En kötü kitlesel yok oluşu hızlandıran “Ateş fırtınası” olmuş

Öne Çıkanlar Yaşam Bilimleri
En kötü kitlesel yok oluşu hızlandıran “Ateş fırtınası” olmuş

Perm devrinin sonunda dünyadaki yaşam neredeyse tümden yok olmuştu. Sadece birkaç on bin yıl içinde ölümcül volkanik etkinlikler zinciri, sera gazı emisyonları ve denizlerdeki değişimler tüm organizmaların yüzde doksanını öldüren, kitlesel bir yok oluşu tetiklemişti. Son bir araştırma o tarihlerde iklim ve ekosistemin çökmesinde olağanüstü yangınların da rolü olduğunu gösterdi.

College Cork Üniversitesi’nden Chris Mays ve Stockholm Doğa Tarihi Müzesi’nden Stephen McLaughlin, 252 milyon yıl önceki kitlesel yok oluşa ait tabakaları incelediler. Bunun için Doğu Avustralya ve Antarktika’nın kaya formasyonlarında özellikle de ilkel yangınların izlerini aradılar. Yangınların aslında Perm sonundaki kitlesel yok oluşta ve biyoçeşitlilik kaybında etkili olduğu tahmin ediliyordu. Ama o zamanlar gerçekten de çok büyük ve şiddetli yangınların yaşanıp, yaşanmadığı pek anlaşılmamıştı. Araştırmacılar bu nedenle bir zamanlar Doğu Gondwana’da, yüksek enlemdeki sulak bir ovaya ait bir bölgedeki yanmış ve kömürleşmiş fosil bitki kalıntılarının yoğunluğunu ve sıklığını analiz ettiler.

Sonuçlara göre Perm sonlarına ait tabakalarda gerçekten de ilkel yangın izleri daha fazla. Perm devrinin sonunda zaten çok fazla yangın yaşanmış ve kitlesel yok oluşta ise daha da artmış. Bitki fosillerinden anlaşıldığı üzere yangın, sulak alanlarda ve bataklıklarda bile ortaya çıkmış. Bazı bitkiler geç Perm devrindeki yangınlara uyum sağlayarak, yangınlardan sonra yeniden büyümeye başlasalar da, bu devrin sonlarına doğru yaşanan olağanüstü yangınları atlatamamışlar. Bunun sonucunda ise CO2’i dengeleyen sulak alanlar ve bataklıklar yok olmuş, bitki örtüsü tamamen değişmiş ve azalmış. Buna bağlı olarak da bu bölgelerde atmosfere daha fazla sera gazı yayılmış.


Yani yangınlar o tarihlerde dünya genelindeki iklim sistemini çökerten diğer bir faktördü. Araştırmacıların görüşüne göre bu arada günümüzdeki yangınlar ve Perm sonundaki yangınlar arsında bir paralellik söz konusu. Nitekim bu yangınlar daha sık görülmeye başladığı gibi aslında yangın riski daha düşük olan bölgelerde de görülüyorlar. ‘Bununla birlikte geçmişteki canlılardan farklı olarak, küresel CO2 soğuran bölgeleri yakmama ve böylece günümüzün iklim değişikliğinin en kötü etkilerini önleme şansımız hala var’ diyor uzmanlar.

Nilgün Özbaşaran Dede

Kaynak