Büyük sırra bir kapı aralandı: Dilin kökeni nereye dayanıyor?

Editör ne diyor?

“Merhaba!” Bu ifade, dilimizde selamlamak için kullanılıyor. Farklı dillerde de farklı karşılıkları var. Peki ama selamlama ihtiyacımızı dilsel bir ifadeyle, yani merhaba olarak (ya da diğer dillerde nasılsa) karşımıza iletmeye ne zaman başladık? Bir başka deyişle, dil nasıl ortaya çıktı? Birçok tez var.

Mesela Fransız dilbilim cemiyetinin eski zamanlarında olsaydık, bu tartışmanın yasaklandığını görürdük. O zamanki düşünce şuydu: Boşa zaman harcamayalım, bu konu bilinemez çünkü elimizde hiçbir kanıt yok!

Kanıt yok mu? Evet fosil bir kanıt şüphesiz ki yok, ama bilimin bazı ipuçlarından hareket ederek sentezleme ve değerlendirme gücü ile ortaya koyduğu çok önemli ve ciddi ipuçları, savlar var.


Mesela Charles Darwin, ses becerimizin ilk olarak cinsel seleksiyonla ilişkili olarak ortaya çıktığını düşünüyordu. Buna karşın bazı bilim insanları da dilin korunma, avlanma ve çeşitli sosyal etkileşimler sebebiyle ortaya çıktığını iddia ediyor. Bu, bilim insanlarının onlarca yıldır çözmeye çalıştığı bir sır. Murat Altaş, söz konusu tartışmaları ve dilin evrimine dair ipuçlarını derledi.

Nilgün Özbaşaran Dede’nin hazırladığı Araştırma Gündemi yine dopdolu; Ay kutbundaki kraterin içindeki suyun sanıldığından daha yeni olduğunun ortaya çıkması, diş protezi yerine diş tohumu tekniği kullanılması ile insanların üçüncü kez diş çıkartabileceği olgusu, ve bağırsak bakterilerinin şişmanlama ile zayıflamadaki etkisi gibi bilim gündemine dair güncel haberleri bu sayfalardan okuyabilirsiniz.

Bilim dünyasında korkutucu bir haber dolaşıyor. Ebola alarmı verilen Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde ölen insan sayısı 1600’ü aştı. Dünya Sağlık Örgütü de “Halk Sağlığında Endişe Yaratan Acil Durum” ilan etti. Gelişmeleri sizin için derledik. Bu arada Dünya Bankası’nın 300 milyon dolarlık yardımı, durumun küresel açıdan ne kadar büyük bir alarm niteliğinde olduğunu gösteriyor. Mesele salt Kongo veya Afrika değil, küresel dünyada salgınlar herkes için büyük tehlike!

Bu arada 11-26 Temmuz tarihlerinde “İlk Türk Arktik Bilimsel Seferi”ni yapan İTÜ Kutup Araştırmaları Uyg-Ar Merkezi (İTÜ PolReC) ekibini de tebrik ederiz. Basın toplantısından izlenimlerimizi dergide bulabilirsiniz.

Ahmet Yavuz’un Kurtuluş Savaşına giden yolun izlerini süren yazılarını okuyor musunuz? Kısa, öz ve anlamlı... Bu hafta geriye, Çanakkale’ye dönüyor ve soruyor: Çanakkale Savaşı’nda Mustafa Kemal baş rolü oynamasaydı, Kurtuluş Savaşı başarılabilir miydi ve Atatürk lider olabilir miydi?

Yüksek yerleşim yerlerinde kanser riski daha mı fazla?

Almanya’dan radyasyon fizikçisi Dr. Yüksel Atakan, kozmik ışınların kanser yapıp yapmayacağı sorusu üzerinden Türkiye’de rakımı yüksek şehirlerin maruz kaldığı kozmik ışınlara baktı. Ciddi bir tehlike var mı?

Doğan Kuban hocamız bizi aydınlatmaya devam ediyor. Kuban, Türkiye’deki çarpık yapılaşmayı araç olarak kullanan kapitalizmin, plansız, çirkin bir kenti ortaya çıkardığını ve yetişmiş ağaçları, parkları, yolları ve kentin tarihini yok ettiğini söylüyor. Ve önemli kent bilimci Lewis Mumford’dan tavsiyeler veriyor. İstanbul’a mahveden sürecin politik izlerini sürüyor Kuban ve bir ders çıkartıyor.

Ali Akurgal, Politikbilim köşesinde temel bilimlerin önemini, pratikte karşılığı olan bir örnekle açıklayarak temel bilimden uzak bir mühendisliğin düşünülemeyeceğini vurguluyor. Siz suyun iki kutuplu olduğunu biliyor muydunuz? İşte bir deney ve mühendisler için önemeli bir ders konusu... Tanol Türkoğlu, 8 bölü 2 çarpı 4 denkleminin sonucu üzerine yazdı. Sonuç 1 mi yoksa 16 mı? Sadece Türkiye’yi değil dünyayı tartıştıran bu soruyu ortaya atan şöyle mi diyor: "Siz beni matematik bilmediğim için cahil diye görüyorsunuz, bakın işte sizin matematiğiniz daha üç tane işlemi bile nasıl yapacağını bilemiyor; sonuç 16 mı 1 mi kesin olarak söyleyemiyor!” Mustafa Çetiner, tıbbın gözde tartışma ve araştırma konularından D vitaminini ele alıyor ve diyor ki “Hakkında o kadar çok söylendi ve yazıldı ki, ne doğru, ne yanlış, ne yapmalı, ne yapmamalı hepsi birbirine karıştı”. Peki D vitamini konusunda yazılıp çizilenlerin doğru yönü nedir?

BAU Tıp Fakültesi Kurucu Dekanı, beyin cerrahı ve araştırmacısı Prof. Dr. Türker Kılıç, Dünya Bilim ve Sanat Akademisi’nde bir konuşma yaptı. Kendisini tebrik ediyoruz. Kılıç, beyinde bağlantısallık üzerine yaptığı konuşmanın Türkçe çevirisini HBT okurlarıyla paylaştı. Bu sayıda bu konuşmanın ilk bölümünü okuyabileceksiniz.

Atılım Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Gökhan Tunç, hem yapısal tasarım hem de malzeme teknolojisinin gelişimi üzerinden Türkiye’de ve dünyada yüksek binaları yazdı. İKU İşletme Bölümü’nden Arş. Gör. Tuğçe Ezgi Soyaltın, derin öğrenme yöntemleri ve aramızda dolaşan yapay zekâları konusunu ele aldı. Nerelerde dolaşıyor bu yapay zekalar?

Tekno-Vitrin, beslenme sayfaları, ilginç sorular ve bulmaca gibi klasikleşen bölümler, sizi yine HBT sayfalarında bekliyor.

Türkiye’nin haftalık bilim, teknoloji, kültür ve eleştirel düşünce dergisi HBT, sizi her hafta dopdolu içeriğiyle karşılamak için canla başla çalışıyor.

Size bilim dolu ve bol okumalı bir hafta daha diliyoruz.