Bir fincan kahveden uzaya, kakadulardan yapay zekâya

Editör ne diyor?

Öncelikle efsane beyin cerrahımız Gazi Yaşargil’i sevgiyle analım. Gelecek sayımızda geniş bir yazı yayımlayacağız. Bu haftaki kapağımızı, bilimsel araştırmalarla giderek daha fazla ilgi çeken bir alışkanlığa ayırdık: Kahve. Orta yaşta düzenli içilen sade kahve, ilerleyen yaşlarda hem bedensel hem zihinsel sağlığımız için olumlu etkiler sağlayabilir mi? Çok sayıda yeni araştırma, bu soruya umut verici yanıtlar sunuyor. Sadece sağlığa değil, aynı zamanda sürdürülebilirliğe de dokunan bir konu daha: Daha az kahveyle aynı lezzet! Fizikçilerin pour-over demleme yöntemine dair keşfettiği bu ilginç bulgular sayfalarımızda.

Tarih sayfamızda Doğan Kuban’ın zamanlar üstü yazısıyla karşılaşacaksınız. Kuban, Türklerin yalnızca Osmanlı’nın değil, Doğu Roma’nın da kültürel ve siyasal mirasçısı olduğuna dikkat çekiyor. Fatih Sultan Mehmet’in tüm halkları kapsayıcı tavrı, bir Müslüman fatihten çok, bir Roma hükümdarını andırıyordu.

Yapay zekaya biyolojik bağlantı


Yapay zekâ sayfalarımızda bu hafta nörobilim ilhamlı bir dönüşüm var. “Yapay Zekâ Beyne Benzemez” başlıklı yazı dizisinin son bölümünde, Ramaswamy ve ekibinin yürüttüğü çalışmalarla, beyin kaynaklı hesaplama modellerinin potansiyellerini tartışıyoruz. Bu biyolojik sistemlerin gelecekteki yapay zekâ tasarımlarını nasıl şekillendireceğini İstinye Üniversitesi’nden İklim Atılgan derledi.

Peki yaşlılığın yalnız geçmesi kader mi? Robotlar bu denklemde nasıl bir rol oynayabilir? 2050’ye gelindiğinde 2 milyarı aşacak yaşlı nüfusa bakımda, sosyal robotların katkısı umut verici görünüyor. Elbette dikkatli etik ve tasarım süreçleriyle.

Lale Akarun, Üniversitenin Varlık Nedeni  üzerine yazdığı ikinci yazısında, Boğaziçi Akademisyenleri ve Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar derneğinin düzenlediği “Değişim Arifesinde Üniversite” etkinliği kapsamında iki panelde gündeme getirilen önemli konuları özetliyor..

Tanol Türkoğlu yapay zekanın insan zekasına meydan okuduğu iki dönüm noktasını gündeme getirip sonuç çıkartıyor: Deep Blue’nun rastgeleliği ile AlphaGo’nun sezgisel yaratıcılığı arasındaki fark, sadece iki programın değil, iki çağın yapay zeka anlayışını temsil eder. Biri algoritmik bir zorunluluğun yansımasıdır, diğeri ise dijital bir sezginin ürünü. AlphaGo’dan on yıl sonra bugün elimizin altındaki yapay zekalar işte bu mirasın üzerine inşa edilmekte!

Bilgi Küpü’nde Hindistan’da düşen  ve 250 kadar yolcunun öldüğü feci kazaya yol açan Boeing Dreamliner uçağının teknolojik özelliklerini bulacaksınız.

Yeni Teknolojiler üzerine yazısında, Ali Akurgal uzay, iletişim- bilgi, ulaşım ve ülke güvenliği konularını gündeme getiriyor.

Peki Zaman nedir? Gerçekte var mı yoksa biz mi icad ettik? İstanbul Kültür Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Mehmet Özer diyor ki: Hepimiz zamanı bir saat gibi algılarız: Tik tak eder, hep ileri gider. Ama fizik bize çok daha ilginç bir şey söylüyor: Zaman, evrendeki olayların düzenlenme biçimidir; tek başına bir şey değildir.

Afrika’dan ise ilham verici bir gelişme var: Afrika Uzay Ajansı (AfSA) göreve başladı. Uzaydan kıtaya iklim takibi, afet yönetimi ve tarımsal destek sağlama hedefleniyor. Kaynak ve strateji bulmak zor olsa da vizyon net: Afrika’nın geleceği uzayda şekillenecek.

Bilim ve beslenme sayfamızda bu kez “etten arınmış” bir sayfa var. Bitki ağırlıklı beslenme hem sağlık hem de çevre için umut vadediyor. Ancak protein, demir, B12 gibi kritik besinleri nereden alacağız? Bilim yanıtlıyor.

Görselle zenginleştirilmiş sayfamızda Henley & Partners’ın hazırladığı bilgi grafik var: 2014-2024 arası milyoner nüfusu en hızlı artan şehir Shenzhen oldu. Onu Scottsdale ve Bengaluru izliyor.

Arkeoloji sayfamızda, yalnızca toprak değil, duygular da kazılıyor. Negev Çölü'ndeki bir mezarda bir anneyle oğlunun birlikte bulunması; Mezopotamya’da genç kurbanlar… Bu bulgular geçmişteki güç ilişkilerini ve ritüelleri yeniden düşündürüyor.

Hayvanlar dünyasından haberimiz ise Sidney’den: Kakadular su musluğu açmayı öğrendi! Sosyal öğrenmenin ve kültürel aktarımın bu ilginç örneği, hayvan zekâsına bakışımızı değiştiriyor.

Meraklı Çocuk köşemizde bu hafta, çocukların anlayacağı şekilde bir bilimsel senaryo: “İnsanlar bebek yapmayı bırakırsa ne olur?” Eğlenceli olduğu kadar düşündürücü bir anlatım Michael Little’dan.

Sağlık sayfalarında, tansiyonu düşürmenin en etkili egzersizini öğreniyoruz: Duvara yaslanarak yapılan oturma hareketi, yani “wall sit”.

Araştırma Gündemi’nde Nilgün Özbaşaran Dede’nin radarına takılanlar arasında 3000 yıllık Maya kenti “Los Abuelos”, eriyen buzullar ve Mendel’in teorilerini sorgulayan yeni genetik bulgular var.

Bulmaca sayfamız, bilim tarihi üzerine Prof. Ergun Akleman’ın haftalık resimli bandı, Prof. Tayfun Akgül’ün haftalık karikatürü, teknoloji vitrini, haftanın fotoğraf ile zengin bir dergi sunmaya çalışıyoruz sizlere.

Bizi, HBT’nin ayakta kalmasını destekleyin lütfen, yayarak, tanıtarak, dijital HBT’ye abone olarak! Bilimin rehberliğinde, merakın izinde.

Sevgiyle,
Özlem Yüzak