Pandemi ile önemi artan beceri: Dijital okuryazarlık

Öne Çıkanlar Teknoyaşam
Pandemi ile önemi artan beceri: Dijital okuryazarlık

Teknolojinin gelişimine paralel olarak akıllı telefonlar, tabletler, dizüstü ve masaüstü bilgisayarlar hayatımızın zaten vazgeçilmez parçaları haline gelmişti. Ancak Dünya Sağlık Örgütünün 11 Mart 2020 tarihinde COVID-19’u bir pandemi olarak ilan etmesinden sonra bu araçlar hayatımızın merkezine tam anlamıyla yerleşti. Gerek iş gerekse de gündelik hayatımızdaki işlerin tümünü nerdeyse bu araçlar ile halletmeye çalıştık ve çalışıyoruz. Hâlihazırda eğitim ve öğretim faaliyetlerinde de yaygın şekilde kullanılmakta olan teknolojik araçlar, pandemiyle birlikte eğitmen ve öğrenciler tarafından daha da yoğun kullanılmaya başlandı.

Bu durum da teknolojinin nasıl ya da ne derecede etkin ve verimli kullanıldığının sorgulanmasını gerektirmeye başladı. Dijital okuryazar olmanın önemi herhalde bugüne kadar hiç bu derece yoğun hissedilmemişti. Kısaca, teknoloji kullanımıyla ilgili okuryazarlığı ifade eden dijital okuryazarlık, 21. yüzyılın en gözde becerilerinden birisidir. Spires ve Barlett’e (2012) göre dijital okuryazarlık; dijital içeriğin erişilmesi, kullanılması, oluşturulması ve yayınlanması demektir. Dijital okuryazarlık, ses ve video gibi çeşitli çoklu ortam içeriklerine yönelik dijital farkındalığı ve üretimi kapsamaktadır.

Dijital içeriğe erişim


Dijital içeriğe erişilmesi ve kullanılması, Web’de bulunan birtakım içeriklere erişilmesini ve içeriğin kullanımını kapsamaktadır (Spires ve Barlett, 2012). Hedef içeriğe erişebilmek için ise bireylerin web’de içerik arama ve doğru içeriğe ulaşma konusunda bilgili olmaları gerekmektedir (Spires, Paul, ve Kerkhoff, 2018; Spires ve Barlett, 2012). Bu özellikle, eğitmenler ve öğrenciler için önemlidir çünkü internette hayatın hemen her alanıyla ilgili bilgileri ve dokümanları içeren siteler, sayfalar, forum, blog gibi paylaşım alanları bulunmaktadır.

Tabii ki çeşitliliğin ve miktarın fazla olması internette erişilen bilgilerin ve dokümanların doğruluğunu, uygunluğunu ve güvenirliğini sorgulamayı gerektirmektedir. İnternette, alanında uzman kişiler ve kurumlar tarafından hazırlanan ve belirli bilimsel süreçlerden geçen bilgi ve dokümanların olmasının yanı sıra herhangi bir uzmanlığı olmayan kişiler tarafından hazırlanmış bilgi ve dokümanlar da paylaşılmaktadır. Bu durum maalesef bilgi kirliliğine neden olmaktadır.

Eğitimciler sadece doğru bilgiye ulaşmak için değil, derslerini desteklemek, ders içeriklerini zenginleştirmek ve öğrencilerinin öğrenmelerine rehberlik etmek için de İnternet’ten sıklıkla faydalanmaktadırlar. Öğrenciler de kendilerine verilen ödevleri yaparken veya merak ettikleri konuları araştırırken internete başvurmaktadırlar. Bu faaliyetler, Web’de araştırma yapmayı, bulunan bilgi ve dokümanları eleştirel bir bakış açısıyla doğrulukları, uygunlukları ve güvenirlikleri bakımından değerlendirmeyi ve amaca uygun olanları analiz ve sentez yaparak kullanmayı gerektirmektedir. Gerek eğitimciler gerekse de öğrenciler, araştırdıkları ve buldukları bilgi ve dokümanları bahsedilen süreçlerden geçerek kullanmazlarsa eksik öğrenme, yanlış bilgilenme vb. olumsuz durumlarla karşılaşabilirler. Fakat dijital okuryazarlık becerisine sahip eğitimciler ve öğrenciler Web’de etkin bir şekilde arama yapabilme ve ulaştıkları bilgileri eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirebilme becerisine sahiptirler.

Dijital içerik üretmek

Dijital okuryazarlığın ikinci kategorisi olan dijital içeriğin oluşturulması, Web 2.0 araçları ile farklı çoklu ortam araçları kullanılarak dijital içeriklerin oluşturulmasını kapsamaktadır (Spires vd.; Spires ve Barlett, 2012). Dijital içeriklerin oluşturulup kullanılması, öğrencilerde öğrenmenin başlatılmasını, eğitim ve öğretim faaliyetlerinin iyileştirilmesini ve öğrencilerin derslere katılımlarının artmasını sağlar (Spires vd., 2018; Spires ve Barlett, 2012).

