Koronavirüs testlerini hızlandırmak ve kolaylaştırmak peşinde koşan bilim insanları, CRISPR olarak bilinen gen düzenleme teknolojisinden ve akıllı cep telefonlarından yararlanan yeni bir teknik üzerinde çalışıyor. Cell dergisinde yayımlanan makalede Jennifer Doudna (2020 Nobel Kimya Ödülü’nü Emmanuelle Charpentier ile paylaşmıştı) CRISPR tabanlı yeni COVID-19 testinin nasıl çalıştığını şöyle açıklıyor:
“Sürüntü örneği CAS13 adı verilen enzim ile karıştırılıyor. Bu enzim yeni koronavirüsün genetik malzemesini tanıyor. Karışıma ayrıca floresan ışığı yayan bir genetik malzeme daha ekleniyor. Bu karışım akıllı cep telefonuna bağlanan bir cihaza yerleştiriliyor. Eğer karışım virüsün genetik malzemesini içeriyorsa enzim bunu bulup kesiyor. Dolayısıyla klasik CPR testlerindeki uzun zaman alan virüs saflaştırma işlemine gerek kalmıyor. Bu enzim ayrıca ilave molekülü de kesiyor. Sonuçta ortaya çıkan floresan sinyali telefonun kamerası tarafından saptanıyor. Bu da virüsün varolduğu anlamına geliyor. Bütün bu işlem 30 dakikanın altında bir sürede tamamlanıyor.”
San Francisco’daki Kaliforniya Üniversitesi Gladstone Viroloji Enstitüsü’nden makalenin yazarlarından Dr. Melanie Ott, akıllı cep telefonu kameralarının floresan sinyalini laboratuvardaki cihazlardan 10 misli daha hassas bir şekilde saptadığına dikkat çekiyor:“Cep telefonları taşınabilir, her yerde bulunabilir ve GPS üzerinden temaslı takibi (filyasyon) işlemini de kolaylaştırabilir”. Bu yeni teşhis testi, verilen örneğin içindeki viral yükü (SARS-CoV-2’nin yoğunluğu) de ölçüyor.
Derleyen: Reyhan Oksay
