Çocukları alerjilerden korumak mümkün mü?

Öne Çıkanlar Sağlık
Çocukları alerjilerden korumak mümkün mü?

Yıllar boyunca kadınların gebelik ve emzirme dönemi süresince genelde alerjilere neden olan yerfıstığı ve benzeri yiyeceklerden uzak durmaları, çocuklarına da yaşamlarının ilk birkaç yılı boyunca bu yiyecekleri yedirmemeleri gerektiği düşüncesi yaygındı. Ne var ki, son birkaç yıldır çocuklarda alerjik tepkilerin önüne geçilmesi amacını taşıyan bu önerinin çoğu zaman hiçbir işe yaramadığı ve gerçekleri yansıtmaktan uzak olduğu biliniyor.

Araştırmalardan elde edilen veriler gebelik döneminde kadınların alerjiye yol açan yiyecekleri yiyip yememelerinin hiç bir önemi olmadığına işaret ettiğinden, artık gebe kadınların bu tür yiyeceklerden uzak durmaları gerekmiyor.

Gelgelelim, alerjilerin önlenmesinde birtakım uygulamalar görünürde etkili. Geçtiğimiz yıl yaklaşık 6000 bebek üzerinde yapılan bir araştırma, bebeğin dünyaya gelişini izleyen ilk dört ay boyunca yalnızca anne sütü ile beslenmesinin onun sonradan saman nezlesine yakalanma olasılığını azalttığını ortaya koyuyor.


Ancak çocukları alerjilerden korumak için yalnızca anne sütüyle beslemenin çözüm sağlamadığı da görülüyor. Alerjiye neden olan yiyeceklerden uzak durmak yerine risk düzeyleri yüksek çocukların olabildiğince erken bir dönemde bu tür alerjenlerle karşı karşıya gelmelerinin çok daha yerinde bir davranış olacağı ön görülüyor. Doğumdan sonraki 4 ile11 aylık süre içinde yerfıstığı ile tanışan bebeklerde 5 yaşına gelindiğinde yerfıstığı alerjisine tanık olunma olasılığının yüzde 81 oranında azaldığı görülüyor. Benzer biçimde, 4-6 aylıkken yumurta yemeye başlayan bebeklerde yumurta alerjilerine yakalanma olasılığı da daha düşük oluyor.

ABD ve Avustralya’da sağlıkla ilgili kimi önerilerde bebeklerin alerjiye yol açma olasılığı yüksek yiyeceklerle 4-6 aydan başlayarak yavaş yavaş tanıştırılmalarının yerinde olacağı söyleniyor. Ancak Dünya Sağlık Örgütü, yine de 6 aylık oluncaya dek bebeklere anne sütü dışında hiçbir şey verilmemesini öneriyor.

Görünüşe bakılırsa alerji sorununun temelinde, alerjik tepkilerin ortaya çıkmasına olanak tanınmadan önce bebeklerin bağışıklık sistemlerinin olası alerjenlerle karşı karşıya bırakılması yatıyor.

Ancak bu uygulamanın nasıl işe yaradığı henüz tam olarak bilinmediği gibi, kimi zaman ters tepebileceği yönünde de kanıtlar var. Küçük yaşta yer fıstığı yemek yararlı olabilir, ama yer fıstığının çok yoğun bir biçimde tüketildiği bir ortamda büyümek de görünürde yer fıstığı alerjilerinin ortaya çıkmasını çok daha olası kılıyor. Bağırsakların “iyi” bakterilerden yoksun kalmasının alerjileri körükleyebileceği görüşü de, son günlerde giderek yaygınlık kazanıyor. Ne var ki, prebiyotiklerin alerjilerin önüne geçilmesinde etkili olabileceklerini gösteren somut bir kanıta henüz ulaşılamadı.

Rita Urgan

Kaynak