Mısır Krallığı volkanik etkinlikler yüzünden mi çöktü?

Öne Çıkanlar Yaşam Bilimleri
Mısır Krallığı volkanik etkinlikler yüzünden mi çöktü?

Mısır Krallığı (Ptolemaios Krallığı) özellikle de İ.Ö. 30 yılında Romalılar tarafından fethedilmeden önce, krallığın son kraliçesi Kleopatra ile ünlenmişti. Fakat Yunan-Makedon kökenli Ptolemerlerin Nil kıyısındaki bu ülke üzerindeki hakimiyetleri 300 yıl öncesine uzanır.

Büyük İskender’in ölümünden sonra hükümdarlığı sahiplenen Ptolemerler, İskenderiye’yi de başkent yaptı. Akdeniz bölgesinin en büyük kenti olan İskenderiye, kütüphanesi ve feneriyle meşhurdu. Ayrıca o dönemde yaratıcılığın ve icatların merkezi olan kent, Öklid ve Arşimet gibi dahileri de barındırıyordu. Ama uygarlık ne kadar gelişmiş olsa da zayıf bir tarafı vardı yine de. Nitekim ülkenin tüm tarım ve yiyecek ihtiyacı Nil nehrine ve taşkınlarına bağlıydı. Taşkınlar tarlalara verimli çamuru taşıyor ve bitki ekimi için yeterli su sunuyorlardı. Dolayısıyla da eski Mısırlılar yaşamlarını Doğu Afrika musonlarıyla tetiklenen Nil taşkınlarına bağlı olarak sürdürüyorlardı.

Yale Üniversitesi’nden Joseph Manning’e göre Ptolemaios Krallığının Nil taşkınlarına bağlı olması yazgısını da belirledi. Araştırmacılar o tarihlerde yaşanan volkanik etkinliklerinin iklimi birkaç kez değiştirdiğini ve Afrika musonunu da etkilediğini saptamışlar. Volkanik püskürmelerden sonra iki yıl ülke için büyük önem taşıyan Nil taşkınları yaşanmamış. Yanardağ püskürmeleri ve Nil taşkınları arasındaki bağlantıyı araştırmacılar farklı kaynaklarla “canlandırmışlar”. Nil taşkınlarının kroniği için tarihi kayıtlar değerlendirilmiş. Son 2500 yılda yaşanan büyük yanardağ püskürmelerinin rekonstrüksiyonu, buz karot örnekleriyle yapılmış. İklim modelleri böylece volkanik kükürt gazlarının Afrika musonunu ne şekilde zayıflattığını ve Nil taşkınlarını nasıl engellediğini göstermiş.


Nil taşkınlarının azaldığı dönemlerin, tarihsel olaylarla karşılaştırılmasıyla da iklim değişiminin Ptolemaios Krallığı üzerindeki etkisi ortaya çıkmış. İ.Ö. 46 ve 44 yıllarındaki kuvvetli püskürmelerden sonra hiç taşkın yaşanmamış. Gerçi Kleopatra, kraliyet depolarındaki tahılı dağıtarak halkın yoksunluğunu geçici olarak gidermişti ama yine de kısa bir süre sonra bir isyan başlamıştı. Hatta Teb’de İ.Ö.207 yılından itibaren yirmi yıl devam eden ayaklanmalar da bir dizi volkanik etkinlik ve bunlara bağlı taşkın kaybıyla ilgili olabilir diyor araştırmacılar. Püskürmelerin yaşandığı yıllarda isyanlar da artmış çünkü. İ.Ö. 238 yılındaki bir rahip bildirisinde taşkınların yaşanmadığından söz edilirken, diğer bir papirüste de bir “Mısır ayaklanması” geçiyor. Hatta Ptolemerlarin savaşlarda başarılı olmalarında da volkanik püskürmeler etkili olmuş olabilir.

Nitekim tarihi veriler, ara verilen savaşlar ve volkanik etkinlik yılları arasında bir örtüşmeye işaret ediyor denmekte. Mısırlı hükümdarlar, ülkelerinde yaşanan ayaklanmalar yüzünden sık sık savaşlara ara vermek zorunda kalmışlar. Mesela III. Ptolemaios İ.Ö. 245 yılındaki üçüncü Suriye savaşında gerçi Babil’e kadar ilerlemişti ama sonra ülkesindeki huzursuzluklar yüzünden Mısır’a geri dönmek zorunda kalmıştır. Eğer Mısır’a geri dönmek zorunda kalmasaydı Selevkosların bütün bölgelerine hakim olabilirdi diye yazmış Romalı bir tarihçi. Hatta Antonius ve Kleopatra’nın Oktavius’a karşı yaptıkları savaşa da İskenderiye’deki ayaklanmalar engel olmuştu. Son araştırma Ptolemaoios devletinin ve halkının, kaybolan taşkınlara ne tür reaksiyonlar gösterdiğini ortaya koyması açısından önem taşıyor.

Derleyen: Nilgün Özbaşaran Dede

Kaynak

Bu yazı HBT'nin 84. sayısında yayınlanmıştır.