Avrupa’nın en eski mumyaları Portekiz’de bulundu

Öne Çıkanlar Toplum
Avrupa’nın en eski mumyaları Portekiz’de bulundu

Mumyaları daha çok eski Mısır’dan biliriz. Oysa mumyalama tekniği başka kültürlerde de vardır. 7000 yıl önce örneğin Güney Amerika’daki Chinchorra kültürü insanları da ölülerini mumyalıyorlardı. Daha sonra ise İnkalar, ölülerini, Ant Dağlarının zirvesindeki kuru ve soğuk hava koşullarına bırakarak mumyalamaya başladılar.

Avrupa’da ise bilinçli mumyalamayla ilgili kanıtlar çok enderdir. Avrupa bölgesindeki mumyalar rastlantısal olarak doğal koşullarda oluşmuştu. Mesela buz adam Ötzi veya Kuzey Almanya’daki bataklık cesetleri gibi. Portekiz’in güneyindeki Sato vadisinde gün ışığına çıkarılan buluntular ise, prehistorik Avrupa’da dahi bilinçli mumyalama tekniğinin uygulanmış olabileceğini gösterdi. Üstelik de Mezolitik devirde.

Araştırmacılar 1960’lı yıllarda çok sayıda midye kabuğundan oluşan tümülüslerde yüzden fazla insan fosili bulmuşlardı ve bunların çoğu 8150 - 7000 yıl öncesine aitti. Fakat ne var ki o zamanki kazı çalışanlarının kayıtları eksik olduğu için bu ölülerin özgün pozisyonu ve buluntu yerleri kesin olarak belirlenememişti. Kısa bir süre önce o tarihlerdeki kazı çalışmalarına ait iki film rulosu bulununca, Uppsala Üniversitesi’nden Rita Peyroteo – Stjerna yönetiminde çalışan ekip, bu fotoğraf malzemesinin yardımıyla taş devri gömütlerinin koşullarını daha iyi inceleme şansına kavuştu.


Bu çalışma sırasında arkeologlar iki gömütün Mezolitik devir gömütlerinden farklı bir pozisyonda olduğunu fark ettiler. İki ölünün de kolları ve bacakları o kadar çok bükülmüştü ki kemikler arasında neredeyse hiç boşluk kalmamıştı. Oysa ölü bir beden hala yumuşak dokuya sahipse bu kadar esneklik anatomik olarak mümkün değildir, çünkü arada kaslar ve bağ dokusu vardır. İlginç olan diğer nokta da şu: Ölülerin eklemleri ve ellerin, ayakların küçük kemikleri bile hala anatomik olarak doğru yerlerde bulundu. Oysa normal çürüme sürecinde bu kemikler birbirine tutunamaz hale gelir ve pozisyonları değişir. Dört uzvun ve göğüs kafesinin kasılmış pozisyonu ve parmakların doğru yerde bulunmalarının bir açıklaması olmalıydı.

Araştırmacılara göre bu alışılmışın dışındaki özellikleri bu iki taş devri ölüsünün “taze” olarak gömülmediğini açıklıyor. Analizler ölü bedenlerin gömülmeden önce henüz bilinmeyen bir şekilde gömülmeye hazırlandığını göstermiş. Arkeologlar ölü bedenin sarıldıktan sonra uzun süre açık havada ya da ateşin yakınında kurutulduğunu daha sonra midye kabuklarının arasında gömüldüğündü tahmin ediyorlar. Sado vadisindeki insanların ölülerini niçin mumyaladıkları kesin olarak bilinmiyorsa da araştırmacılar bu iki ölünün uzak bir yerden getirildiğini düşünüyorlar. Çünkü mumyalama gibi bir hazırlık sayesinde ölüler konserve olduğu için taşınmaları kolaylaşırdı. Bununla birlikte araştırmacılar mumyalamayı sadece işlevsel açıdan bakılmamalı diyen ekip, çünkü görünüşün mumyalamaya bağlı olarak değişmesi, ölümün kültürel kavramıyla hatta ölüm üzerindeki kontrolle de yakından ilintili olabilir diyor.

Nilgün Özbaşaran Dede

Kaynak