya karar verir ve eyaletine çekilir; ülkesine başka yollardan hizmete devam edecektir. Virginia Meclisi’nden çıkarttığı bir yasa ile 1819’da (o sırada 76 yaşındadır) tanınmış Virginia Üniversitesi’nin temellerini atar. Üniversiteyi kiliseden bağımsız bir eğitim programı uygulamak üzere yapılandırır.

Bu üniversite, insan aklının sınırsız özgürlüğü üzerine kurululacaktır.” Jefferson kişisel kitaplığının yaklaşık 6500 ciltlik kısmını, 1814’de işgalci Britanya askerlerinin yakıp kül ettiği başkent Washington’daki “Kongre Kütüphanesi” ne satar ve eline geçen parayı üniversitenin kuruluşu ve kişisel borçlarını kapatmak için harcar. Kitaplığının kalanını ise ileride üniversiteye miras olarak bırakacaktır.

 

Kitaplar olmadan yaşayamam.” Thomas Jefferson bilime, çağdaş eğitime ve mühendisliğe yürekten inanan biridir. Gündelik yaşamda kullanılan kimi eşyaların işlevlerinin geliştirilmesinde rol oynar: Örneğin, ofislerde yaygınlıkla kullanılan bir yanına yazma tablası eklenmiş döner koltuğun mucidi odur (Şekil 1). Bu sayede yoğun masa başı çalışmalarda ayağa kalkmadan istenilen tarafa dönmek mümkün olur. Aynı şekilde, dört yüzlü döner kitap altlığını da o icat etmiştir. (Şekil 2).

Paleontolog siyasetçi

Jefferson bu kadar işinin arasında Birleşik Devletler’de omurgalı paleontolojisinin gelişimine de katkı sağlar. Şöyle ki, Virginia’dan yakın arkadaşı Albay John Stuart evinden yaklaşık 8-9 km uzaktaki bir mağarada bulduğu iri bir hayvana ait kemikleri incelemesi için Jefferson’a gönderir. Amatör doğabilimci olan Jefferson o sırada Birleşik Devletler Başkan Yardımcısı’dır (büyük Fransız doğabilimci Buffon, Prusyalı Humboldt ve İngiliz Priestley başta olmak üzere devrinin büyük bilimcileriyle yakın arkadaştır).

Kemikleri inceleyen Jefferson bunların iri bir aslana ait olduğunu düşünür ve pençelerinin büyüklüğünden dolayı hayvanı Megalonyx diye adlandırır. Çalışmayla ilgili bir bildiri hazırlayarak bunu 1797’de Amerikan Felsefe Topluluğu’na sunar. Bundan iki yıl sonra anatomist Prof. Caspar Wistar kemiklerin yerde yaşayan dev bir tembel hayvana ait olduğunu belirler.

1822’de büyük Fransız zoologu Desmarest soyu tükenmiş bu türü, konuyu bilimsel olarak ilk ele alan kişiye atfen, Megalonyx jeffersonii olarak adlandırır (Şekil 3). Bu olaydan otuz yıl önce, Amerikalı doğabilimci Benjamin Barton, üst düzey biyoloji bilgisi nedeniyle kıtanın çiçekli bitkilerinden birine cins adı olarak onun ismini vermişti (Şekil 4). Bitkilerin bilimi olan botaniği, “Bilimlerin en değerlisi” diye niteleyen Jefferson’a yapılan bu güzel davranış oldukça yerindeydi.

Ayrılmadan önce...

Bu büyük devlet adamı, yaptığı bazı hatalı yatırımlar (değirmen işletmeciliği gibi) ve devrin ekonomik olumsuzlukları nedeniyle yaşlılığında sıkıntılı günler yaşar. Hatta ölümünden kısa bir süre önce uzun süredir ailesiyle yaşadığı (babadan kalma) malikaneyi ve arazisini bir piyango çekilişiyle satmak için Virginia Hükümeti’ne dahi başvurur.

Seksen üç yaşında yaşamdan ayrıldığında çocukları ondan kalan her şeyi borcu kapatmak için açık arttırmayla elden çıkarırlar. Devlet borcunu bağımsızlığın en büyük tehlikesi ve savaşların nedeni olarak gören Thomas Jefferson belli ki kendi mali açmazıyla ilgili çaresiz kalmıştı. Fakat, “Devlet hizmetinden, göreve ilk başladığımdan daha yoksul bir halde ayrıldım…” diyebilme onuruna erişebildiği için bu talihsizliklerin hiçbirine aldırmaz. Çünkü tarihin gerçek kahramanlarını silik anekdotlara bakıp seçmediğini iyi bilmektedir.

Jefferson’ın kalkıp bugün yaşadığımız dünyaya, ülkesine, ülkemize bakma olanağı olsa herhalde gördüklerine inanması mümkün olmazdı.

Şekil 1: Jefferson’ın değiştirdiği klasik Windsor İskemlesi. Koltuğun oturma kısmı ve ayakların bağlı olduğu platformlar arasına konulan altı adet küçük tekerlek üst kısmın dönüşüne yardımcı olmaktadır. İki platform ortalarından bir vida ile bağlıdır.

Şekil 2

Şekil 3

Şekil 4

Kaynaklar:

Bernstein, RB (2004). Thomas Jefferson: The Revolution of Ideas. Oxford University Press, USA.

Thomson, K (2012). Jefferson's Shadow. Yale University Press.

Jefferson, T (1797). A Memoir on the Discovery of Certain Bones of a Quadruped of the Clawed Kind in the Western Parts of Virginia. Read before the American Philosophical Society (Bildiri Amerikan Felsefe Topluluğu`na sunulmuştur).

Desmarest, AG (1822). Mammalogie ou dèscription des espéces de mammifères. 4, Agasse, Paris, France, p. 365.

Haluk Ertan / hertan@unsw.edu.au