Kışın ısıtan, yazın serinleten pencere sistemi geliştirildi

Gezegenimiz Öne Çıkanlar
Kışın ısıtan, yazın serinleten pencere sistemi geliştirildi

Kuzey yarımkürede yılın bu zamanında genelde kaloriferler çalışırken, güney yarımkürede klima cihazları devrede. Bu klima cihazları sadece ABD’de, ülkede bir yıl içinde üretilen enerjinin yüzde altısını tüketiyor. Bilim bu yüzden on yıllardan bu yana daha çevreci alternatifler üzerinde çalışıyor.

Bugüne kadar “yansıtıcı soğutma sistemleri” gelecek için uygun görülen bir çözümdü. Bu sistemde çatılar, duvarlar ve pencereler hem güneş ışığını hem de sıcaklığını yansıtan özel bir malzemeyle kaplanıyor. Ancak bu sistemde şöyle bir sorun var. Bu folyolar yaz aylarında iç mekanlarda önemli ölçüde serinlik yaratıyorlar ama bu etki kışın da devam ettiği için, yılın soğuk aylarında ısınma masrafı artıyor. Geçmişte yansıtıcı soğutma sistemleri üzerine çok sayıda araştırma yapılmasına rağmen bu sorun görmezden gelindi.

Singapur Teknik Üniversitesi’nden Long Yi, ekibi ve ikinci bir uluslararası araştırma topluluğuyla bu sorunu gideren yeni bir sistem geliştirdi.  Yeni “modülasyonlu pasif yansıtıcı soğutma sistemleri” dışarısı soğuduğunda otomatik olarak kapanabiliyor. Keachao Tang yeni teknolojiyi evlerin çatısına uygulayarak tanıttı. Long Yi’nin de dahil olduğu bu ekip, bu ilkeye göre pencere geliştirdi.


Pencereler yapıların en zor kısımlarıdır, güneş ışığını yansıtıp kendilerini soğutmakla kalmayıp, ışığı geçirgen de olmaları gerekiyor. Başarıya giden anahtar camın en üst tabakasına uygulanan, tungsten katkılı vanadyum oksitti. Sistemin en iyi tarafı pasif olarak çalışıyor olması. Elektrik enerjisine gerek duymadan tamamen otomatik olarak yaz modundan, kış moduna geçiyor. Deneylerde mod değişim ayarı 27 derece olarak belirlendi. Dışarısı 27 dereceden soğuksa, cam tekrar daha fazla ışığın girmesini sağlayarak, enerji kaybını önlüyor. Çatı kaplamaları 22 dereceden itibaren reaksiyon gösteriyorlar. Bu da bu teknolojinin Orta Avrupa gibi önemli mevsim farklılıkları yaşayan bölgelere de uygulamanın yolunu açmış oldu.

Oysa yansıtıcı soğutma sistemleri bugüne dek sadece tropikal bölgeler için uygundu. Bununla birlikte teknolojinin ne zaman piyasaya çıkacağını araştırmacılar henüz bilemiyorlar. Ancak tahminler bu tür teknolojinin 10 yıl içinde seri üretime hazır olabileceği yönde. Yeni geliştirilen pencerelerin maliyeti bildik yalıtımlı örneklerinden daha masraflı olmayacak ama yeni teknolojiyle yüzde 15’e kadar enerji tasarruf edilebilecek, hem de dünya genelinde, yani kış mevsimini yaşayan bölgelerde de.

Nilgün Özbaşaran Dede

Kaynak