Sosyal psikolojinin, geçmişten günümüze en temel konularından biri sosyal etki olmuştur. Sosyal etki, genel olarak, bireyin diğer kişilerin duygu, düşünce ve davranışlarını belli bir yönde etkileme çabası olarak tanımlanır. Sosyal etki üç farklı ortamda gerçekleşebilir. Bunlar, kişiler arası (birebir) iletişimin olduğu ortamlardaki sosyal etki, birey-grup iletişiminin olduğu ortamlardaki sosyal etki ve basın-yayın aracılığı ile oluşan sosyal etki olarak sıralanabilir. Bu yazıda, esas olarak sosyal etkinin bir sonucu olan uyma davranışı ele alınacaktır. Bununla birlikte, uyma davranışını araştıran ilk sosyal psikoloji deneylerinden yola çıkılarak sosyal etkinin iki önemli türü olan sosyal kurallara bağlı sosyal etki ve bilgiye dayalı sosyal etkiye değinilecektir. Burada amaçlanan insanların birbirlerinden neden etkilediklerini açıklayarak sosyal etki kaynağını anlamaktır.
Uyma, bireyin gerçek veya hayali grup baskısı ile düşünce ve davranışlarını diğerlerinin yönünde değiştirmesi anlamına gelir. Örneğin, herkesin yukarıya baktığı bir ortamda siz de yukarıya bakma ihtiyacı hissedersiniz ve uyma davranışı gösterirsiniz. Burada bahsedilen davranış, diğer kişiden gelen sözlü bir isteğe uymaktan (ricaya uymak) ya da otoriteden gelen emre uymaktan (itaat etmek) farklıdır. Sosyal psikolojide uyma davranışı iki tür sosyal etki ile açıklanmaktadır. Bunlardan biri, sosyal kurallara bağlı sosyal etkidir. Bireyin diğer bir bireyden veya gruptan ödül almak veya cezadan kaçmak istemesi ile uyma davranışı göstermesidir. Ödül başkaları tarafından sevilmek, kabul görmek ve onaylanmak anlamına gelirken; ceza başkaları tarafından olumsuz değerlendirilmek, nefret edilmek ve reddedilmek anlamına gelmektedir. Örneğin, bir grupta erkeklerin küpe takması hoş karşılanmıyorsa, o erkek grup tarafından dışlanmamak için küpe takmamayı tercih edebilir. Bu şekilde gruba uyum göstermiş olur. Bu etki, insanların başkaları tarafından kabul görmek ve dışlanmamak amacıyla onların davranışlarını neden benimsediğini ve uyduğunu açıklamaktadır.
Diğer tür sosyal etki ise bilgiye dayalı sosyal etkidir. Bireyin doğru ve tam bilgiye ulaşmak istediği için uyma davranışı göstermesidir. Bilhassa gerçeğin açık ve net olmadığı durumlarda, insanların belirsizliği gidermek ve doğruya ulaşmak amacıyla diğer insanları kendisine rehber alarak onların davranışlarını benimsemesidir. Örneğin, yeni işe başlayan bir çalışan, işte ne yapması gerektiğini henüz bilmiyorsa diğer çalışanlara işle ilgili konularda sorular sorabilir, onlardan etkilenerek onların davranışlarını benimseyebilir. Bu etki, insanların belirsiz durumlarda etrafındaki insanlara neden uyduğunu açıklamaktadır. Şimdi, yukarıda sıraladığımız iki sosyal etki kaynağını daha iyi kavrayabilmek adına, konu ile ilgili yapılan iki önemli çalışmadan kısaca bahsedelim.
