NASA’nın tweeti konuyu kapağımıza taşıdı: Nedir bu benzerlik? Biliyorsunuz NASA Mars’a geçen hafta bir robot Perseverance’ı gönderdi. Amacı Jezero Krateri’ni araştırmak. Krater orada bir zamanlar bir gölün izlerini taşıyordu. Mars’ta bir zamanlar suyun varlığına ilişkin çok sayıda izler bulundu, bu izler NASA’yı Jazere Krateri’ne götürdü. Peki Salda Gölümüz ile bu krater arasındaki benzerlik nedir? İkisi arasında benzer mikrobiyal işaretlerin varlığı tartışılıyor.
NASA diyor ki: “Salda Gölü, Jezero Krateri’nde bulunanlara benzer karbonatlar ve çökelme özellikleri içeren dünya üzerindeki tek göldür. Göl, Jezero’daki deltaya benzer şekilde çevresindeki ana kaadan aşınmış ve yıkanmış kaya tortuları ile dolu alüvyon yelpazesi içermektedir Salda’daki beyaz kıyı şeridi, Jezero’da karbonat minerallerine benzeyen hidromanyezitin hakim olduğu kum ve çakıllardan oluşur.”
Ülkemiz ve tüm dünya için öncelikli korunması gereken Salda Gölü, bizleri zamanda yolculuğa çıkararak 4 milyar yıl önce ki Jezero Krateri’nin kenarına taşıyabilir. Salda Gölü sayesinde insanoğlunun merak ettiği en gizemli soruların cevabına ulaşmak için kapıları aralıyor olabiliriz.
İTÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Nurgül Çelik Balcı ve arkadaşları, Salda Gölü’nde yaptıkları çalışmalarla Jezero Krateri arasında benzerlikleri ortaya çıkardılar, en azından, eğer doğrulanırsa bu ilişkiler, Salda Gölü dünyanın gözü kulağının üzerinde olacağı bir göl olacağı gibi, üstelik Mars’ta hayat – canlı arayışına da katkıda bulunacak. Yazı önemli...
Biz Salda’nın dokunulmaması gereken ender bir yapı olduğunu çoktan biliyorduk, şimdi de Salda’yı insanlardan koruma görevi bin kat daha artmış durumdadır. Çünkü insan güzelliği sadece gözle temaşa etmekten uzak bir yaratıktır, yok edici özelliği bu durumlarda ön plana çıkar. Aman!...
Doya doya okunacak bir dergi
Bilgi ve bilinç arasındaki ilişki ilginç. Peki ya aralarındaki bağlantı koparsa? Hayatı rakamlarla geçen biri, bir jeoloji mühendisi birden hiçbir rakamı okuyamaz oldu; yalnızca rakamları okuyabiliyordu. Sinirbilimciler vakayı inceleyip bilincin köklerine indiler ve önemli ipuçlarına eriştiler.
Dilara Çolak ‘Ayasofya tartışmaları vesilesiyle tarihi eserlerin bizim için değerinin ne olduğu üzerine düşündüm. Böylesi bir sorgulama beni 1500 seneyle sınırlı kalmayarak insanlığın, ve dolayısıyla kültür tarihinin, başlangıcına dönmeye yöneltti” diyerek 32 bin yol önceki mağara resimlerini bize neler söylediği üzerine yazdı.
Doğan Kuban hoca Türkiye nüfusunun beşte birini barındıran İstanbul’u yazdı. Hem değerli bir mücevheri hem de boynuna geçirilen değirmen taşı diyerek...
Burak Yeşilmen hem bankacı hem de amatör astronom; aynı zamanda gezegen fotoğrafçısı. Üstelik öyle dağlara falan da tırmanmıyor; evinin balkonuna kurduğu teleskop ve bilgisayar sistemi ile çok güzel işler yapıyor. Orhan Bursalı sordu Yeşilmen yanıtladı..
