Yenidoğan hastalıkları

Öne Çıkanlar Sağlık
Yenidoğan hastalıkları

Yenidoğan döneminde rastlanılan konak, pamukçuk, sarılık, ishal ve kabızlık gibi basit sorunlar zamanında önlem alınması durumunda bebeğin geri kalan yaşamını etkilemeyecektir.

Konak

Bebeklerde seboreik dermatitin en sık görülen şeklidir. Bebeğin kafa derisinde sarımsı, kabuklu ve bazen de kızarıklığa neden olan bir tabaka oluşur. Kafa derisi, dış kulak, göz kapağı ve kaşın etrafında, cildin kıvrım yerlerinde görülür. Nedeni tam olarak bilinmez ancak, anneden bebeğe geçen androjenler suçlanır. Bu androjenlerin bebeğin yağ bezlerini uyardığı ve bu bezlerden salgılanan salgıların sebep olduğu düşünülür. Yağ bağımlı bir mantar olan Malassezia da etken olarak görülmektedir. Sıklıkla doğum sonrası, 3 hafta ile 3 ay arasında görülür. Sık rastlanan bir sorun olup, bir aydan küçük 10 bebekten birinde görülür.


Bebeğin genel durumu iyidir. Beslenmesi ve uykusu etkilenmez. Kaşıntı görülse bile çok hafiftir. Sıklıkla tedavi gerektirmez ve haftalar içinde düzelir. Tedavide lezyonun üzerine, geceden zeytinyağı veya bebe yağı gibi yumuşatıcı yağlar sürülüp, sabahında yumuşak bir fırça ile kabuklar yerinden kaldırılarak temizlik yapılabilir. İnatçı vakalarda en zayıf kortizonlu kremler veya %2’lik ketokonazol içeren krem veya şampuanlar kullanılır.

Pamukçuk

Bebeğin ağzında ve boğazında görülebilecek süte benzer kalıntılarla kendisini gösteren bir enfeksiyondur. Sebep olan ajan kandida adı verilen bir mantar türüdür ve bu mantar aynı zamanda bebeklerde pişiğe de yol açabilir. Mama ile beslenen bebeklerde, anne sütü ile beslenen bebeklere göre çok daha sık görülür. Antibiyotik kullanımı da görülme riskini artırır. Çoğunlukla sorun yaratmaz, ancak bazı bebeklerde ciddi beslenme problemleri görülebilir. Bebekten anneye bulaşırsa tedaviye dirençli seyredebilir. Bu nedenle mutlaka anne memesi de kontrol edilmeli ve gerekirse anneye de tedavi verilmelidir. Anne sütünün içinde koruyucu maddeler olduğundan özellikle meme başında çatlak olan annelere, her emzirmeden sonra memenin tüm kahverengi kısmına annenin kendi sütünden sürülmesi önerilir. Tedavide bebeğin ağzına damlatılabilen mantara karşı etkili damlalar kullanılır.

Sarılık

Kırmızı kan hücrelerinin yıkılması sonucu oluşan bilirubin olarak adlandırılan maddenin düzeyi bebeğin kanında yükseldiğinde ciltte sarılık görülür. Karaciğer kanı bilirubinden temizler ve barsaklardan atılmasını sağlar. Yenidoğan sarılığı bebeklerin çoğunda görülür ve sıklıkla zararsız olup tedavi gerektirmez. Genellikle yaşamın 3 ya da 4. gününde görülür ve bir hafta içinde kendiliğinden geçer. Ancak zamanında müdahale edilmezse bebekte ciddi beyin hasarına yol açabilir. Bu nedenle sarılık saptanan hiç bir bebeğe bu yenidoğan sarılığıdır, tetkike gerek yoktur yaklaşımı yapılamaz. Özellikle doğum sonrası hastaneden erken taburcu edilen bebeklerin ebeveynleri sarılık yönünden uyarılmalı, mutlaka 48 saat içinde tekrar kontrole çağırılmalı ve kontrolde bebeğin kilosu ile birlikte sarılığı değerlendirilmelidir.

Bilirubin düzeyine ciltten ölçüm yapabilen özel cihazlar ile veya direkt kanda bakılabilir. Ciltten ölçüm sonucunda bilirubin düzeyi yüksek ise mutlaka kandan ölçüm tekrarlanmalıdır. Erken dönemde sarılığı fark edilen ve etkin fototerapi başlanan bebeklere, yan etkileri çok daha fazla bir işlem olan kan değişimi uygulanması riski de azalır.

İshal ve kabızlık

Bebeklerde ishal ve kabızlık tanısını koyabilmek için normal dışkılama şeklini bilmek gerekir. Yenidoğan bebeklerin ilk günlerinde koyu yeşil – siyah yapışkan olan dışkıları, 3-4 gün içinde sarı sulu dışkılamaya döner. Anne sütü alan bebeklerde dışkılama sıklığı günde 7-8 kereden haftada bire kadar değişebilir. Çok sulu, yeşil, köpüklü veya pis kokulu dışkılama veya dışkının içinde sümüksü maddeler veya kan olması durumunda kaka tahlili yaptırmak ve beslenme şeklini gözden geçirmek gerekir. Anne sütünün ilk kısmı karbonhidrattan, son kısmı ise yağdan zengindir. Emzirme sırasında bebek bir memeyi bitirmeden ikinci memeden emzirilirse sütün karbonhidrattan zengin kısmını alır. Alınan fazla karbonhidrat veya süt şekeri olan laktoza karşı intolerans bebekte yeşil, köpüklü dışkılamaya yol açabilir. Bebekte süt proteinine karşı allerji varsa kanlı dışkılama görülebilir.

Bu durumda annenin diyetinden tüm süt ürünlerini çıkarmak gerekir. Mikrobik ishal de bu dönemde görülebilir. Bu durumda ise mümkün olduğunca anne sütü ile beslenmeye devam edip, bebeğin yeteri kadar sıvı alması sağlanmalıdır. Doktora danışmadan herhangi bir ilaç verilmemelidir. Bebek yeteri kadar beslenemez, ağzı kuru ve az idrar yaparsa bir sağlık kuruluşuna gitmek gerekir.

Kabızlık dışkı sayısında azalma, sert, zor ve ağrılı dışkılama olarak tanımlanır. Kabız olduğu düşünülen bebekte hikayede ilk dışkının ilk 48 saatten sonra çıkması, ateş veya kusmanın eşlik etmesi, popoda bir yara veya fissür olmaksızın rektal kanama olması veya bebeğin karnında aşırı şişlik ve sertlik olması ciddi bir hastalığın bulgusu olabilir. Böyle bir durumda bir sağlık kuruluşuna başvurmak gerekir.

Prof. Dr. Tuğba Gürsoy
Koç Üniversitesi Hastanesi-Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Yenidoğan Ünitesi Uzmanı

Bu yazı HBT'nin 107. sayısında yayınlanmıştır.