Sosyal psikolojide uyma konusunda gerçekleştirilen çalışmaların ilki, Türk kökenli araştırmacı Muzaffer Şerif (1936) tarafından yapılan “Otokinetik etki deneyi” ya da “Karanlıkta bir tahmin deneyi” dir. Şerif, bu deneyinde gerçeğin açık ve net olmadığı, belirsiz bir ortam yaratmak amacıyla görsel bir illüzyondan yararlanmıştır. Deneye adını veren otokinetik etki, karanlık bir odada yanan sabit mum ışığının hareket ediyormuş gibi algılanması yanılgısıdır. Deneyin ilk aşamasında, Şerif karanlık odaya tek başlarına alınan deneklerden mum ışığının ne kadar hareket ettiğine yönelik tahminde bulunmasını ve bu mesafeyi not etmesini ister. Her bir denek farklı mesafe tahmininde bulunur. Deneyin ikinci aşamasında ise, Şerif denekleri karanlık odaya grup halinde alıp mum ışığının hareketine yönelik tekrar tahminde bulunmalarını ister. İlginç bir şekilde grup içerisinde tahminde bulunan deneklerin cevapları belli bir ortak noktaya doğru kayma eğilimi göstermektedir. Diğer bir ifadeyle, bireyler deneyin ilk aşamasında kararlaştırdıkları kendi standartlarını değil de, grup içerisinde oluşan grup standardını(normunu) benimsemişlerdir. Şerif’e göre belirsiz bir ortamda bulunan bireyler diğer bireylerin görüşlerinden, davranışlarından etkilenmekte ve onlara uymaktadırlar. Bunun nedeni, bireyin belirsiz olan bu durumu, diğer bireylerin kendilerine göre daha doğru bir şekilde yorumlayacağına inanması ve bunu davranışlarını yönlendirecek bir bilgi kaynağı olarak görmesidir. Bu deney yukarıda bahsedilen bilgiye dayalı sosyal etkinin en güzel örneklerinden biridir.
Sosyal psikolojide uyma konusunda yapılan bir diğer çalışma, Solomon Asch’in (1956) “Çizgiler deneyi” dir. Asch bu deneyinde, Şerif’in deneyinden farklı olarak, gerçeğin çok açık ve net olduğu bir ortamda uyma davranışı gözlemlenebilir mi sorusuna cevap arar. Bu amaçla deneklere üzerinde yukarıdan aşağıya düz bir çizgi olan standart bir kart ve bu düz çizgi ile aynı boyda olan bir düz çizgi (c) ve farklı boylarda olan iki düz çizginin (a ve b) yer aldığı karşılaştırma kartlarını gösterir. Daha sonra her bir denekten standart karttaki çizginin eşini bulmasını ister. Bir masa etrafında oturan sahte denekler (deneyin amacını bilen ancak bilmiyormuş gibi davranan ve ne cevap vereceği önceden belirlenen kişiler) ve asıl denek sırayla doğru cevabı (c) verir. Deneyin ilerleyen aşamasında ise sahte denekler sırayla yanlış cevap verir (a) ve bundan etkilenen asıl deneklerin de (yaklaşık yüzde 30’unun) yanlış cevap verdiği görülür (a). Diğer bir ifadeyle, bireyler cevabı gayet açık ve net olan bu soruyu cevaplarken gruptaki diğer bireylerin etkisinde kalmaktadır ve uyma davranışı göstermektedir. Deney sonrasında neden böyle davrandıkları sorulduğunda ise denekler başkaları tarafından dışlanmamak ve alay edilmemek için diğerleri ile aynı cevabı verdiklerini söyler. Bu deney ise daha önce bahsedilen sosyal kurallara bağlı sosyal etkinin sonuçlarının kanıtlandığı örneklerden biri olarak literatüre geçmiştir.
Özetle, insanların başkalarından neden etkilendiği ve onlara neden uyduğunu açıklamak için iki tür sosyal etkiden söz edebiliriz. Bunlardan biri, insanların duydukları sosyal onay ihtiyacından kaynaklanan sosyal etkidir. Yani, başkaları tarafından kabul görmek ve dışlanmamak insanları uyum göstermeye iter. Asch’in deneyinde görüldüğü gibi gerçeğin gayet açık olduğu durumlarda bile insanlar diğer insanlara ters düşmemek için onların yanlışlarına uymaktadırlar. Diğeri ise, belirsiz durumlarda bilgi eksikliğini giderme ihtiyacından kaynaklanan sosyal etkidir. Şerif’in deneyinde görüldüğü gibi belirsiz durumlarda insanlar diğer insanlara bakarak onlara uymaktadır. Her ne kadar bilgiye dayalı sosyal etki, diğerine göre daha uzun süreli ve etkili bir değişime sebep olsa da her iki tür sosyal etki insan davranışını belirlemede büyük role sahiptir.
Yrd. Doç. Dr. İrem Metin Orta
Atılım Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi
Kaynakça
Aronson, E., Wilson, T. D., & Akert, R. M. (2014). Conformity. In Social Psychology (8th ed.) (pp. 237-280). Pearson.
Sakallı, N. (2013). Sosyal etki. Sosyal etkiler- Kim kimi nasıl etkiler? (4. Baskı) içinde (s.14-29). Ankara: İmge Kitabevi Yayınları.
Sakallı, N. (2013). Uyma. Sosyal etkiler- Kim kimi nasıl etkiler? (4. Baskı) içinde (s.32-47). Ankara: İmge Kitabevi Yayınları.