Ayrıca yine pandemi nedeniyle yüz yüze eğitimden hızla geçilen uzaktan çevrimiçi eğitim, eğitmenlerin yüz yüze eğitime uygun olarak hazırladıkları ders içeriklerini çevrimiçi eğitime uygun hale getirmelerini ve derslerini senkron (eşzamanlı) ve/veya asenkron (eşzamansız) olarak düzenlemelerini gerektirmiştir. Eğitim ve öğretim kurumları da bu hızlı geçiş sürecinde eğitim ve öğretim faaliyetlerini etkin bir şekilde sürdürebilmek için gerekli düzenlemeleri yapmışlar, ayrıca eğitmenlerine, onların dijital okuryazarlık becerilerini geliştirecek eğitimler ile çevrimiçi öğretim araçları ve yöntemler üzerine pedagojik ve teknik konularda hizmet içi eğitimler vermişlerdir.

Dijital içerik üretmek için çok çeşitli programlar kullanılabilir. Bir dersin sunulması aşamasında bir eğitmenin PowerPoint veya Keynote programlarını kullanarak bir sunum hazırlaması veya bir öğrencinin Word veya Pages programlarını kullanarak bir ödevi hazırlaması, oluşturulan dijital içeriklere birer örnektir. Aynı şekilde eğitmen ve öğrencilerin ders içeriğini kamera ile video çekmeleri, bunu video programlarını kullanarak düzenlemeleri ve bu süreç sonunda eğitsel bir video hazırlamaları da dijital içerik oluşturmaya örnektir. Dijital içerik oluşturma, içeriği oluşturacak eğitmen veya öğrencinin kritik düşünme becerilerini işe koşmalarını ve sorumluluk almalarını gerektirmektedir çünkü oluşturulacak içeriğin kapsamı, amacı, hangi bilgileri içerip içermeyeceği, organizasyonu, düzenlenmesi ve üretilmesi tamamen içeriği hazırlayacak bireylerin sorumluluğundadır.

Aynı zamanda bu bireylerin dijital içeriği oluşturmak için kullanılacak teknolojik araçlar ve programların kullanımıyla ilgili temel bilgi ve becerilerinin de olması gerekmektedir. Öğrencilerin dijital içerik oluşturma sürecine aktif olarak katılımları, eğitim ve öğretim faaliyetlerini bireyselleştirmelerini sağlamakta ve aktif öğrenmeyi de desteklemektedir. Bu sayede öğrencilerin eğitim ve öğretim faaliyetlerine daha etkin katılımı sağlanırken eğitmenler de eğitim ve öğretim faaliyetlerini zenginleştirmiş olurlar.

Dijital içeriğin yayımlanması

Dijital okuryazarlığın üçüncü kategorisi olan dijital içeriğin yayınlanması ise teknoloji kullanıcıları tarafından hazırlanan dijital içeriğin çeşitli teknolojik araçlar kullanılarak diğer bireylere aktarılmasını kapsamaktadır (Spires vd., 2018; Spires ve Barlett, 2012). Bu aktarım yapılırken sosyal medya platformları ve e-posta gibi programlar kullanılabilir (Spires vd., 2018; Spires ve Barlett, 2012). Dijital içerikler oluşturulduktan sonra eğitmenler ve öğrenciler bu içerikleri uygun programları kullanarak diğer insanlara yayınlayarak aktarırlar. Bunu yaparken üretilen dijital içeriğin yayınlanmaya uygun olup olmadığına, ne zaman ve nerede nasıl yayınlanacağına karar verirler.

Örneğin, derste öğrencilere ödev olarak verilen ve öğrencilerin yazma programları kullanarak oluşturdukları metinleri eğitmenlerine e-posta ile göndermeleri uygun bir yayınlama şekli olarak düşünülebilir çünkü ödevler bireyseldir, öğrenciler ödevlerinin başka öğrenciler tarafından görülmesini istemeyebilirler ve e-posta bu amaçla iyi bir yöntemdir.

Ancak öğrencilerin onayı alınmadan ödevlerin sınıfta diğer öğrencilere örneğin bir projeksiyon kullanılarak gösterilmesi veya paylaşılması dijital içeriğin uygun bir şekilde yayınlanması olmayabilir. Dijital okuryazar eğitmenler ve öğrenciler hazırladıkları dijital içerikleri nerede, ne zaman ve nasıl yayınlamaları gerektiği konusunda ve içeriklerin paylaşılmasında kullanılacak olan programlar ile ilgili yeterli bilgiye sahiptir.

Sonuç olarak dijital okuryazarlık; eğitmenlerin ve öğrencilerin sahip olması ya da geliştirmeleri beklenen önemli bir 21. yüzyıl becerisidir. Gelişmiş dijital okuryazarlık becerisi ile eğitmenler ve öğrenciler amaçlarına uygun dijital içeriklere ulaşabilir ve onları kullanabilir, amaçlarına uygun dijital içerik oluşturabilir ve yine amaçlarına uygun bir şekilde oluşturdukları içeriği yayınlayabilirler.

Prof. Dr. Meltem Huri Baturay
Atılım Üniversitesi, Öğretme ve Öğrenme Merkezi Müdürlüğü

Kaynakça
Spires, H. A., & Barlett, M. E. (2012). Digital literacies and learning: Designing a path forward. Friday Institute White Paper Series. North Carolina State University.
Spires, H. A., Paul, C. M., & Kerkhoff, S. N. (2018). Digital literacy for the 21st century. In M. Khosrow-Pour (Ed.), Encyclopedia of information science and technology, fourth edition (pp. 2235-2242). IGI Global Information Science Reference.