Toplumsal kırılma noktası, “büyük anlatıcı” olaylar üzerine  

Editör ne diyor?

Büyük toplumsal olaylar herkese, siyasetten tutun ekonomiye ve toplumun çeşitli katmanlarına ve kurumlarına,  tabii ki bilim kurumlarına kadar geniş bir yelpaze çok şey anlatır. Şüphesiz, herkes diyerek halkın geniş kesimlerini de kastediyoruz…

Yaşadığımız “darbe girişimi” bu tür büyük bir “anlatıcı”dır.

İçeriği dolu doludur. Hemen her şey vardır orada. Bir büyük siyasal- toplumsal tarihle ve sonucuyla ilgilidir.


Biz bilim ve teknoloji dergisiyiz. Dolayısıyla saf siyaset, bizim çerçevemizi oluşturmuyor. HBT, bilim ve teknoloji üretimi, bilimsel veriler, ülkenin bu alandaki yoksunlukları, dünyada bilimsel gelişmeler ve araştırma sonuçları, hayatımızı ve dünyayı etkileyecek ve ilgilendirecek bilim olayları üzerinde bir ulusal birlik oluşturmak ve farkındalık yaratmak amacıyla yola çıktık.

Ülkemizin ve hepimizin geleceği buna bağlı. Bilim ve teknoloji üretmenin bir varoluş sorunu olduğu bilincini yaygınlaştırmaya çalışıyoruz.

Pratik en önemli öğrenme süreci

Ama yine de, yukarıda girişteki sözlerimizi yine bilimle ve çok önemli bir anımsatmayla bağlamak isteriz:

Önemli olaylar toplumlar “büyük anlatıcı”dır dedik. Bu olaylar anlatırken, onu dinleyen, kavrayan, ne oldu neden böyle oldu diye soran ve düşünen olmalı..

Nerede yanlış yaptık? Nerede yanlış yapıyoruz?

Pratik en önemli öğrenme sürecidir. Bu sürecin bize anlattıklarını okuyamayan siyasal ve diğer yapıların, ülkeye katacakları bir şey yoktur. “Tarih”ten öğrenmezler. Bunun sonucu ülkeler ve toplumlar için vahimdir... Fırsatçılık mı, öğrenerek en doğrusunu yapmak mı?

Şüphesiz ki ikincisi... İnşallah diyelim... Çünkü bir bilim toplumu değiliz, bilim kültüründen beslenmiş bir siyasal kültürümüzün eksikliğinin sonuçlarını yaşıyoruz.

Oysa ülke var olma mücadelesinde...

Peki, ne yapacağız?

Dünyada varoluş savaşı veriliyorsa bunun gereklerini yerine getireceğiz. Bu öyle hamasetle, yaşasın Osmanlı ile dindar nesiller yetiştirmekle olmaz. Bilime ve sonuçlarına inanmayan bir toplum kalitesi, ne bilgi toplumu olabilir ne de bilgi toplumu üreticisi... Zaten İslam dünyasının sorunu tam da bu değil mi?

Bu bağlamda Sanayi Toplumunun Sonu mu, başlıklı yazıdaki şu girişe kulak verelim:Roma dönemi, Maya Uygarlığı, yaklaşık 3 bin yıl süren Yunan Bronz Çağı... Tarihsel süreç içinde her büyük toplum bir şekilde sona ermiştir. O zaman şu soruyu soralım: Bizim şu süregelen sanayi toplumumuzun akıbeti de aynı mı olacak?”

Büyük ölçüde... Şüphesiz. Bugün Bilgi Toplumu teknolojileri sanayi devrimi ekonomilerini istila etti, pek çoğunu gereksiz kıldı ve Bilgi Toplumu’na geçen ülkeler ile sanayi devrimi aşamalarında kalmış toplumlar oluştu. Tıpkı daha önce sanayi toplumuna geçenlerle geçemeyenler gibi.

Dünyada bilimsel ve teknolojik gelişmeler bir aşamada çok şiddetli değişimlere yol açıyor. Toplumların yapısı, ekonomisi vb. yıkılıp yeniden kuruluyor. Kimi toplum, yıkılmadan fırlayıp gidiyor. Veya bu noktada dergimizdeki “bağımsız işçiler dönemi” yazısındaki saptama da bize yol gösteriyor: “Dijital ekonomi, nitelikli insan kaynağını ülkelerin kalkınmasında en önemli güç haline getirdi...”

Ülkelerin en önemli zenginliği insan kaynaklarının niteliğidir... İki yolunuz var, ya bunu bileceksiniz, ya da bunu mutlaka bileceksiniz! Yoksa ya sömürge veya bunu bilenlerin elinde oyuncak kalırsınız.

Sahi dertlerimizin farkında mıyız?

Mesela Müfit beyin, “Merak işte...” başlıklı yazısı, bizi ne kadar ilgilendiriyor? Çetiner’in bilim dünyamızda bilimsel bilgi üretimi üzerine yazdıkları? Mehmet Doğan’ın Milli Eğitime yazdıklarının muhatapları ne düşünür? Var mı muhatap?!

Dergimizdeki her yazı birbiriyle ilişkili. Doğan Kuban’ın ülkeleri çözme ve dağıtma yöntemlerini konu alan yazısı, hepsini bütünlüyor.

Erdal Beşer’in Aziz Sancar’ı anlattığı yazısı değişik ve farklı açıları gündeme getiriyor.

Şüphesiz ki şu darbe girişiminde halk kahramanlıklarına şahit olduk. Kahramanlığın psikolojisini araştıran yazıyı ilginç bulacaksınız.

Fakat bize içinde bulunduğumuz toplumsal ve ekonomik açmazlık döngüsünü kıracak çok farklı siyasi ve toplumsal, bilimsel ve teknolojik büyük kahramanlıklar gerekli!

Bunların dışında, uykudan tutun güneş kremlerine kadar uzanan bir bilim dünyası paketini evinize getiriyor HBT...

Biz gelecekle uğraşıyoruz… “Büyük anlatıcı” ne diyor, onu anlamaya çalışıyor ve sizi de bu uğraşa katılmaya çağırıyoruz.