Müzik aleti çalmak beyni genç tutuyor

Öne Çıkanlar Sağlık Toplum
Müzik aleti çalmak beyni genç tutuyor

Yeni bir araştırma, uzun yıllar enstrüman çalan yaşlı bireylerin, gürültülü ortamlarda konuşmayı anlama sırasında beyinlerinde gençlere benzer aktivite kalıpları sergilediğini ortaya koydu.

Müzikle Gelen Bilişsel Dayanıklılık

Yaş ilerledikçe duyusal ve zihinsel yetilerde yavaş yavaş gerileme görülür. Konuşmaları ayırt etmek zorlaşır, özellikle kalabalık ya da gürültülü ortamlarda iletişim ciddi şekilde etkilenir. Kanada’daki Baycrest Academy for Research and Education’dan Claude Alain ve Çin Bilimler Akademisi’nden Yi Du liderliğinde yapılan bir araştırma, müzik eğitiminin bu süreçte beyni koruyabileceğini gösteriyor.


Araştırma, uzun süreli müzik eğitiminin beyinde “bilişsel rezerv” adı verilen bir koruyucu etki yarattığını öne sürüyor. Bilişsel rezerv, yaşam boyu edinilen deneyim ve alışkanlıkların —örneğin müzik çalmak, çok dil bilmek ya da yüksek eğitim görmek— yaşlanmayla birlikte ortaya çıkan zihinsel kayıpları geciktirmesi olarak tanımlanıyor.

Beyinde Gençlere Özgü Bağlantılar

Çalışmaya, hem yaşlı hem de müzisyen olan 25 kişi, yaşlı olup müzisyen olmayan 25 kişi ve genç olup yine müzisyen olmayan 24 kişi katıldı. Katılımcıların gürültü içinde heceleri ayırt etmeye çalıştıkları sırada beyin aktiviteleri fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) ile ölçüldü.

Sonuçlar dikkat çekiciydi:

  • Yaşlı müzisyen olmayanlar, tipik yaşlanma göstergesi olan ek beyin bölgelerinin aşırı devreye girmesiyle (kompansatuvar bağlantılar) görev yapıyordu.
  • Yaşlı müzisyenler ise genç bireylere benzer bir bağlantı örüntüsü sergiledi. Özellikle sağ yarıküredeki bağlantılar, gürültüde konuşmayı anlama başarısıyla güçlü biçimde ilişkiliydi.

Bu bulgular, “Hold-Back Upregulation” olarak adlandırılan hipotezi destekliyor. Buna göre, müzik eğitimi sayesinde kazanılan bilişsel rezerv, beynin yaşlılıkta aşırı efor sarf etmesini engelleyerek daha gençlere özgü bir işleyişi korumasını sağlıyor.

Pratik Sonuçlar

Araştırmanın yazarlarından Yi Du, durumu şöyle özetliyor:
“Nasıl ki iyi akort edilmiş bir enstrüman daha yüksek ses çıkarmak zorunda değildir, yaşlı müzisyenlerin beyni de yılların eğitimi sayesinde ince ayarlı kalıyor.”

Bu sonuçlar, yaşlılıkta bilişsel sağlığın korunmasında müziğin güçlü bir araç olabileceğini düşündürüyor. Üstelik sadece müziğe erken yaşta başlamak şart değil: Araştırmacılar, ileri yaşta bile bir enstrüman öğrenmenin bilişsel faydalar sağlayabileceğini vurguluyor.

Gelecek Çalışmalar

Araştırma ekibi, bundan sonraki adımda farklı bilişsel görevler (hafıza, dikkat vb.) üzerinde testler yapılması gerektiğini belirtiyor. Ayrıca fiziksel egzersiz ve iki dillilik gibi diğer yaşam biçimi faktörlerinin de benzer etkilerinin olup olmadığı araştırılacak.

Kaynak: https://journals.plos.org/plosbiology/article?id=10.1371/journal.pbio.3003247