40 yıl önce üniversiteden mezun oldum. Şimdi genç halimle karşılaşsam ne derdim acaba? Herhalde “kaygılanmayı bırak, kendine güven, bu yaşların tadını çıkar” derdim. Genç halim dinler miydi? Hiç sanmam. Şimdiki öğrenciler de böyle; kaygı içindeler!
Ne yapacağız, nasıl bir kariyer çizgisi çizmeliyiz; herkes yurtdışına gidiyor, biz de gitmeli miyiz? Yapay zeka yazılım da yazıyormuş; işimizi elimizden mi alacak? Hangi işte çalışmalıyız? Geçinebilecek miyiz? Herkes neler yapıyor; biz geç mi kalıyoruz?
Öğrencilerin 40 yıl sonraki hallerini çağırıp konuşturmak mümkün değil, ama onlara benzer çok mezunumuz var: Bu sene bu soruları cevaplasın diye eski mezunlarımızı çağırıp kendi tecrübelerini anlatmalarını istedik.
Bir sene boyunca, her pazartesi günü, bir mezunumuz gelip lisans öğrencilerine, kendi öğrencilik yaşamını, mezuniyetten sonra neler yaptığını, yaşadığı zorlukları ve bunlarla nasıl baş ettiğini, öğrencilik zamanlarından hangi tecrübelerinin hayatta ona yardımcı olduğunu anlattı; öğrencilerin sorularını yanıtladı. O kadar güzel bir seri konuşma ortaya çıktı ki! mezunlarımızla gurur duyduk, onlardan çok şey öğrendik.
İlk konuşmayı, blokzincir teknolojilerinden birisini geliştiren, Ethereum Vakfı adlı bir sivil toplum kuruluşunda çalışan oldukça yeni bir mezunumuz yaptı. Genç yaşında böyle bir teknolojinin kalbinde çalışıyor olması, lisans seviyesinde yaptığı projeyle başlamış; öğrencilere yeni teknolojiler alanında çalışmalarını tavsiye etti.
İkinci konuşmayı, eski bir öğrenci liderimiz yaptı: Bölümümüzün öğrenci temsilcisiyken, pek çok alanda liderlik yapmış, çok sosyal bir kadın öğrencimiz. Mezuniyetten sonra da sıra dışı bir kariyer çizgisi izlemiş:
Mezun olur olmaz bir sene ara verip dünyayı gezmiş, hatta bu sırada Disneyland’de bile çalışmış. Sonra yapmadığı iş kalmamış: Yurtiçinde, yurtiçinde çok sıra dışı işlerde çalışmış: Hatta bir ara bir tarım kooperatifinde traktör üstünde fotoğrafı bile var. Şimdi ise, önemli bir bilgisayar güvenliği şirketinde, Norveç’te çalışıyor. Kendine güven mi dediniz? Niye Disneyland’da çalıştınız sorusuna, “Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği diplomasının kapıları açmadığı bir işte de başarılı olabileceğimi göstermek istedim” diye cevap verdi.
Başarı anahtarı
Üçüncü mezunumuz, bundan oldukça farklı bir kariyer çizgisine sahipti: Dünyanın en büyük bilgisayar firmasında, pazarlama alanında çalışıyor. Kurumsal bir firmada başarılı olmak için neler gerektiğini anlattı, öğrencilere tavsiyeler verdi. Dördüncü mezunumuz, yine bir kadın mühendis, önemli bir yazılım firmasında, üst düzey yönetici. Çalışkan bir öğrenci; hayatı boyunca aynı çalışkanlıkla, her işini sorumlulukla, severek yürütmüş. Bu sayede başarılı olmuş.
Daha sonraki mezunlarımızdan birisi, yine bir kadın mühendis, dünyanın en büyük bulut bilişim firmasında, genel müdür yardımcısı. Erkek meslektaşlarından düşük maaş aldığını fark edince, firmayı dava etmiş ve kazanmış; tüm dünyada kadınlar adına önemli bir kazanım. Hem tazminatını almış, hem de aynı firmada görevini hakkettiği maaşı alarak sürdürüyor.
Daha sonraki mezunlarımız arasında çok sayıda kendi işini kurmuş bilgisayar mühendisi vardı: Oyun yazılımı geliştiren mi istersiniz; otonom araç geliştiren mi; Unicorn dedikleri büyüklüğün üstünde e-ticaret firması kurmuş olan mı, hepsi çok başarılı pek çok mezun. Başarının altında yatan faktör, pek tabii ki, çok çalışmaları.
Genç öğrencilere ne söylediler? Her biri değişik tavsiyelerde bulunsa da, pek çoğu, üniversite çağında kurulan arkadaşlıkların önemini, kulüpler ve ders dışı kulüp etkinliklerinin rolünü vurguladı.
Benim vereceğim tavsiyeye benzer: Bu yıllarınızı, bu yaşlarınızın tadını çıkarın. Şimdi kuracağınız arkadaşlıklar, bu yaşınızda yapacaklarınız, sizin için büyük kazanımlar. Kendinize güvenip çok çalışırsanız her işte başarılı olursunuz.
Lale Akarun
*Bu yazı, HBT Dergi 434. sayıda yayınlanmıştır.