Koronavirüs krizi ne kadar sürecek?

Koronavirus
Koronavirüs krizi ne kadar sürecek?

Koronavirüsün yayılımını durdurmak amacıyla birçok ülkede katı önlemler ve kısıtlamalar getirildi. Bunlara yurtdışından gelen ve şüpheli kişilerin on dört günlük karantinası, okulların kapatılması, yolculukların kısıtlanması hatta sokağa çıkma yasağı vb gibi önemler de dahil. Peki pandemiyi durdurabilmek için hayat daha ne kadar durmaya devam edecek? Ve sağlık sisteminin kapasitesinin aşılmaması için kamusal alanda daha ne kadar kısıtlamanın yapılması gerekir? Imperial College London eğitim kurumundan Neil Ferguson bu sorulara yanıt bulabilmek için bir model simülasyonuyla çalıştı.

ABD ve İngiltere örneklerinden yola çıkarak alınan beş önlemin, koronavirüs yayılımını ne derece yavaşlattığı ya da durdurduğunu incelemişler. Ele alınan önlemler ve kısıtlamalar hasta ve sağlıklı insanlara uygulanan karantina, yetmiş yaş üzeri sosyal izolasyon, tüm toplumun sosyal izolasyonu ve okulların ve üniversitelerin kapatılması. Sonuçlara göre hastaların ve şüphelilerin ve risk gruplarının karantinaya alınması gibi minimum önlem bile vaka sayısını düşürerek, vaka eğrisini düzleştirebiliyor. Bu tür önlemler sayesinde yoğun bakım servislerindeki ağır hasta sayısını üçte iki oranında, ölüm vakalarını da yarı yarıya düşürüyor diyor araştırmacılar. Ancak ne var ki bu önlemler salgının durdurulması için yeterli olmadığı gibi bu senaryoya göre hastaneler yetersiz kalıyor. Yoğun hasta yatağı, solunum aletleri ve bakıcı ihtiyacı her zamankinin sekiz katına çıkıyor. Bu sayılar gerçi ABD ve İngiltere için geçerli ama araştırmacılar sonuçların diğer birçok ülke için de geçerli olabileceğini düşünüyorlar.

Uzmanlar minimum önlemlerin yeterli olmayacağını düşünüyorlar. Bu yüzden tüm toplumun izolasyonu ki buna okulların da kapatılması dahil, gerekli görülüyor. Ancak bu şekilde virüsün bulaşma oranı yüzde bire düşürülebiliyor. Bu da her insanın birden az kişiye bulaştıracağı ve bu şekilde virüsün yok olabileceği anlama geliyor. Alınan önlemlerin olumlu etkisi kendini üç hafta sonra gösteriyor ve eğer sosyal izolasyon ve karantina kalıcı olduğu taktirde de olumlu etki devam ediyor.


Peki yukarıda sayılan önlemler ne zaman alınmalı? Araştırmacılar en geç haftada 200 kişi yoğun bakıma alınmaya başladığı zaman devreye sokulması gerekir diyorlar. Ancak salgının iyice yavaşlaması için alınan önlemlerin aylarca kalıcı olması gerekiyor. Hatta araştırmacılar bu durumun toplumları bağışık kılacak bol miktarda aşının bulunmasına dek devam etmesini öneriyorlar ki bu da bir ila bir buçuk yıl sürebilir. Gerçi dünya genelinde birçok aşı adayı maddeler var ancak bunların klinik testlerden geçmesi ve seri üretime geçilmesi aylar sürebilecek. Bir de şöyle bir durum söz konusu: İlk salgın dalgasından sonra virüsü dengede tutmak için bir “On-Off-Strateji” yeterli olabilir deniyor. Bir hafta içinde yoğun bakıma yatanların sayısı elliye düştüğü zaman sosyal izolasyon biraz gevşetilebilecek. Ve “gelgit” dönemlerinde belki de ekonomi ve toplumsal yaşam az da olsa normale dönebilir. Bu evre aynı zamanda Covid-19 testlerini yoğunlaştırma şansını da artırabilir, çünkü bu durumda sağlık sistemlerinde daha fazla kapasite bulunabilir diyor araştırmacılar. Güney Kore’de böyle bir uygulamaya gidildi. Ancak yoğun bakım hasta sayısını bir haftada yeniden yüze çıktığında önlemler ve kısıtlamalar tekrar yürürlüğe sokuldu. Tüm bunların dışında umut da yok değil. Çin ve ABD’de Remdesivir ve Favipiravir gibi ilaçlarla ilk olumlu sonuçlar alındı çünkü.

Kaynak: Imperial College COVID19 NPI modelling, 16.03.2020.

*Bu yazı HBT Dergi 210. sayıda yayınlanmıştır.