“Ay Tanrıçası” ile büyük hamle, öyküyü bir de bizden dinleyin…

Editör ne diyor?

Nice güzel yaşlara Akıngüç

Kendisini “yaşam boyu öğrenci kalmaya çabalayan” bir kültür gönüllüsü olarak tanımlar Fahamettin Akıngüç. Kültür Okulları’nın kurucusu, neredeyse tüm yaşamını eğitime adamış bir ulu çınar. Geçtiğimiz günlerde Kültür Üniversitesi’nde 92. yaş gününü kutladı. Kızları, eşi, Kültür Okulları’nın yöneticileri ve Mezunlar Derneği ile birlikte. Birlikte büyük bir aile gibi... Akıngüç İnşaat Yüksek Mühendisi, 1960 yılına kadar mesleğini yaptı sonra Kültür Okulları’nı kurdu. Zaten 1960 yılını da kendisi için bir dönüm noktası olarak gördüğünü her zaman vurgular. “Para yüzünden iflas ettim ama para için asla eğitim yapmadım. Hep iyi işler becermeye baktım” der. Fahamettin Akıngüç geçen yılki yıldönümünde “Benim geçirdiğim evrim, başkalarının yaşamına da ışık düşürsün isterim” diyerek eğitimde en çok 4 ilkeye dikkat ettiklerini söylemiş ve onları anlatmıştı.

  1. Emek: Emeğe büyük saygı gösterdik. Kapıcısından öğretmenine kadar her çalışanın emeğine değer verdik.
  2. Atatürkçülük: 57 yıl Atatürk dedik başka bir şey demedik. Eğitimin tüm süreçlerinde Atatürk’ün öğretilerini, değerlerini esas aldık. Ülke çapında beceremedik ama en azından kendi okullarımızda yerleştirdik.
  3. Batılılaşma: Batıya dönük olmayı hedefledik. Çünkü çağdaş kültür, bilim orada öğretiliyordu ve Batı ile aramızdaki mesafeyi kapatmalıydık.
  4. Paylaşım: Paylaşarak büyümeyi seçtik ve bundan asla vazgeçmedik.

Akıngüç’ün doğumgünü vesilesiyle Kültür Üniversitesi Akıngüç Oditoryumu’nda Fazıl Say da bir konser verdi. Nice güzel yaşlara!


***

Bu sayımızda size Çin’in Ay’a seyahat öyküsünü, ayrıntılarını başka yerde okumadığınız bir hacimde ve ilginçlikte sunuyoruz.

Çin, ABD ve Rusya’nın gitmediği bir yolculuğu başlattı ve Ay’ın Karanlık Yüzü’ne indi. Tabii, biz Ay’ın sadece bir yüzünü gördüğümüz için dünyadan, arkasına “karanlık yüzü” demişiz. Çin, öteki yüze inerek bir sansasyon yarattı ve ve ilgiyi üzerine çekti. ABD ve Rusya da bugünkü teknolojilerle Ay’ın öte yanına inebilirlerdi herhalde. Masraflı bir yolculuk olacaktı, 'bir de öte tarafa inelim'den başka bir hedef olmayınca, buna girişmediler.

Ama Çin için öyle değil. Uzay yarışına sonradan katılan Çin, bu seyahatle bilimsel ve teknolojik olarak nasıl büyük bir sıçrama yaptığını kanıtlıyor ve bunu öteki yüze inerek de ilginç bir hale getiriyor.

Uzay yarışının anlamı büyük. Bir güç gösterisi. Bilimsel ve teknolojik bir hakimiyet. Uzayı artık 'arka bahçesi'ne dönüştürme başarısı ve mesajı. Yerküremizin dışına, hakimiyetin aynı zamanda askeri bir üstünlüğe de işaret ettiğini söylemeye gerek yok. Hepsinden öte, Çin’in dünya üzerindeki hakimiyet yarışının önemli bir parçası, uzay. Şüphesiz konunun Ay’da insanoğlunun yaşama olasılıkları da bütünün bir parçası.

Bugün Ay üzerinde bitkiler, böcekler ve yeryüzü toprağı var... Ayrıca ABD, en büyük rakip ilan ettiği Çin’in Ay yolculuğuna nasıl bakıyor? Tüm bunları orta sayfamızda merakla okuyacaksınız...

Bir bakışta HBT

Oxford bu yılın sözcüğü olarak “Toksik”i seçti... Ve başka hangi sözcükler seçildi? Bu konuda ilginç haberi okuyun. Bayram Ali Eşiyok “Küresel eşitsizliğin manzaralarını” çiziyor. Dünyada düzeltilecek ne kadar çok konu var! Ahmet Yavuz, Mustafa Kemal’in ordusunda bulunan bir Alman yüzbaşının hayatını tanıtıyor bize! “Atatürk’ün ve Cumhuriyet’in değerini bilmek ve köklerimizi tanımamız için”...

Doğan Kuban, umutla sesleniyor, “Avrupa’ya ne zaman bakmaya başladık” yazısında: Umudunuzu kırmayın, daha çok düşünün! “Eğer teknolojimizi dünya düzeyine yükseltirsek, bu Kurtuluş Savaşı çapında bir devrim olabilir” diyor. Tamamen katılıyoruz.

Bir yeni haberimiz ayrıntılarıyla birlikte: Göz hücresi yenileme tekniği ile kör farelerin ışığı görmesi sağlandı: Gen nakliyle görme.. Bilim sorunları çözmenin adı, ilerliyor!

Tanol Türkoğlu, “İlerlemenin olası metafiziği” yazısında, “kapitalizmin tek referans noktası benim mesajı yanlıştır, diyor. Müfit Akyos, seçimlere yönelik yazı dizisinde bu kez “yerel kalkınma, yerel yönetimlerin de görevidir” konusunu işliyor. Ülkemizde göller kuruyor, su yönetimi eksikliği hissediliyor. Batuhan Sarıcan bu konuyu Dursun Yıldız ile konuştu: Plansızlığın bedelini ağır ödüyoruz. Mustafa Çetiner yeni bir psikanaliz dergisi üzerine yazdı. Cem Say’ın “Blok Zinciri” yazılarının üçüncüsü: Birbirine güvenmeyen binlerce kişi nasıl işbirliği yapabilir?

Elma hakkında her şey, bilim ve beslenme sayfamızda. Cengiz Keskin’in kişisel verilerin korunması kanunu yazısı bilgilendiriyor. Hayvanların hangi açılardan bizden üstün olduklarını merak ediyor musunuz?

Otizm ve inme gibi hastalıklara tedavi yolunu açacak bir gelişme: yaşlanmış beyinlerde yeniden plastisite sağlayan bir moleküler mekanizma.

Dünyaya yeni pencereler açan bilimsel gelişmelerin haftalık gazetesidir HBT. Başka bir dünyaya geniş bir bakış...

Sevgiyle ve sağlıkla kalın.