COVID-19 niçin bu kadar ölümcül?

Koronavirus Öne Çıkanlar
COVID-19 niçin bu kadar ölümcül?

Çin’de ilk koronavirüs vakaları başgösterdiğinde doktorlar virüsün akçiğerleri hedef aldığını biliyorlardı. Fakat ilerleyen günlerde ağır hastaların beyinlerinden bağırsaklarına kadar vücutlarının pek çok farklı bölgesinde ciddi hasarlar oluştuğunu gözlemlediler.

“Virüsün ana hedefi akciğerler olmakla birlikte, bağışıklık sistemimizin savunması bu yeni koronavirüse karşı zayıf olduğu için vücudumuzun her noktasına bulaşır” diye konuşan New York Northwell Health kurumu yoğun bakım ünitesi doktorlarından Eric Cioe-Pena, “Virüs vücudumuza solunum yolundan girer. Vücuda girince kişiyi enfekte etmesi için solunum hücreleri üzerindeki bir enzime bağlanmak zorundadır. Bu enzim tansiyonu regüle etmekten sorumlu ACE2 enzimidir. Vücudun içine bir kere girme şansına kavuştuğu için kan dolaşımına da sızar. Kan dolaşımı üzerinden yola devam edip diğer organları da istila edebilir. Başka hücre tiplerinin içine girmekte de zorluk çekmez. Bu çok büyük bir talihsizliktir, çünkü diğer organların normal işleyişini de bozar” diyor.

Kalbe giderse       


Yoğun bakım hastalarında miyokardit olarak bilinen kalp kası enfeksiyonu gelişebilir diye konuşan  Cioe-Pena, bazı hastaların kalp sorunları nedeniyle aniden yaşamlarını yitirdiklerine tanık olduğunu belirtiyor ve bunun nedenini tipik olarak kalp çevresinde oluşan enfeksiyona bağlıyor.

COVID-19 hastalarında daha önce de kalp sorunları görüldüğü rapor ediliyordu. JAMA Cardiology dergisinde 27 Mart tarihinde yer alan bir makaleye göre Wuhan’daki hastaların 5’te 1’inde kalp hasarı oluşmuştu. SARS-CoV-2 hem akciğerlere hem de kalbe sızabiliyor, çünkü bu iki organın hücreleri ACE2 enzimi açısından zengin. Bu enzim virüsün hücreye sızması için kapı görevi görüyor.

Diğer organlara sızarsa

Bu enzim diğer organlarda da bulunuyor. Örneğin mide-bağırsak sistemi. Öyle ki bazı hastalarda solunum sisteminde en ufak bir sorun görülmezken, virüsün ince ve kalınbağırsaklara sızdığı gözlemleniyor.

Bazen karaciğer enzimlerinin yükseldiği de görülebiliyor. Bunun nedeni de virüsün karaciğer hücrelerini istila etmesi. Karaciğer hücreleri ölürse enzimlerini kandolaşımına boşaltırlar. Ne var ki karaciğer kendi kendini yenilemekte çok becerikli bir organ. Bu nedenle virüsün oluşturduğu hasar uzun vadeli olmayabilir.

Böbrek yetmezliği de sık görünen bir diğer semptom. New York Üniversitesi Langone Tıp Merkezi’nden Jennifer Frontera binlerce COVID hastasını diyalize sokarak tedavi ettiğini belirtiyor. Frontera’ya göre akut böbrek hasarı tanısı konmuş COVID hastalarının ölme riski bu tanının konmadığı hastalara göre 5 misli fazla.

Sitokin fırtınası

Bu hastalıkta en çok korkulan tablo olan sitokin fırtınası, aslında immün sistemin bu virüse karşı abartılı yanıt vermesi sonucu ortaya çıkıyor.  İmmün sistemimizin mikrobu yok etmek isterken ölçüyü fazla kaçırıp hayati organlara zarar vermesi adeta “pire için yorgan yakması” olarak tanımlanabilir.

Temple Üniversite Hastanesi’nden Jamie Garfield sitokin fırtınası sonucu ciddi akciğer hasarının ve hatta çoklu-organ yetmezliğinin ortaya çıkabileceğine dikkat çekiyor: “Bu aşırı immün tepkisi vücudu sanki kapatır” diye konuşuyor.

Johns Hopkins Tıp Fakültesi’nden kardiyoloji uzmanı Erin Michos bazı insanlarda bu kadar güçlü bir bağışıklık tepkisi oluşmasının nedenini genetik yatkınlıkla açıklıyor.

Sitokin fırtınası bazen beyni de etkiliyor. Johns Hopkins Tıp Fakültesi’nden Robert Stevens beyin sapının ve nöral korteksin de ACE2 enzimi açısından zengin olduğunu söylüyor. International Journal of Infectious Diseases dergisinde 3 Nisan’da yayımlanan bir vaka analizinde beyin-omurilik sıvısında koronavirüs izi görüldüğü belirtiliyor.

Sitokin fırtınası beyinde şişmeye ve pıhtı riskinin artmasına yol açabiliyor. Bu da yüksek inme olasılığını artıran bir gelişme.

COVID-19’un sık görülen semptomlarından biri de tat ve koku duyularının körelmesi.. Bunun nedeni de virüsün sinir sistemini ve beynin kokudan sorumlu bölgesini istila etmesi.

Kapanan organların yeniden yaşama dönmesi

Cioe-Pena, “Ağır hastalarda kalıcı hasarların oluşması kötü haber ama pek çok hastanın tamamen iyileşmesi de iyi haber” diye konuşuyor. Örneğin karaciğer ve böbrekler kapansa bile geri dönebiliyor ve hasta tam şifa buluyor.

Uzmanlar çok odaklı zatürree durumunda bile akçiğerlerin tamamen temizlenebildiğine dikkat çekiyor. Aynu durum enfekte olup kalp sorunu yaşayanlarda da izleniyor. Kaldı ki kalp kendisini yenilemekte karaciğer kadar başarılı değil.

Dr. Michos çoklu organ hasarlarının sıkça görüldüğünü, ancak sürü bağışıklığının gelişmesi durumunda çoklu organ hasarı yaşanan vakalarının azalacağını umuyor.

COVID-19’u tamamen atlatan kişilerin bile ne kadar bağışıklık kazandığı henüz bilinmiyor. Bu kişiler tam bağışıklık geliştirmemiş olsalar bile enfeksiyonu bir kere atlattıktan sonra ikinci kez yakalandıklarında, çoklu organ hasarı yaşama olasılığının çok düşük olduğu belirtiliyor.

Kaynak 1 - 2 - 3