Böcek ailesi sorumsuzluğun kurbanı oldu

Öne Çıkanlar Sağlık Toplum
Böcek ailesi sorumsuzluğun kurbanı oldu

Prof. Dr. Mahmut Yanar

Fosfit zehirlenmesi ilk değil, 12 bilimsel araştırmaya konu oldu

Böcek ailesi fenalaştığında, otelde tarım ilacı kullanıldığı bilgisi verilseydi, aile hastaneye gittikten sonra oteldeki odalarına tekrar dönmeyecek ve zehirli havayı yeniden solumadıkları için muhtemelen kurtulacaklardı. Bu maddeyle ilgili zehirlenme olgularında hayatta kalma oranı oldukça düşük.   


Kimyasal terörizm amaçlı kullanma riski de var. Bu nedenle konu emniyet ve güvenlik yetkililerini de ilgilendirir. Ayrıca doğrudan, telefonla veya internet üzerinden erişiminin kolay ve fiyatının ucuz olması da bu maddenin kötüye kullanım potansiyelini artırıyor. Satışı ve kullanılma protokollerinin denetlenmesindeki ihmallerin bedeli ise çok ağır oluyor.

İnsanları derinden üzen Böcek ailesinin ölümü ve olası nedeni olan alüminyum fosfit, kamuoyunda tartışılmaya başladı. Almanya'dan İstanbul'a gelerek Fatih'te bir otelde konaklayan Böcek ailesinin 4 ferdi, 12 Kasım günü bulantı, kusma ve bilinç kaybı şikâyetleri üzerine hastaneye kaldırılmış, ancak tüm tıbbi müdahalelere rağmen ailenin hiçbir ferdi ne yazık ki kurtarılamamıştı.

Diğer yandan böcek ailesiyle aynı otelde kalan 2 turist de benzer sağlık şikâyetleri üzerine tedavi altına alınmıştı. Aynı ilaçlama firmasının daha önce de benzer şekilde 3 yaşındaki bir çocuğun zehirlenerek ölümüne neden olduğu bilgisi de kamuoyuna yeni yansıdı.

Adli Tıp Kurumu'nun ön raporunda Böcek ailesinin kaldığı oteldeki kimyasal bir maddeden zehirlenmiş olabileceğine işaret etmesi, diğer yandan olaydan kısa bir süre önce otelde bir tarım ilacının kullanılmış olması, ölüm nedeni bir insektisit olan alüminyum fosfit üzerinde yoğunlaştı.

İlaçlamanın, Böcek ailesinin kaldığı odanın alt katında yapılması sonucunda, buradaki banyo / WC’nin havalanma boşluğundan yayılan gaz halindeki kimyasal maddenin bir üstteki odaya ulaşarak ailenin zehirlenmesine neden olduğu, bugün kabul edilen en güçlü olasılık olarak görülmektedir. Nitekim Adli Tıp kurumu fosfit gazı izine rastlanıldığını açıkladı.

Ülkemizdeki alüminyum fosfit zehirlenmeleri

Ülkemizde alüminyum fosfitle ilgili zehirlenme olgusunda Böcek ailesi ilk değil. Kamuoyuna yeni yansıyan haberlere göre, İstanbul’da geçen yılın Kasım ayında Alman bir öğrenci de benzer şekilde alüminyum fosfit zehirlenmesi sonucunda yaşamını yitirmiş.

Ülkemizde bilimsel dergilere konu olmuş, bilinen en az 12 zehirlenme olgusu var. Bunlardan 4’ü Böcek ailesinin zehirlenmelerine benzer şekilde solunum yoluyla gerçekleşmiş ve hastalardan sadece 1’i kurtarılabilmiş (Çakın ve ark., 2018; Karadeniz ve ark., 2018;  Terece ve ark., 2019; Yalçın ve ark., 2022), diğer 8 zehirlenme olgusu ise öz kıyım amacıyla oral yolla gerçekleşmiş ve hastalardan sadece 2’si kurtarılabilmişti (Hakimoğlu ve ark 2015; Tolunay ve ark., 2017;  Demir ve ark 2017; Ekinci ve ark., 2017; Demir ve ark., 2017; Gök ve ark., 2020; Belen ve ark., 2022).

Bu olgulardan da anlaşılıyor ki, bu maddeyle ilgili zehirlenme olgularında hayatta kalma oranı oldukça düşük.   

Diğer ülkelerdeki alüminyum fosfit zehirlenmeleri

Dünyadaki alüminyum fosfitle zehirlenme olguları, ülkelerin gelişmişlik düzeylerine göre değişkenlik gösteriyor. Özellikle Hindistan, İran, Sri Lanka ve Fas gibi gelişmemiş veya gelişmekte olan ülkelerde daha sıklıkla görülürken, satışı ve kullanılması sıkı denetimli olan Avrupa ülkelerinde yok denecek kadar azdır.

