HBT 50 bin satsa ülkenin kaderi değişir: Özveride bulunmanın hazzı!

Öne Çıkanlar Toplum
HBT 50 bin satsa ülkenin kaderi değişir: Özveride bulunmanın hazzı!

Başarılı ve yararlı işlerin arkasında yatan birçok etmenden belki de en önemlisi fedakârlıktır. Bu gizemli insan karakterini tam olarak tanımlamak mümkün müdür, bilmiyorum. Gerçekte, insan yaşamını, tüm uygarlığı yaratan şeyin, kendi çıkarlarından vazgeçmeyi bilmiş kimi insanların özverileri olduğu aşikar. Binlerce yıldır her başımız sıkıştığında kapısını çaldığımız bu yüce davranışa şimdilerde yine ihtiyacımız var.

Duymuşsunuzdur, Haziran başından itibaren Herkese Bilim Teknoloji dergisi, lise ve üniversite gençliğine dönük “HBT Dijital Abonelik Bursu” kampanyası başlattı. Çok kısa sürede kampanyaya güzel bir ilgi doğdu ve şu anda sanırım yüze yakın öğrencimiz, büyüklerin özverili destekleriyle her hafta, gerçek bir aydınlanma kaynağı olan HBT’ye ulaşıp, bilgileniyor. Kampanya, Prof. Dr. Salih Murad Uzdilek ve Prof. Dr. Bülent Epir gibi ülkemize emeği geçmiş iki eski bilimcinin anılmasını da sağladı (bu arada daha nice değerimiz hatırlanmayı bekliyor). Aslında bu alçak gönüllü girişim karmaşık sorunlarımıza basit bir yaklaşım önerisiydi. Şöyle ki, Türkiye’de çağdaş, insanlık değerlerine önem veren on milyonlarca kişi var ve hepsi de üzerilerine örtülmeye çalışılan karanlıktan ciddi şekilde yakınıyor. Fakat ortada bir sorun da var; şikayet çok ama özveri az, özellikle de maddi özveri. Bizim insanımız inandığı şeyler için kimi zaman yaşamını vermeye, mahpuslarda yatmaya razıdır ama özgürlüğün, aydınlığın, insanca yaşama mücadelesinin maddi desteğe de ihtiyaç duyduğu gerçeğini pek umursamaz. Bu konu nedense ikincil önemdedir, hatta kimileri için küçümsenecek bir şeydir. Halbuki her türlü kültürel çabaya ve ürüne küçük parasal desteklerde bulunmak, basit ama çok etkili bir dayanışma yoludur. İmrendiğimiz ülkeler bunun örnekleriyle doludur. Herkes görüyor ki, karanlığı benliğimize, irademize hakim kılmak için harcanan paranın, çabanın boyutunu tahmin dahi etmek mümkün değil.

Şimdi önümüzde duran denklem şu: Bu dünyada bilimsiz, kültürsüz, teknolojisiz bir yere varmak olası mı? Hayır. Şu anda, sizlerin, bizlerin, başkalarının HBT gibi bir dergi çıkarma olasılığı nedir? Sıfıra yakın. Aklın esaretine karşı, özgür ve eleştirel düşünceden başka çare var mı? Yok. Bu yanıtlara katılıyorsak, yapılacak şey basit: Bir avuç insanın, büyük özverilerde bulunarak çıkarttığı HBT gibi çok yararlı bir uygarlık dergisine destek vereceğiz ve her Cuma bir dergi satın alacağız. Hatta iki tane, üç tane dergiyi ulaşamayanlara eriştirecek, hepsi birer umut parçası olan gençleri ona abone yapacağız. Yeter ki her derginin, karanlığa karşı bir mum, bir ateş böceği olacağına yürekten inanalım. Bugün HBT’nin, Bilim ve Gelecek’in, Varlık’ın, Öğretmen Dünyası’nın satışı 50 binlere, 100 binlere ulaşsa, sabah bambaşka bir ülkeye uyanacağımıza şüphe yoktur.


Artık, okumaya zaman olmadığında dahi, “sırf aydınlığa destek için”, her hafta en az bir dergi alınmasının gerektiği bir devre eriştik sevgili dostlar. Çünkü geleceğin rengini ne kadar özveride bulunduğumuz belirleyecektir. Sizi ozan İzzet Göldeli’nin haykırdığı gibi, sis çanı dökmeye, sis çanı çalmaya çağırıyorum.

Haluk Ertan