Müfit Akyos iş dünyasının beyaz ve mavi yakalılardan sonra şimdi de sanal yakalı emek kesimi oluşturduğunu ve COVID-19 pandemisi ile bunun provasının yapıldığını yazdı. Tanol Türkoğlu Dijital Çevik Medya başlıklı yazısında sosyal medya yasasını farklı bir bakış açısıyla eleştirdi. Bilim ve Beslenme’de hangi besin maddelerini bir arada tüketirsek daha yararlı olacağına ilişkin önemli bir yazı var. Kaçırmayın.
Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi dekanı Prof. Dr. Türker Kılıç 40’lı yaşlardan itibaren bir erkeğin beyin sağlığı üzerine bir yazı serisinin ilkini bu hafta kaleme aldı. Herkesi ilgilendiriyor!
Matematik nedir?
Dünyayı ve evreni anlamamızı kolaylaştıran bir araç, bir model oluşturma dili mi? Yoksa evrenin ayrılmaz bir parçası, bizim onu keşfetmemizi bekleyen bir özelliği mi? Erdal Musoğlu ‘Matematiğin doğası üzerine düşünceler” de ilginç bir beyin jimnastiğine çıkarıyor bizleri.. Prof. Dr. Atilla Erdemli’nin Korona Günlerinde felsefe başlıkla yazı serisinde antik çağlardan beri felsefecilerin yanıt aradığı “Yaşamın anlamı nedir?” sorusunu irdeliyor.
İstanbul Kültür Üniversitesi’nden Dr. Nazan Çağlar yenilik yönetimine disiplinler arası bir bakışla yaklaşıyor. İnsan saçı ve ardındaki gerçekler yazı dizimizde bu hafta saçlar nasıl kıvırcık oluyor sorusunu yanıtını bulacaksınız.
Tesla mı Edison mu?
Bilim tarihindeki en büyük tartışmalardan biri de Nikola Tesla’nın mı yoksa Thomas Edison’ın mı daha büyük mucit olduğudur. Patent sayısındaki niceliğe bakılacak olursa Edison önde gibi gözükse de, ileri görüşlülük ve nitelik açısından Tesla’nın öne çıktığını söyleyebiliriz. Batuhan Sarıcan En büyük mucit kimdi, yazısında Tesla ve Edison karşılaştırması yaptı.
Korona gelişmelerine devam
Korona virüs ile ilgili güncel bilgileri gelişmeleri sürdürüyoruz haliyle: Toplu taşıma araçlarında COVID’e yakalanma riski nedir? Hangi tür maske daha etkili? Yeni testler.. Reyhan Oksay derledi. Bilim insanları, COVID-19 karantinalarının sağladığı sessizlik sayesinde doğadaki zayıf sinyalleri algılayabildi. Bu da gelecekte yaşanması beklenen depremler üzerine yapılan çalışmalar açısından kritik öneme sahip... Sayfalarımızda...
Bayram Ali Eşiyok “19. yüzyılda dünyanın üretim atölyesi olan İngiltere, 20. yüzyıla gelindiğinde bu gücünü ABD’ye kaptırdı. 21. yüzyılın başlarında ise ABD’nin yerini Çin almış gözüküyor... Bu nedenle son yıllarda Çin ile ABD arasında giderek artan gerilimi bir de bu perspektiften okumak gerekiyor” diyerek imalat sanayinin ve teknolojinin küresel görünümünü değerlendirdi.
Beyin gelişiminde sinekler ve insanlar arasındaki benzerlik... Sosyalleşmenin çocukluk travmasının izlerini silemediği.. Murat Altaş’ın derlediği Hayvanlar Dünyası’nda ...
***
HBT’ye sahip çıkıyor musunuz... Çevrenizde yayılmasına katkıda bulunuyor musunuz?
Bilgi toplumu oluşumuna katkıda bulunmak ve bilim okur yazarlığını arttırmak için en önemli aracımız..
Gelecek için..
Gelecek Cuma’ya kadar sevgiyle ve bilimde kalın.