Alüminyum fosfit zehirlenmesinin, toplam zehirlenme olguları içindeki payı oldukça yüksektir. Örneğin Hindistan’da 559 zehirlenme olgusunun %67,8’inin alüminyum fosfit kaynaklı olduğu rapor edilmiştir. Ayrıca ölüm yüzdeleri yüksek olup ülkeye ve doza bağlı olarak %40 ile %80 arasında değişmektedir. Örneğin Fas’da alüminyum fosfitten zehirlenen 28 olgudan 17’sinin (%60,7) öldüğü saptanmıştır.

Alüminyum fosfit: Dost mu düşman mı?

Alüminyum fosfit, ağızla alındığında hidroklorik asitle veya havayla temas ettiğinde nemle birleştiğinde toksisitesi oldukça yüksek olan fosfit gazına dönüşür. Doğal formu renksiz ve kokusuz olan bu gaz, ticari olarak kullanılan formlarında bazı kimyasalların ilavesi ile çürümüş balık ya da sarımsak kokusu mevcuttur. Güçlü bir mitokondriyal toksin olup, toksik etkisini sitokrom c oksidaz enzimini inhibe ederek gösterir. Çoklu organ yetmezliği ile sonuçlanan tabloda en ciddi etki kordiyovasküler sistem üzerinde görülür. Başlıca zehirlenme bulguları bulantı, kusma, karın ağrısı, çarpıntı, nefes darlığı ve sersemleme gibi şikâyetlerdir.

Toksik doz seviyesi tartışılır olmakla birlikte, ağız yoluyla alımlarda 0,15 g, solumayla alınan havada ise 50 ppm olduğu kabul edilir. Difüzyon kapasitesinin yüksek olması nedeniyle bu gaz açık havada 150 metreye kadar etkili olabilmektedir. Kapalı ortamlarda ise bu etki alanı çok daha büyür. Nitekim bir olguda, odaya bırakılan bir alüminyum fosfit ambalajı bile bir kişinin zehirlenerek ölmesine neden olmuştur.

Alüminyum fosfit, kategorik olarak her ne kadar insektisit (böcek öldüren) ve rodentisit (kemirgen öldüren) olarak tanımlansa da, etkilediği hayvan türü daha geniştir. Yüksek toksisitesinin yanı sıra, özgün bir antidotunun bulunmaması, diğer yandan hastanelerdeki rutin ve standart acil laboratuvar tetkikleri listesinde yer almaması nedeniyle donanımlı yoğun bakım servislerinde bile ölüm oranları oldukça yüksektir. Fosfit gazı, sadece mağdurları değil, dikkat edilmemesi durumunda kontaminasyonu nedeniyle tıbbi ekipleri de riske atar. Bu nedenle hasta izolasyonu ve koruyucu ekipmanlar ile müdahale gerektirir.

Neler yapılabilir?

Alüminyum fosfit, tarım alanlarını aşıp, yatak odalarımıza kadar girmişse, sorun artık Tarım ve Orman Bakanlığı'nın olduğu kadar, Sağlık Bakanlığı’nın da konusu haline gelmiştir. Yüksek toksisiteye sahip ve havada hızla yayılır olması nedeniyle bu gazın kimyasal terörizm amaçlı kullanma riski de söz konusudur. Bu nedenle konu emniyet ve güvenlik yetkililerini de ilgilendirmektedir.

Ayrıca doğrudan, telefonla veya internet üzerinden erişiminin kolay ve fiyatının ucuz olması da bu maddenin kötüye kullanım potansiyelini artırmaktadır.

Sonuç olarak alüminyum fosfitin satışı ve kullanılma protokollerinin denetlenmesindeki ihmallerin bedeli maalesef çok ağır olmaktadır. Böcek ailesinin başına gelenler, kimliğine bakmaksızın her insanın başına gelebilir. Hiçbir şey insan sağlığından, ölen canlardan daha değerli değildir. Depolardaki tahta kurusu veya kemirgenlerle mücadelede, alüminyum fosfit kadar etkili ve ucuz olmasa da, ona yakın etki gösterecek kimyasallar kullanılabilir. Özet olarak, yüksek toksisite ve güçlü difüzyon etkisinden dolayı pek çok risk ve tehlikeleri barındıran bu maddenin satışının ve kullanılmasının derhal yasaklanması gerekir. Ayrıca konu, yıllık turizm geliri 60 milyar doları aşan bir ülkenin imajına getireceği zarar açısından da değerlendirilmelidir.