Kutup bölgeleri sahip olduğu çetin şartlarla ilk etapta hiç de konuksever görünmez. Fakat esasında dünyanın her bölgesinin kendine has zorlu yaşam koşulları bulunmaktadır. Dolayısıyla ilkel insan için dünyanın hangi bölgesinde olursa olsun o esnada yaşadığı bölgenin şartlarını bilmek hayatta kalabilmek için olmazsa olmaz bir kuraldı. Günün hangi zamanlarında nerede avlanması gerektiğini, bölgede yaşayan yırtıcı hayvanları tanıması ve onlara karşı nasıl bir savunma yapması gerektiğini, uyku gibi temel bir ihtiyacı en güvenli nerede ve ne şekilde karşılayabileceği gibi temel bilgilere vakıf olması gerekiyordu. İlkel insan, bu temel bilgilere sahip olduktan sonra bize ilk etapta çetin gibi gözüken şartlara sahip olan kutup bölgelerinde de uzun dönemler boyunca yaşadı ve halen yaşamaktadır.
Kuzey Kutup Bölgesi’nde insanlığın bilinen en eski yaşam izleri günümüzden 35,000 yıl öncesine kadar uzanıyor ve insanlığın bu tarihten öncesine ait kutuplarda herhangi bir yaşam deneyimine sahip olmadığı düşünülüyordu. Fakat yeni bulgular gösteriyor ki insanoğlu düşünülenden binlerce yıl öncesinde buzla kaplı kutup coğrafyasında yaşamayı göze almış ve görünüşe göre hayatta kalabilmeyi başarmıştı.
İnsanlığın kutuplarda yaşama deneyimini sanılandan çok daha eski tarihlere götüren bulgular Kuzey Sibirya'nın donmuş tundra düzlüklerinde ortaya çıkarılan mamut iskeletleri. Bilindiği gibi organik maddenin uzun yıllar bozulmadan kalması için soğuk ve kuru koşullar ideal bir yapı oluşturuyor. Kutup bölgelerinde yaşamak konusunda oldukça deneyimli olan ve M.Ö. 1700 gibi bir tarihte nesli tükenen mamutların donmuş kutup coğrafyasının altında iskelelerine rastlamak esasında sıradan bir keşiften öteye geçmez. Fakat bu seferki keşfi ‘sıradan’ olmaktan çıkaran önemli bir ayrıntı var. Tarihler göz önüne alındığında mamutlar ve insanların oldukça uzun bir dönem boyunca birlikte aynı coğrafyayı paylaşmış oldukları bilinmektedir. Böyle bir habitat içerisinde türlerin karşılıklı olarak etkileşmemeleri için hiçbir sebep yok. İşte son bulunan keşifler de böyle bir etkileşimi ortaya koyuyor. Mamut iskeletlerini gün yüzüne çıkaran araştırma ekibi, fosillerin üzerinde ilkel insanın avlanırken kullandığı araç ve gereçlerin yara izlerine rastladıklarını belirtiyorlar.
Böyle bir bulguyla karşılaşan araştırma ekibi bilimsel şüphecilik gereği yara izlerinin insan kaynaklı olup olmadığını sorgulamaya koyuldular. Karşılaşılan bu yara izlerinin insan kaynaklı olduğunu kanıtlayan doğrudan bir kanıta ulaşılabilmiş değil. Ancak araştırma ekibi, fosillerde karşılaşılan yara izlerinin önceki keşiflerde karşılaşılan ve insan kaynaklı olduğu kesin olarak bilinen yara izleriyle benzerlik taşımasının bu izlerin de insan kaynaklı olduğuna açık bir kanıt olduğu görüşünde.
İskeletin iyi derecede korunmuş bazı yumuşak doku kalıntılarını da içeriyor olması sayesinde hayvanın cinsiyetinin kesin olarak belirlenmesinin yanı sıra yaklaşık 15 yaşlarında ve iyi derecede sağlıklı olduğu bulgusu da ortaya çıkarılmış oldu. Araştırmacılar fosillerde karşılaşılan çene ve baş bölgesindeki yaralanmaların atardamarı kesme girişimleri nedeniyle oluşmuş olabileceğini düşünüyorlar. Kaburga ve kürek kemikleri üzerindeki diğer yaralanmalar, avcı atalarımızın iç organları hedeflemiş olabileceğini gösteriyor.
Araştırmacılara göre bu bulgular, insanoğlunun Kuzey Kutup Bölgesi'ne göçünün mamut avlama becerilerindeki gelişmenin yardımıyla olabileceğini gösteriyor. Bu durum, buz tabakaları çekildikçe artan mamut nüfusunun insanlar tarafından iyi takip edildiğini ve mamutları temel av hayvanı olarak değerlendiren insan nüfusunun kuzeye doğru genişlediğini gösteriyor olabilir. Sonuç olarak ortaya çıkarılan mamut fosilleriyle birlikte insanoğlunun Kuzey Kutup Dairesi’nde yaşamaya başladığı tarih de 10,000 yıl geriye çekilmiş gibi.
Levent Özkarayel, Twitter: @lozkarayel
Kaynaklar:
The Verge - http://www.theverge.com/2016/1/14/10769052/mammoth-discovery-humans-above-arctic-circle-early
EurekAlert - http://www.eurekalert.org/pub_releases/2016-01/aaft-mii011116.php
Science, ‘Early human presence in the Arctic: Evidence from 45,000-year-old mammoth remains’ - http://science.sciencemag.org/content/351/6270/260